Tarih: 05.05.2020 13:14

TÜMBİFED Sivil Kurulunda tarım ele alındı

Facebook Twitter Linked-in

Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Federasyonu (TÜMBİFED) Covid-19’a yönelik yeni adımlar atabilmek ve bilgilendirme çalışmaları yapabilmek adına oluşturduğu TÜMBİFED Sivil Toplum Kurulu toplantısında tarım ele alandı.
Özellikle Covid-19 hakkında farklı alanlarda uzman kişilerle görüşmeler gerçekleştiren sivil toplum kurulunun bu haftaki konusu Türkiye’de tarım ve tarımı geliştirebilecek unsurlar oldu. Yaklaşık 3 saat süren toplantıda özellikle Türkiye’nin elverişli toprakları ve çeşitliliğine vurgu yapılırken, bir sivil toplum kuruluşu olarak nelerin yapılabileceği de konuşuldu.
Toplantı açılışını gerçekleştiren TÜMBİFED Genel Başkanı Cemil Bilge, “Aslında en başından beri kendi kendine yetebilen bir Türkiye hedefimiz var. Toplantılarımızı her hafta farklı konularda, alanlarında uzman farklı konuklarla gerçekleştiriyoruz. Bugün merak ettiğimiz konular ata tohumlar ve GDO’lu tohumun durumunu, ihtiyaçlarını ve stoklarını uzman kişiler aracılığıyla değerlendireceğiz” ifadelerine yer verdi.
Aynı zamanda TÜMBİFED Genel Başkanı Cemil Bilge, şu zamana kadar birçok proje yürüttüğü Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü ile birlikte yeni bir projeyi gerçekleştirdiklerini duyurdu. TÜMBİFED olarak alınan 13 bin maskenin, 10 bin adedinin hastanelere bağışlanacağı ve kalan 3 bin adet maskenin ise üyelere iletileceği belirtildi.
Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Özkan Sivritepe, Türkiye’nin dünyada seracılık konusunda önde gelen ülkelerden biri olmasına rağmen, pandemi döneminde yaşanan sorunları ve bundan sonra da devam edecek en önemli sorunlara değinerek şunları söyledi: “Hasat ve hasat sonrası süreçler ile iç ve dış pazarlardaki lojistik konularını içermektedir. Gıda güvenliği ile ilgili tedbirler arttırılmalı, üretici ve tüketicilerin bu konudaki farkındalığı geliştirilmelidir.”
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Seyis, Türkiye’nin üretim potansiyelinin var olduğunu ve bu bilinirliğinin arttırılması gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’nin bir tarımsal bir planlaması olması gerekiyor. Son 10 yılda zaten bu konuda bir ilerleme görüyoruz. Gıda üretimi ve tedariki konusunda uygulamaların devam ettirilmesi halinde bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
Üretmeden hiçbir şey olmayacağını pandemi sürecinin gösterdiğini belirten Trakya Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yalçın Kaya, “Karantina sürecinde ilk marketlere hücum ettik. Türkiye’nin çok önemli bir tarımsal potansiyeli var. Bu noktada önemli bir kriter var; ‘İşlenebilir arazi’. Türkiye bu konuda belirli standartlar dahilinde ilk 15 ülkenin arasında. Aynı zamanda çok büyük bir genetik çeşitliliğimiz mevcut. Gen çeşitliliği çok önemli bir nokta biz buna ‘yeşil altın’ diyoruz” dedi.
Malatya Turgut Özel Üniversitesi Takım Ekonomisi Bölüm Başkanı ve Avrasya Tarım Ekonomistleri Derneği üyesi Prof. Dr. Orhan Gündüz, Covid-19 sürecinde Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımsal üretim ve gıda arzında sorun yaşanmaması için birçok tedbir uygulamaya konulduğunu ifade ederek, “Türkiye, tarımsal potansiyeli oldukça yüksek ve birçok tarım ve gıda ürününde kendine yeter bir ülkedir. Türkiye tarımsal gücünü 3 milyon tarım işletme, 23 milyon hektar tarım arazisi, 18 milyon büyükbaş, 48 milyon küçük baş hayvan varlığından alıyor. Tarım arazisi yıllar içerisinde düşüş göstermekle birlikte Türkiye’nin tarımsal üretim değeri oldukça yüksek. Tarımsal hasıla itibariyle dünyanın 7. Avrupa’nın birinci ülkesiyiz. Türkiye’de istihdamın yüzde 18’ini tarım sağlıyor. Tüm bu rakamlar tarımın, Türkiye ekonomisi için önemini ifade ediyor. Salgının ülkemizde görüldüğü ilk günlerde, sürecin tarım sektörüne mutlak surette etkisi olacağı öngörüsüyle Avrasya Tarım Ekonomistleri Derneği üyesi arkadaşlarımızla hızlıca bir rapor hazırlayarak Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın bir kısım kurmayları ve bürokratlarına ilettik. Bunun yanında bazı ürünlerde ihracat kısıtlamasına gidildi. İhtiyaç duyulan temel gıda ürünlerinde bir miktar ithalat için izni verildi. Üreticilerin ürünlerinin hiçbir şekilde ellerinde kalmayacağı, gerekirse devlet eliyle alım yapılacağı ifade edildi” diye konuştu.
Tarımda verimliliğin arttırılması gerektiğini savunan Prof. Dr. Ertaç Ergüven, “Tarım ve çiftçilerle ilgili olarak ziraat odaları ilçe bazından başlayarak ürün envanteri ve verimliğiyle ilgili kayıtlar birlikler nezdinde paylaşarak ürün stratejisi hususunda çalışmalar yapmalı. Ürünün ülke ihtiyacı ve ihracat ihtimalleri göz önünde tutulmalıdır. Çiftçilerin kendi başlarına üretim yapmaması lazım, bence ülkenin ihtiyaçlarına göre üretim çalışmaları yapılması gerekiyor. Aynı zamanda birçok üniversite içerisinde yer alan Ziraat Fakülteleri tarafından Ziraat Teknoparkları oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Dünyada en zengin aromatik bitki çeşitliliğine sahip ülkemizde bu bağlamda ürün için bölge önceliklendirmesi ve bu manada destek çalışmaları yapılmalıdır” diye düşüncelerini aktardı.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Özhatay ise ata tohumlar üzerinde önemli açıklamalar yapıldığını ve ülkenin bu konuda oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip olduğunu ve Türkiye’de tarımı yapılan 100’den fazla türün yayılış gösterdiği 5 mikrogen merkezi bulunduğunu kaydetti.
Moderatörlüğünü Arif Ekşi’nin yaptığı toplantıya TÜMBİFED Genel Başkanı Cemil Bilge’nin yanı sıra Prof. Dr. Ertaç Ergüven, Prof. Prof. Dr. Orhan Gündüz, Prof. Dr. Fatih Seyis, Prof. Dr. Engin Özhatay, Prof. Dr. Hüseyin Özkan Sivritepe, Prof. Dr. Yalçın Kaya, Doç. Dr. İlkay Gök, Av. Vahit Kaya, Nurdan Tümbek Tekeoğlu, Ali Köklü, Aynur Acar, Hakan İnan, Rıza Dönmez, Mehmet Hüsrev, Ali Rıza Şişman, Ayşe Çebi, İshak Koçoğlu, Yılmaz Pekmezcan, Metin Özyürek ve Abdülbaki Akbulut katıldı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
... ...