Tarih: 27.02.2020 10:13

Prof. Dr. Faruk Buyru: “Stres tüp bebek başarısını baltalıyor”

Facebook Twitter Linked-in

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru tüp bebek tedavisine ilişkin bilgiler verdi. Stresin tüp bebek başarısını azalttığını söyleyen Buyru, “İlk tedavide başarısız olanlar strese girip tedaviyi bırakıyor, oysa sonraki tedavilerde başarılı olma şansı yüksek. Gebe kalamamanın kanser ya da AİDS teşhisi kadar strese yol açtığı biliniyor” dedi.
Günümüzde, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, stres, depresyon, sigara kullanımı gibi pek çok çevresel faktör gerek kadını gerekse erkeği etkileyerek çocuk sahibi olmayı engelleyebiliyor. Bu durumda çocuk sahibi olmak isteyen çiftler doktorlara başvuruyor. Doktorun yönlendirmesiyle çiftler kendileri için en uygun tedaviye başlıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, en yaygın yöntemler arasında bulunan tüp bebek yönetimi hakkında bilgiler verdi. Dr. Buyru, eğer 1 yıl içinde gebe kalınamıyorsa veya kadının yaşı 35’in üzerindeyse beklemeden, en geç 6 ay içinde tetkiklere başlanmasını önerdi.

“Günde 10 taneden fazla sigara kısırlık nedeni”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, sigaranın hem erkekte hem de kadında kısırlık yapıcı etkisi olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Buyru, “Kadında yumurta sayısını, yumurta kalitesini, gebeliğin yerleştiği rahim içini olumsuz etkilemektedir. Sigara içen erkeklerde de sperm sayısı ve hareketli sperm sayısı azalmakta, spermlerde DNA hasarı artmaktadır. Bunun için günde ondan fazla sigara içmek yeterli olmaktadır. Sigara kendi kendine gebelik oluşma şansını azalttığı gibi, yapılacak her türlü tedaviyi de olumsuz etkilemekte, başarı şansını azaltmaktadır. Tüp bebek tedavisine başlayacak çiftin sigarayı bırakmaları çok önemlidir. Üstelik sigara içmeyen bir çift ile aynı şansı yakalayabilmek için bunu 6 ay önceden yapmak gerekmektedir. Yani “tedaviye başlayınca sigarayı bırakırım” yaklaşımı çok gerçekçi değildir. Gerek erkekte, gerekse kadında sigaranın olumsuz etkilerinin ortadan kalkması için 6 aylık bir süreye gereksinim vardır” şeklinde konuştu.

“Gebe kalamamak kanser ve AİDS teşhisi kadar strese yol açıyor”
Prof.Dr. Buyru, gebe kalma şansını azaltan bir diğer etkenin de stres olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Buyru, “Aslında gebe kalamama başlı başına bir stres faktörüdür. Çocuk sahibi olamamanın kanser veya AIDS teşhisi kadar strese yol açtığı bilinmektedir. Tedaviye başlarken stresi azaltmak, belki psikolojik destek almak yararlı olacaktır. O dönemde, yaşantınızda her zamankinden daha fazla stres varsa tedaviyi ertelemek doğru olacaktır. Depresyon da stres gibi etki yapmaktadır. Stres anında beyin, kalp ve kaslara daha çok kan gitmekte, sindirim sistemi, üreme sistemi gibi organlara giden kan ise kısıtlanmaktadır. Damarlardaki büzüşme yumurtalığı, rahim içini ve erkekte testisleri, sperm üretimini bozmaktadır” dedi.

Stres tedaviyi bırakma nedeni
Çiftlerin ilk denemede başarısız olduğunda strese girip tedaviyi bıraktığını kaydeden Prof. Dr. Buyru, “Başarısız tüp bebek tedavisi sonrası çiftlerin çoğu sonraki tedavilerde çocuk sahibi olacaktır. Stres, tedaviyi bırakma nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Tekrar başarısız olurum korkusu, ekonomik nedenler kadar ikinci bir tedaviye başlamayı engellemektedir. Bu durumda psikolojik destek almak çok doğru olacaktır” diye konuştu.

“Günde üç fincana kadar kahve erkek üreme sağlığını olumlu etkiliyor”
Kafeinin tedaviye ve gebe kalma şansına olumsuz etkisinin olmadığını belirten Prof. Dr. Buyru, “Hatta günde 3 fincana kadar kahve tüketimi erkekte spermler üzerine olumlu etki yapmaktadır. Günde beş fincandan fazla kahve tüketilmemelidir” ifadelerini kullandı.

“Şekerli içeceklerin fazla tüketilmesi yumurta sayısını ve doğum oranını azaltıyor”
Şekerin fazla tüketilmesinin hem yaşam kalitesini, hem de üremeyi olumsuz etkileyen faktörler olduğunu belirten Prof. Dr. Buyru sözlerini şöyle sürdürdü: “Şekerli içeceklerin fazla tüketilmesi yumurta sayısını ve doğum oranlarını azaltmaktadır. Kanda uzun süreli şeker seyrini gösteren HbA1C değeri yüksek olan kadınlarda tüp bebek başarı oranları daha düşüktür. Diyet ve egzersiz ile kilo kontrolü, insülin direnci varsa ilaç kullanımı alınabilecek önlemlerdir. Tedavi süresince aşırı diyet yapılmamalı, şekerden kaçınarak sebze, meyve, protein ağırlıklı beslenmelidir. Burada da Akdeniz tipi diyet ön plana çıkmaktadır.”

“Düzenli egzersiz gebe kalma şansını yükseltiyor”
Düzenli egzersizin hem kadını, hem erkeği etkileyerek gebe kalma şansını arttırdığını ifade eden Prof. Dr. Buyru, “Son yıllarda erkeklerdeki sperm sayısındaki azalma, çevresel koşullar ve daha az hareket edilmesi ile ilişkilidir. Düzenli fiziksel aktivite, egzersiz sperm sayısı ve hareketli sperm oranını arttırırken, hasarlı spermlerin düzelmesine yardımcı olur. Ancak aşırı egzersizden de kaçınılmalıdır. Yine aşırı bisiklete binme de testislerde ısı artışına yol açarak olumsuz etki yapabilir” dedi.
Sıkı diyet yapılmamalı
Prof.Dr. Faruk Buyru, “En doğrusu Akdeniz tipi beslenmedir. Aşırı ısıda pişmiş, mangal, barbekü tipi yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Aşırı yağ tüketiminden de kaçınılmalıdır. Omega 3 ve balık tüketimi hem erkeğe hem kadına önerilmeli, eksikliğinde vitamin desteği sağlanmalıdır. Dengeli beslenmeyen ve sperm sayısı düşük olan erkeklerde çinko, E vitamini, C vitamini, Omega 3 yararlı olur. Siyah çikolata ve egzersiz en önemli doğal antioksidan kaynaklarıdır” ifadelerini kullandı.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
... ...