Tarih: 02.05.2021 15:42
(Özel) Başhekim Adaş aşıya ilişkin yorumlara isyan etti
Pandemiyle mücadele tam kapanmayla birlikte sürerken, Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nin bağlı bulunduğu SBÜ Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş hastanelerdeki son duruma ilişkin bilgi verdi. Adaş, “Yoğun bakımlarımız şu an yüzde 80 civarında bir doluluğa sahip. Aşı konusunda bilen bilmeyen bir sürü kişi konuşuyor. Komplo teorileri üretiliyor. İnsanlar herhalde film seyrediyor, yok efendim kısırlık yapar, yok genetiğimize gidecek çip var. Bu sıvının içine çip yerleştirilebilir mi, böyle bir teknoloji şu an dünyada var mı?” diyerek aşı yorumlarına isyan etti.
Covid-19 salgınıyla mücadele tüm dünyada devam ederken, Türkiye’de yükselen vaka sayıları sonrası hastanelerde yoğunluk da sürüyor. Bu kapsamda tam kapanma uygulanırken, aşı çalışmaları da hızla gerçekleştiriliyor. Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nin bağlı bulunduğu SBÜ Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş hastanelerdeki son duruma ilişkin bilgi verdi. Aşının salgına karşı en önemli silahlardan olduğunu ifade eden Adaş, aşı hakkında yapılan asılsız olduğunu belirttiği yorumlara da tepki gösterdi.
“Yoğun bakımlarımız şu an yüzde 80 civarında bir doluluğa sahip”
Başhekim Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, “Şu an ayaktan gelen hastalarda yaklaşık yüzde 15-20, yatan hastalarda yüzde 10-12, yoğun bakım hastalarında da yüzde 5 civarında bir düşme var. Şu an öyle çok bir sıkışıklığımız ya da doluluğumuz yok. Hem burada hem Bakırköy Sadi Konuk Kampüsü’nde yerimiz var. Yoğun bakımlarımız şu an yüzde 80 civarında bir doluluğa sahip, boş yatağımız var. Ama oran çok saatlik değişiyor. Bu hastalık bir yılı aştı insanlarda tabi bir motivasyon düşüklüğü bir kaygı bir boşvermişlik, bana bir şey olmaz ya da diğer bir takım duygusal etmenlerle karşı çıkış var. Gevşettiğiniz zaman kuralları karşılaşacağınız sonuç belli, maalesef bu sonuç bazen çok ağır olabiliyor. Bu nedenle herkesin çok iyi dikkat etmeleri lazım” şeklinde konuştu.
“Yok efendim kısırlık yapar, yok genetiğimize gidecek çip var”
Aşıya yönelik asılsız olduğunu belirttiği yorumlara da tepki gösteren Adaş, “Bazen aşıyla ilgili negatif haberler çıkıyor. İnsanların kafasında yanlış düşünce doğuyor. Aşı hayat kurtaran bir buluştur. O nedenle insanlarımızın aklında yanlış bir düşünce olmasın. Birde şu var, basında bilen bilmeyen bir sürü kişi konuşuyor. Yok şöyle yapar, böyle yapar. Komplo teorileri üretiliyor. İnsanlar herhalde film seyrediyor, yok efendim kısırlık yapar, yok genetiğimize gidecek çip var. Bu sıvının içine çip yerleştirilebilir mi böyle bir teknoloji şu an dünyada var mı?” dedi.
“Henüz herhangi bir ziyanlık vermedik”
Aşıların ziyan olmaması için alınan önlemlerden bahseden Adaş, “Başhekimler sık sık toplantı, istişare ediyoruz. Şu konuda çok dikkat ediliyor. Sinovac’ta zaten böyle bir problem olmuyor. Biontech bir bütün haline geldikten sonra altıya bölünüyor. Soğuk zincir dışında kaldığında aşı bozuldu muamelesi yapılıyor. Biz altı ve altının kat sayıları şeklinde randevuları ayarlıyoruz. Bunun dışında gelmeyen olursa diye yakın çevrede yedek kişileri tutuyoruz. Diyelim ki beşinci yapıldı, altıncı boşa çıktı, gelmedi, çağırıyoruz hemen bakın bu boşaldı hemen gelin diye. Bu şekilde henüz herhangi bir ziyanlık vermedik. Bence önemli olan herkesin otokontrolünü kendisinin yapması. Ramazan Bayramı sonrası vakalar baya düşer, zaten düşme trendine girdi. Tam kapama daha da hızlandıracaktır. Havalar da ısınıyor bayağı bir düşüş olacaktır” diye konuştu.
“Neredeyse fule yakın şekilde hizmet veriyoruz”
Salgının seyrine ilişkin konuşan Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi Yoğun Bakımlar Koordinatörü Banu Katran, “Şu anda pandeminin seyriyle birlikte öncelikle bizim hastanemizde poliklinik sayıları artıyor, bu yatan hasta servislerine yansıyor. Sonrasında da yoğun bakımlara yansıyor. Yoğun bakımlardaki yoğunluk şu an devam ediyor. Çok da yoğun gerçekten, neredeyse fule yakın şekilde hizmet veriyoruz. Bir hastamızı taburcu ettiğimizde bunun hazzıyla gerçekten çok mutlu oluyoruz, her ne kadar yoğun ve yorucu bir süreçten geçiyor olsak da. Hayata geri dönmesi, hasta yakınlarına onu teslim edebilmek bizim için çok büyük bir mutluluk. Yoğun bakıma girmiş olmak aslında daha yakından izlenecek olmayı gerektirdiği için korkulacak bir şey olmaması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
...