15 Temmuz Derneği üyeleri ile şehit yakınları ve gaziler, bir şehit yakınına küfreden İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ı protesto etti. İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı önünde açıklama yapan dernek üyeleri, “Türkkan’ın bu saatten sonra edeceği özrü de, milletin vekilliği makamını işgalini de kabul etmiyoruz. Ve diyoruz ki; ha dağdaki Karayılan, ha meclisteki Lütfü Türkkan” dedi.
15 Temmuz Derneği üyeleri ile şehit yakınları ve gaziler, İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın şehit İsa Gümren’in yakınına küfür etmesi nedeniyle İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı önünde protesto etti. Parti binası önünde protesto gösterisinde bulunan kalabalık adına 15 Temmuz Gazisi ve 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İlhami Çil, ortak basın açıklamasını okudu.
“Genel başkanından bile özür dilerken şehidimizin ailesine özrü bile çok görmüştür”
Türkkan’ın “Vücudu parçalandı, günlerce ayaklarını aradık” diyen bir şehit abisinin feryadına küfürle karşılık verdiğini aktaran Çil, “Suçluyoruz. ‘Testinin içinde ne varsa, o sızar’ demişler. İçi böyle kötülükle dolu birisinin değil vekilliğinden, insanlığından şüphe duyuyoruz. Üstelik Türkkan, dün gece önce küfretmediği yalanını söyleyip, sonra da tepkiler üzerine küfrettiği için özür dilemeye çalışmıştır. Hem yalancı hem de küfürbaz bu şahıs, konuşmasında genel başkanından bile özür dilerken şehidimizin ailesine bir özrü bile çok görmüştür. Şehit yakınları ve gaziler olarak buradan ilan ediyoruz: Türkkan’ın bu saatten sonra edeceği özrü de, milletin vekilliği makamını işgalini de kabul etmiyoruz. Kendisini milli değerlere bağlı bir siyasi parti olarak tanımlayan İyi Parti’yi, bu şahsı disipline sevk ederek ihraç etmeye davet ediyoruz. ‘Burası Kürdistan’ diyenlerin karşısında sus pus olup, şehidin ailesine küfrü layık görenleri milletimizin vicdanına havale ediyoruz. 15 Temmuz Derneği hain darbe girişimin yaşandığı gece bu ülkenin bekası için 251 vatandaşımızın şehit olmasının ardından kuruldu. Sınır ötesi operasyonlarda ve terörle mücadelede şehitler vermeye devam ediyoruz. Vatan için canını ortaya koyan kahramanlarımızın aileleri bu ülkeye emanettir ve hiç kimse bırakın küfretmeyi onların kılına zarar vermeyi, kötü bir söz söylemeyi aklının ucundan bile geçirmemelidir. Geçirenler karşısında bizi bulacaktır. Türk Milliyetçisi olduğunu iddia eden bir şahsın PKK elebaşlarından Murat Karayılan gibi davranması ve öfkesini kusması siyasette gelinen akıl karışıklığını göstermektedir. Oysa bizim kafamız gayet net. Bu ülke için, ezan için, bayrak için, canını veren her bir şehidimiz gönüllerimizde, hafızamızda ve kahramanların yazdığı destanlarımızda yaşamaya devam ediyor. 15 Temmuz Derneği olarak milletimize emanet edilen hiç bir şehidimizin ailesinin canının yakılmasını kabul etmedik, etmiyoruz. Ve diyoruz ki; ha dağdaki Karayılan, ha meclisteki Lütfü Türkkan” dedi.
Protesto gösterisinde yer alan 15 Temmuz şehitlerinden İlhan Varank’ın ablası Ayşe Arslan Türk ise, “Halkımız çok üzüldü, ben buna inanıyorum ama biz şehit aileleri olarak çok daha fazla üzüldük. Çünkü ben orada şehit abisinin yaşadığı duyguları çok iyi anlayabiliyorum. Karşı taraftan şöyle bir söylem geldi işte ‘O da o gün çok fazla bağırmıştı, sesi çok yüksek çıkmıştı, protesto etmişti’ ama Tahir bey yıllarıdır yüreğinde acıyla beraber hasret ve özlem biriktirmiş. Kardeşini şehit eden terör örgütüne karşı bir öfkesi var. O gün o adamcağız yıllardır içinde biriktirdiği sessiz çığlığı dışa vurdu. Bu çok daha yumuşak karşılanabilirdi. Çok daha farklı bir şekilde davranılabilirdi ona. Lütfü Bey’in şöyle bir söylemi var, işte ben ağzım hiç böyle şeylere alışık değil, küfür etmem, Allah’a havale ederim gibi. Ağzı alışık olmayan bir insanın bırakın o anda öyle bir şey söylemesini kurgulayarak bile birçok insanın ağzından çıkaramayacağı bir söylem” dedi.