Tarih: 24.04.2020 11:54

Prof. Dr. Sarper Diler: "Dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi biyolojik bir saldırıya hazır değil"

Facebook Twitter Linked-in

Koronavirüs pandemisi sonucunda Dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi biyolojik bir saldırıya hazır olmadığını belirten Prof. Dr. Sarper Diler, "Hızla bulaşmayı durdurmak, bulaşanları tedavi etmek, gerekli önlemleri almak birçok ülke için zaman kaybı ile oldu. Kovid-19 olarak kodlanan bu virüs bir biyolojik saldırı mı? Şu anda net değil ama is bulutları dağılınca netleşecektir." dedi.

Savaşta biyolojik silahların kullanılması uluslararası hukuk kapsamında bir suç olsa da dünyanın büyük güçlerinin sahip oldukları hastalıkları hastalıklarını kilit altında tuttuğu iddia ediliyor. Uzmanlar biyolojik saldırıların, doğada bulunan ve insanları öldürmek ya da yaralamak için kullanılabilecek herhangi bir mikroorganizmayı (virüs, bakteri ya da mantar gibi) veya toksini (mikroorganizmalar tarafından üretilen zehirli bileşikler) içerdiğini belirtiyor.

"Silah olarak kullanılabilecek üç temel biyolojik ajan grubu vardır"
Geçmişte bazı ülkelerin biyolojik saldırılar düzenlediğin belirten Prof Dr Sarper Diler, "Ölüme ya da hastalıklara sebep olmak için kullanılabilecek bin 200’den fazla biyolojik ajan olmasına rağmen, nispeten az sayıda insan biyolojik savaş veya terörizm ajanları için ideal aday olmalarını sağlamak için gerekli özelliklere sahiptir. Büyükşehirlerdeki 100 binlerce insanı öldürmek ya da etkisiz bir hale getirmek için sadece küçük miktarlara (kilo cinsinden ve genellikle daha az) ihtiyaç duyulacaktır. Biyolojik savaş ajanlarının gizlenmesi kolaydır ve tespit edilmesi ya da bunlara karşı korunması zordur. Görünmez, kokusuz, tatsız ve sessizce yayılabilirler. Silah olarak kullanılabilecek üç temel biyolojik ajan grubu vardır: bakteri, virüs ve toksinler. Biyolojik ajanlar, havaya püskürterek, kişiden kişiye temas ederek, hastalığı insanlara taşıyan hayvanları enfekte ederek ve yiyecek ve suyu kirleterek dağıtılabilir." şeklinde konuştu.

Biyolojik tehdit öncesi
Prof. Dr. Diler, biyolojik bir saldırı durumunda yerel sağlık çalışanlarının olağandışı bir hastalık modeli rapor edeceğini veya acil tıbbi yardım arayan bir hasta insan dalgası olacağını kaydederek, "Bir acil durum radyo veya TV yayını veya topluluğunuzda kullanılan bir telefon görüşmesi veya acil durum müdahale görevlisinin ev ziyareti gibi başka bir sinyal aracılığıyla halka uyarı verilir." dedi.
Olası bir biyolojik tehdidin etkilerinden korunmak için yapılması gerekenleri Prof. Dr. Diler, şöyle sıraladı:
"Acil besleme kiti oluşturun
Aile acil durum planı yapın
Gerekli tüm veya önerilen aşıların kendiniz, çocuklarınız ve yaşlı aile üyeleri için güncel olduğundan emin olmak için doktorunuza danışın.
Sürekli kullandığınız ilaçlarınız bir süre yetecek miktarda olsun.
Fırın geri dönüş kanalınıza, evinize girebilecek çoğu biyolojik ajanı filtreleyecek bir yüksek verimli partikül hava (HEPA) filtresi takmayı düşünün."

