Meridyen Eğitim Kurumları

Filiz Şimşek


Affımızı Affedin

Devletimiz sağolsun, ara sıra bazı bazı bir takım konularda yüce gönüllülük gösterir, biz sokaktaki adamları affeder.


Bu afların bazıları yerinde, bazıları yetersiz, kimisi yersiz olsa da olur.

Yine ben, yine oradan oraya atlamadan yazamayacağım bir yazı.

Tarih 5 Ekim 1998. Anaokulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt ile annesi Hanım Yeşilyurt mahallelerindeki bir kına gecesine gitmek için evlerinden çıkarlar. Hırsızlıktan hapis yatıp o gün çıkmış arkadaşlarının tahliyesini kutlamak isteyen sekiz şey (Bu şeylere ne sıfatla hitap edilebileceğini bilemiyorum) anne kızı zorla bir arabaya bindirirler. Ormanlık alanda canavarca hisle ve eziyet ederek Serpil Öğretmen?i öldürür, annesini öldü zannı ile bırakırlar.

Sadece yasada ?Canavarca hisle ve eziyet ederek? yazdığı için öyle yazmadım. Gerçekten canavarca hisleri olan biri defalarca bıçakladığı bir insanın boğazını kesme gereği duyar. Bir canavar bir insanı defalarca bıçaklaması yetmezmiş gibi göğüs uçlarını keser, gözlerini oyar.

Önce 75?er yıl hapisleri istenen, en fazla hapis cezası 36 yıl olduğundan 36 yıl ile yargılanan, infaz yasasına göre 14,5 yıl hapis yatacak bu kimselerin dördü 2005 Yılı?nda tahliye oldular!!!

Bir çok kimsenin izlemiş olabileceğim film tavsiyem; Esaretin Bedeli. Şu alâka; konusunda bir şekilde hapishane olan bir çok Amerikan filminde ?Şartlı Tahliye? sahnelerini senelerce izledik. Türkiye uyarlaması;

Adaletimiz çok ama çok geç tecelli ediyor. Sanki bir yerlere saklanmış da bulunamıyor. Belki bir kaplumbağanın sırtında ilerliyor.

Misâl askerden gelen delikanlı yavuklusunu istetiyor. Kızın ailesi kızı başkasına lâyık görüyor. Barış Manço?nun Osman kızı alıp kaçıyor. Kız bazen 18-19 yaşında olsa bile ailesi nüfusunu çıkartmamışsa, Osman hooop hapsi boylamıyor. Halasının kızı Zehra ile Osman?ın kaçmalarının üzerinden 9 yıl ve 4 çocuk geçtikten sonra Osman hapis damlarına düşüveriyor. Tek başına kimsenin yanına sığamamış ki o Zehra ne yapsın şimdi beş başına?

Demek ki bazı durumlarda af gerekiyor. Birinin cezasına yakın zamanda karar veremediysen aradan 15 sene geçtikten sonra o insanın yaşam şartlarını göz önüne alman gerekiyor ki adil olasın.

Yukarıda duyduğumda içimi paramparça eden bir olaydan bahsettim. Böylesi suçların affı olamaz. İşkence ile idam edilmeleri gerekir.

İdam yok mu? İdam cezası hak edenler bir daha gün yüzü görmemeli!

Affedilebilecek suçlar yok mu? Vardır elbet. Şartlı tahliye denen şey suça ve kişiye özel uygulanabilmeli. Amerikan filmlerinde izliyoruz. Şartlı tahliye kurulu denen üç beş kişi bir masanın arkasında, suçlu ile kısa bir sohbet. Ufak bir sözlü sınav. Çıkmasına karar verildi mi? Kalacağı yer, çalışacağı yer, kendisini denetleyecek memur hazır. İşinden evine, evinden işine. Bir şekilde hayatını devam ettirebilme hakkı var. Bizde nerede ise bütün iş yerleri ?Adli Sicil Kaydı? istiyor. Adam kavga etmiş, sabıka kaydı olmuş. Hadi bakalım iş bulsun. Eskiden eski hükümlüleri çalıştıran işyerlerine teşvik uygulanırdı, artık yok. Bir şekilde adli sicil kaydın olmuşsa artık çalışarak hayatını idame ettirebilmenin de garantisi yok.

Bu konu şimdilik bu kadar, gelecek imar ile alâkalı.

 

Sokaktaki Adam

Filiz FENTÇİ