Tarih: 13.04.2021 16:51

"Türkiye’de yaklaşık 3 milyon hasta KOAH ile mücadele ediyor"

Facebook Twitter Linked-in

KOAH hastalığının dünya nüfusunun yüzde 10’unu etkilediğini söyleyen Doç. Dr. Hülya Bayiz, "Ülkemizde de yaklaşık 3 milyon hasta var. KOAH, 2020’de en çok ölüme neden olan 3’üncü hastalık olmaya aday olsa da önlenebilir bir hastalıktır" dedi.

Medicana Ataşehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hülya Bayiz, KOAH ve akciğer kanserine ilişkin açıklamalarda bulundu. KOAH hastalığının dünya nüfusunun yüzde 10’unu etkilediğini söyleyen Doç. Dr. Hülya Bayiz, "Ülkemizde de yaklaşık 3 milyon hasta var. 2020’de en çok ölüme neden olan 3’üncü hastalık olmaya aday olsa da önlenebilir bir hastalık" dedi.

"KOAH’ın en büyük risk faktörü sigara"
Doç. Dr. Hülya Bayiz, sözlerine şöyle devam etti: "Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), hava yollarının kronik iltihaplanması ve akciğer dokusunun hasar görmesiyle, giden hava akımının kısıtlandığı, ilerleyici ve genellikle geri dönüşümsüz, ancak önlenebilir bir hastalık ve bir toplum sağlığı problemidir. Türkiye’de 3 milyon KOAH’lı hasta var. Sigara ise en çok karşılaşılan risk faktörüdür. Pasif sigara maruziyeti KOAH gelişimine katkıda bulunur".

"Nefes darlığı, öksürük ve balgam en belirgin semptomlar arasında"
İlerleyici nefes darlığı, öksürük ve balgamın KOAH’ın en karakteristik semptomu olduğunun altını çizen Doç. Dr. Bayiz, "Bu semptomlar günden güne değişkenlik gösteriyor ve hava akımı kısıtlanmasının gelişiminden yıllar önce ortaya çıkabiliyor. KOAH tanısı spirometri ile konur. Tanı için bronkodilatör sonrası persistan hava akımının kısıtlanması gösterilmelidir. FEV1/FVC olmalıdır" ifadelerini kullandı.

"KOAH akciğer kanseri riskini arttırıyor"
Doç. Dr. Bayiz, iki hastalığın pek çok ortak noktası olduğunu ve bunların başında sigara kullanımı geldiğini söyleyerek, "Sigara içenlerin yüzde 30’unda KOAH, yüzde 10’unda ise akciğer kanseri gelişmektedir. Sigara içenler KOAH tanısı varlığının, akciğer kanseri riskini 4-5 kat artırdığı gösterilmiştir. KOAH’lı olguların üçte birinde akciğer kanseri gelişebildiği bilgisi de mevcuttur. Yakın zamanda yapılan prospektif çalışmalar, akciğer kanseri olgularının yüzde 65-70’inde kanser tanısından önce KOAH teşhis edildiğini göstermektedir. Uygun tedaviye rağmen yakınmaların ısrarla devam etmesi; öksürüğün inatçı hal alması, aniden artan nefes darlığı, kanlı balgam, aynı bölgede tekrarlayan ve zor tedavi edilen pnömoni atakları, ses kısıklığı, açıklanamayan kilo kaybı, iştahsızlık gibi bulguların eklenmesi, solunumla ilişkili göğüs ağrısının ortaya çıkması hastada ileri bir incelemeyi gerektirir" dedi.

Doç. Dr. Bayiz, KOAH’ın 2020’de en çok ölüme neden olan 3’üncü hastalık olmaya aday olduğunu belirterek, "Ancak önlenebilir bir hastalıktır. Günümüzde KOAH’da şifa sağlayan hiçbir tedavi yaklaşımı bulunmamaktadır ve mevcut tedaviler temel olarak hastalığı değil, semptomları, alevlenmeleri, akciğer fonksiyonu ve yaşam kalitesini iyileştirici özelliktedir. Kısaca, hastalığın erken teşhisi, hastalığın ilerlemesini durdurmada en önemli yaklaşımdır" diye konuştu.

KOAH’ın tedavi yöntemlerinden de bahseden Doç. Dr. Bayiz, "KOAH’lı hastalarda sigarayı bırakma temel bir girişimdir. Bronkodilatör ilaçlar ve inhaler steroidler kullanılır. Ayrıca fiziksel aktiviteyi artırıcı rehabilitasyon programları geliştirilmelidir. KOAH ilerleyici ve solunum yetmezliğiyle sonuçlanabilen bir hastalıktır. Bu aşamaya gelmiş hastalara evde idame oksijen tedavisi ve ventilatuar destek tedavisi verilir. Medikal tedaviye rağmen belirgin hiperinflasyonu bulunan hastalar için cerrahi veya bronkoskopik hacim azaltıcı tedaviler önerilmektedir" açıklamalarında bulundu.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
... ...