Biyolojik tehdit sırasında
Prof. Dr. Diler, bir saldırının ilk kanıtının bir ajana maruz kalmanın neden olduğu hastalığın semptomlarını fark edildiğinde olabileceğinin altını çizerek, "Biyolojik saldırı durumunda, halk sağlığı görevlileri ve yetkililer ne yapmanız gerektiği konusunda hemen bilgi veremeyebilir. Hastalığın tam olarak ne olduğunu, nasıl tedavi edilmesi gerektiğini ve kimin tehlikede olduğunu belirlemek zaman alacaktır." şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Diler, biyolojik tehdit sırasında yapmak önerilenleri şöyle sıraladı:
"TV seyredin, radyo dinleyin veya internette hastalığın belirtileri ve semptomları, tehlike altındaki alanlar, ilaçlar veya aşılar dağıtılıyorsa ve hastalanırsanız nereden tıbbi yardım almanız gerektiği konusunda resmi haber ve bilgiler olup olmadığını kontrol edin.
Alışılmadık ve şüpheli bir maddenin farkına varırsanız, hemen uzaklaşın.
Ağzınızı ve burnunuzu havayı filtreleyebilen, ancak yine de nefes almaya izin verebilecek kumaş katmanlarıyla kaplayın. Örnekler arasında tişört, mendil veya havlu gibi iki ila üç kat pamuk bulunur.
Duruma bağlı olarak, inhalasyon veya yayılan mikropları azaltmak için bir yüz maskesi takın.
Biyolojik bir ajana maruz kaldıysanız, kıyafetlerinizi ve kişisel eşyalarınızı çıkarın ve torbalayın. Kirlenmiş ürünlerin atılması için resmi talimatları izleyin.
Kendinizi sabun ve su ile yıkayın ve temiz kıyafetler giyin.
Yetkililere başvurun ve tıbbi yardım alın. Başkalarından uzak durmanız veya karantinaya almanız tavsiye edilebilir.
Belirtileriniz açıklananlarla eşleşiyorsa ve risk altında olduğu düşünülen gruptaysanız, derhal acil tıbbi yardım isteyin.
Doktorların ve diğer halk sağlığı görevlilerinin talimatlarına uyun.
Hastalık bulaşıcı ise tıbbi değerlendirme ve tedavi almayı bekleyin.
Bulaşıcı olmayan hastalıklar için tıbbi değerlendirme ve tedavi almayı bekleyin.
Bildirilen bir biyolojik acil durumda veya gelişen salgınlarda kalabalıklardan kaçının
Ellerinizi sık sık sabun ve suyla yıkayın.
Yiyecek ve eşyaları paylaşmayın."

Biyolojik bir tehdit sonrası
Nasıl ilerleneceğine dair tüm resmi uyarılara ve talimatlara çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Diler, "Biyolojik bir olay için tıbbi hizmetlerin sağlanması, artan talebe yanıt vermek için farklı şekilde ele alınabilir. Biyolojik ajanlara maruz kalmaya yönelik temel halk sağlığı prosedürleri ve tıbbi protokoller, herhangi bir bulaşıcı hastalıkla aynıdır. Radyo, televizyon ve acil durum uyarı sistemleri aracılığıyla resmi talimatlara dikkat etmeniz önemlidir. Potansiyel ajanların/hastalıkların ve uygun tedavilerin tam listesi için resmi uyarıları dikkate alın. Sosyal medyaya çok fazla bakmanız doğru ve yanlış haberleri ayırt edemeyeceğiniz için sizi yanlış yönlendirebilir. Yanlış haberler acil yapmanız gereken şeyleri atlamanıza gereksiz detaylara takılarak sizin ve sevdikleriniz için riski arttırmanıza sebep verebilir." ifadelerini kullandı.

Biyolojik saldırılara nasıl hazırlıklı oluruz?
Biyolojik saldırılara karşı koruyucu önlemler alınabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Sarper Diler, "Bunun için devletlerin acil eylem planları vardır ve bunun bugün revize edilmesi sorunludur. Kişisel önlemler yeterli düzeyde uyarı alındığında erken başlatılmalıdır." dedi.

Prof. Dr. Diler, biyolojik saldırıları önlemek için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Maskeler: Şu anda kovid-19 salgını için de kullandığımız maskeler, hava yoluyla iletilen biyolojik savaş partiküllerinin çoğunu filtreler.
Giysiler: Havadaki çoğu biyolojik ajan kırılmamış cilde nüfuz etmez ve az sayıda organizma cilde ya da giysilere yapışabilir. Sabun ve su ile temizlik, virüslerin yüzde 99.99’unu giderebilir.
Tıbbi koruma: Biyolojik saldırılarda özel kıyafetlere ihtiyaç olabilir. Bununla beraber lateks eldiven kullanmalı ve koruyucu göz kalkanlı önlük ile beraber maske takmak gibi diğer önlemler de alınmalıdır.
Biyolojik saldırıya maruz kalan kişilerde saldırıya önlem olarak doku tuzları yada homeopatik olarak belirtileri bertaraf edecek ilaçlarda kullanılabilir."



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
... ...