Tarih: 26.07.2022 12:08

Uzmanı uyardı: 'Başarı sıralamasına göre tercih yapılmalı'

Facebook Twitter Linked-in

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2022-YKS) tercih işlemleri 27 Temmuz’da başlıyor. 5 Ağustos’a kadar sürecek olan tercihlerle ilgili merak edilenler hakkında Tercih Uzmanı Ergin Sarar açıklamalarda bulundu.

“2022 YKS sınavı sonucunda öğrencilerin ellerindeki puana göre başarı sıraları geçen yıla göre daha düşük” diyen Sarar, “Yapılan sınavın zorluğu ve kolaylığı, puan türünü oluşturan testlerin seçiciliği, standart sapma, sınav süresinin uzaması ya da kısalması gibi durumlar sınav başarısını etkiliyor. YKS bir sıralama sınavı olduğundan hem önlisans hem de lisans programları tercihlerinde başarı sıralamasına göre tercih yapılmalı” ifadelerini kullandı.

YKS’de baraj puanlarının kaldırılmasının çok daha fazla sayıda öğrencinin sınava girmesine yol açtığını ifade eden Tercih Uzmanı Ergin Sarar, “2022 öncesi Türkiye’de 2 tür baraj uygulanıyordu. Birincisi öğretmenlik, mühendislik, mimarlık, tıp, diş hekimliği, eczacılık ve hukuk gibi bölümlerde uygulanan bölüm başarı sırası barajları. Kontenjanları 160 bine ulaşan bu bölümlerin başarı sırası barajlarında bir değişiklik yok. Bölüm bazlı barajlar devam ediyor ve bu bölümleri tercih edecek öğrencilerin tercihlerinin yönünü değiştirecek bir durum söz konusu değil. Kaldırılan 150 ve 180 barajı ise başarı sırası olarak daha gerilerdeki öğrencileri ilgilendiren bir durum. YKS bir sıralama sınavı. Bunu bir tren vagonu olarak düşünürsek öndeki vagonlarda bir değişiklik yok. Tercih yapabilme barajının kalkmasıyla arkadaki vagonlara yenileri eklendi fakat bu öndeki öğrencileri etkileyecek bir durum değil” diye konuştu.

“YKS bir sıralama sınavı”
“Yapılan sınavın zorluğu ve kolaylığı, puan türünü oluşturan testlerin seçiciliği, standart sapma, sınav süresinin uzaması ya da kısalması gibi durumlar sınav başarısını etkiliyor” diye konuşan Doğuş Üniversitesi tercih Uzmanı Ergin Sarar, “Bu yıl TYT sınav süresinin 30 dakika daha fazla olması, 2021 sınavına göre 2022 sınavının daha kolay olması ve özellikle matematik testinde ortalamaların yükselmiş olması gibi nedenler öğrencilerin daha yüksek puanlar elde etmelerine yol açtı. Ancak bu yıl daha yüksek puanlar daha iyi başarı sıralamaları getirmedi. Bu durum YKS’nin bir sıralama sınavı olması ve her yılın koşullarının birbirinden farklı olmasıyla ilişkili. YKS bir sıralama sınavı olduğundan hem önlisans hem de lisans programları tercihlerinde başarı sıralamasına göre tercihleri gerçekleştiriyoruz. Puanların değişkenliğinin daha fazla olmasından dolayı ÖSYM’de tıp, hukuk gibi bazı bölümlere puan barajı değil başarı sırası barajı koyuyor. Örneğin tıp bölümüne 450 ve üstü sayısal puana sahip aday başvurabilir şeklinde değil de 50 bin ve önceki sıralamaya sahip adaylar başvurabilir kuralını koyuyor” dedi.

Tercihlerinde adayların dikkat etmeleri gereken konular hakkında konuşan Sarar, şu ifadeleri kullandı:
“Tercih yapılırken adaylar kendi ilgi ve yetenekleri, özellikleriyle tercih yapacakları bölümler arasında ilişki kurmalı. Bunun yanında kendilerini geliştirebilecekleri şehir ve üniversiteleri tercih etmeye özen göstermeli. Üniversiteyi ve bölümü tercih ederken, üniversitenin bölümün açılma yılı, mezun verme durumu, bölümde hoca sayısı, bölüm akreditasyonunun olup olmaması gibi temel özelliklere bakılmalı. Üniversitenin öğrenciye sunduğu ÇAP, yurtdışı Erasmus bağlantıları ve araştırma imkânlarının yanında yemek, ulaşım gibi diğer faktörleri de göz önünde tutmalı. Tercihleri yaparken üniversiteleri ziyaret etme ve hocalarla tanışmanın yanında tercih danışmanlarından yardım almak bu yıl için çok değerli. Tercihleri sıralarken belirli bir oranda başarı sıralamasının önünden yazdıktan sonra onun iki katı kadar arka sıralardan da yazmalı. Örneğin 100 bindeki bir öğrenci 60 binden tercihlerini sıralarken önden yazdığının iki katı kadar geriye gitmeli yani 180 bin – 200 binlere kadar arkaya yaslanmalı. Bu yıl özellikle eşit ağırlıklı puan türü tercihlerinde 200 binlere kadar daha dikkatli olunmalı ve daha geniş aralıktan tercih yapılmalı. Tercihleri yaparken elbette 24 tercihin hepsini doldurmak zorunluluğu yok ancak olabildiğince fazla tercihte bulunmak yerleşme şansımızı artırabilir. Özellikle TYT sınavında 1 milyondan sonraki öğrenciler ve AYT sınavında 400 – 500 binlerden daha geride başarı sırasına sahip öğrencilerin olabildiğince geniş aralıktan ve daha fazla sayıda tercihte bulunmaları yerleşme şanslarını artıracaktır. Ancak adayın pek istemediği bölümü tercih listesine yazması, bölümü kazandığında mutsuzluğa yol açması yanında gelecek yıl okul başarı puanında kırılmaya da yol açacağından tercih listesi dikkatli hazırlamak önemlidir. Aday tercih listesinde yer verdiği en son bölümü de kazandığında dahi kaydını yapıp istekli olacağı bölümlere yer vermesi isabetli olacaktır.”
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
... ...