İlmar 84`ten yani Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi seksen dört yılı mezunlarından sınıf arkadaşımız ve Tabzon Şalpazarlı yani Ağasarlı hemşehrim Nedim Güney`in, `Türkiye Cumhuriyeti -burada Devleti de demeliydi- `nin sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği, derinliği ve genişliği siyasi haritalara ve ülkeler coğrafyasına sığmaz` tespitinden etkilendim ve göğsüm kabardı. Gururlandım, heybetlendim, gizleyemem söyleyeyim; et ve kemikten oluştuğumuz için gözlerim de yaşardı. Nedim Güney, bunu yazarken, elbette devletimizin başka bir ülke toprağında gözü olmadığını da müdriktir. Bu ifadeye sadece biaz duyguları karışmıştır. Çünkü devletimizin felsefesi; Atatürk`ün ifade ettiği gibi, ????? ?? ????? ??????? ?? ?????? yani `Yurtta sulh/barış, cihanda barış`tır. Ama buna rağmen topraklarımıza göz dikenler olursa da; işte o kem gözleri de; tarih boyunca olduğu gibi çıkarmasını da iyi biliriz. İşte Nedim Güney arkadaşım ve hemşehrim, yaptığı paylaşımında bunu demek istiyor.
Daha önceki yılarda ordumuz Suriye`de bir barış harekâtından başarıyla çıktıktan sonra Trabzonspor Kulübü, Namık Kemal`in, `Vatan Türküsü` isimli şiirinden iki mısra alıntı yaparak çok hoşuma giden bir tivit paylaşmıştı. Söz konusu bu tiviti; çok beğendiğim için de bu paylaşımı yapan Trabzonspor Kulübü yetkililerini tebrik etmiştim. Ve işte o eşsiz mısralar;
`Türk`ün heybeti; maruf u cihandır,
Fıtat değişir sanma, kan; yine o kandır..`
Devletimizin bazen bayılma numarası yaparak gösterdiği sabrı, `tamam biz bu işi aldık ve götürdük` diye yorumlayanların sonu; hep hüsran olmuştur. Unuttukları bir şey var ki bu millet tarihi boyunca on altı tane devlet kurmuş, tarihin derinliklerinde beş bin, hatta nice beş bin senelerde hep etkin olmuştur. Bunu idrakte zorlananların; Cumhurbaşkanlığımızın forsuna bakmaları yeter de artar bile. Burada kastettiğim şey; bu milletin tarihindeki devlet tecrübesidir. Bu milletin her bir ferdi olarak biliyoruz, inanıyoruz ve çalışıyoruz ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ilelebet yaşayacak ve payidar olacaktır. Şimdiye kadar bu uğurda çalışmış olan şehid ve gazilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Yüce Yaratıcı; milletimizin, ülkemizin ve devletimizin yardımcısı olsun, ordumuza da güç ve kuvvet versin..
