Tarih: 09.11.2022 13:01
Rekabet Kongresi ’Dijital ve Yeşil Dönüşen Sektörler’ temasıyla başladı
SEDEFED tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Rekabet Kongresi “Dijital ve Yeşil Dönüşen Sektörler” temasıyla gerçekleşti. Kongre kapsamında, ikiz dönüşüm olarak tanımlanan dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümün rekabetçilik açısından sektörlere etkisi ele alındı.
İş dünyası, kamu, akademi ve STK’ların daha rekabetçi olmaları hedefiyle Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) tarafından düzenlenen 14. Rekabet Kongresi, “Dijital ve Yeşil Dönüşen Sektörler” temasıyla gerçekleşti. Kamu, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile alanında uzman isimlerin katıldığı etkinlikte, ‘ikiz dönüşüm’ olarak tanımlanan dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümün rekabetçilik açısından sektörlere etkisi masaya yatırıldı.
Kongrede konuşan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, dijitalleşmenin bir hayatta kalma meselesi, yeşil dönüşümün ise Sanayi Devrimi kadar önemli olduğunu söylerken, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, yeşil ve dijital dönüşüme yönelik yatırımların geciktirilmemesi gerektiğine dikkat çekti. SEDEFED Başkanı Emine Erdem ise iş dünyasının rekabet koşullarına uyum sağlayabilmesinin yolunun, kendi değer zincirini güçlendirmesine ve dönüştürmesine bağlı olduğunu ifade etti.
“İkiz dönüşüm bir hayatta kalma meselesi”
Reel sektörün sürdürülebilir rekabet gücünün artmasında dijital ve yeşil dönüşümün önemine dikkat çeken TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “Sadece Türkiye tarihinin değil dünyanın içinden geçtiği belki de en ‘çok katmanlı’ kriz ortamlarından birinin içindeyiz. Türkiye ekonomik olarak büyüse de büyümenin niteliği ve kalitesi, gelir dağılımında ciddi eşitsizlik oluşturuyor, yoksullaştıran bir büyüme ortaya çıkarıyor. Bu ortamda yeşil dönüşüm ve dijitalleşme yeni perspektifler ve imkanlar sunarken ülkemizin ihtiyacı olan sıçrama için de kaldıraç etkisi oluşturabilir. Dijitalleşme bir hayatta kalma meselesi. Yeşil dönüşüm ise Sanayi Devrimi kadar önemli. TÜRKONFED olarak bu ikiz dönüşümün yanına en az onlar kadar önemli olan toplumsal dönüşümü de etkiliyor, eğitimden kadına, gençlikten girişimciliğe toplumun tüm katmanlarını dönüşümün odağına alan Hayalimizdeki Türkiye için çalışıyoruz. Rekabette sürdürülebilirliğin, güven ve istikrarın garantisinin hu kukun üstünlüğünün sağlanmasından geçiyor. İlerleme, gelişme ve iyileşme; uzlaşma ve barış ortamında olur. Barış ve uzlaşma dilinin hâkim olduğu siyasal ve toplumsal zemini oluşturmak ise hepimizin görevi” şeklinde konuştu.
“Yeşil ve dijital dönüşümünün gerçekleştirilmesi için bu alanlara yapılması gereken yatırımları geciktirmemeliyiz”
İklim değişikliği ile mücadeleyi ve ekonomik yapıyı dijital teknolojiler doğrultusunda dönüştürmeyi, kalkınma ve ekonomi politikalarının merkezine almanın bir zorunluluk olduğunu vurgulayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Ülkemizin de bu dönüşümü zamanında ve tüm boyutlarıyla yakalaması için hızla harekete geçmesi gerekiyor. TÜSİAD olarak gelecekte ülkemizin rekabet gücünün korunmasının yeşil ve dijital teknolojiler konusunda kat edeceğimiz mesafe ile çok yakından ilişkili olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede, sanayimize yeşil ve dijital üretim tekniklerinin entegrasyonu, enerji verimliliğinin tüm değer zincirinde artırılması, daha az atığın ve daha fazla değerin oluşturulduğu döngüsel yaklaşımıyla ürün ömrünün uzaması gibi alanlara yönelik Ar-Ge çalışmalarının finansal mekanizmalar aracılığıyla desteklenmesini öncelikli görüyoruz. Ekonomimizin yeşil ve dijital dönüşümünün gerçekleştirilmesi için bu alanlara yapılması gereken yatırımları geciktirmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Rekabet için değer zincirimizi güçlendirip dönüştürmeliyiz”
SEDEFED’in Türkiye’nin rekabet gücünü artırma yolculuğunda 18 yılı geride bıraktığını ifade eden SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, “Ülkemiz ve dünya büyük bir değişim ve dönüşümden geçiyor. Küresel rekabetçilik ve bölgesel kalkınmada sistemler değişiyor. Rekabetin, başarının ve ekonomik refahın bütünüyle yeniden tanımlandığı bir dönemdeyiz. Ülkemizin değişen rekabet koşullarına uyum sağlayabilmesi ise dijitalleşme ve yeşil dönüşüm odağında, nitelikli insan kaynağından katma değerli üretim ve ihracata, kendi değer zincirini güçlendirmesine ve dönüştürmesine bağlı. Bu kapsamda günün değişen trendlerini en küçük işletmeden en büyüğüne kadar yakalamamız için bir an önce harekete geçmeliyiz. Dijitalleşme yatırımlarını artırmamız ve yeşil enerjiye geçişi hızlandırmamız gerekiyor. Türkiye’nin ihracatta en büyük pazarı olan AB’ye ihracatımızı sürdürmek ve payımızı artırmak için Avrupa’daki yeşil mutabakat gelişmelerini de çok yakından takip etmeliyiz” diye konuştu.
“İkiz dönüşüm yeni döneme daha dayanıklı, esnek ve çevik başlama şansı veriyor”
Kongre’de konuşan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç, “Türkiye Dijital yeterliliği ve yeşil politikaları merkeze alan ikiz dönüşüm, günümüz ekonomik düzeninin inkâr edilemeyecek gerçeklerinden. Pandemi ile hız kazanan bu süreç, şirketlere yeni döneme daha dayanıklı, esnek, çevik ve 21’inci yüzyıl gereksinimlerine uygun bir biçimde başlama şansı veriyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası olarak bu bağlamda Türkiye’deki sürdürülebilir borç piyasalarının gelişmesini teşvik ederken, aktif politika diyalogları ve KOBİ’lere yönelik destekler ile ülke ekonomisinin ikiz dönüşümüne destek sağlamak konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. Bu önemli alanda lider kurum pozisyonumuzu korumayı ve beraber çalıştığımız tüm paydaşlarımıza örnek olmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
...