2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda sergilediği performans ile tarihinde ilk kez çeyrek final oynama başarısı gösteren ve olimpiyat beşincisi olan A Milli Kadın Voleybol Takımı yurda döndü.
Takım sporlarında Türkiye’yi Tokyo Olimpiyatları’nda temsil eden tek ekip olan A Milli Kadın Voleybol Takımı’na İstanbul Havalimanı’nda karşılama düzenlendi. A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncuları ve teknik heyetinin yer aldığı milli takım kafilesini; TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, TVF Asbaşkanı Suat Güler, TVF Liglerden Sorumlu Asbaşkanı Ahmet Göksu, TVF İcra Kurulu ve YKÜ Suat Baylan, TVF Milli Takımlardan Sorumlu YKÜ Bahar Mert Üçoklar, TVF Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Kurtaran Mumcu, TVF Denetim Kurulu Üyesi Umut Bağlı ve federasyon yetkilileri karşıladı. Kafileyi havalimanında karşılayan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Ersöz ve TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, kafiledeki sporcu ve teknik ekibe çiçek verdi.
Mehmet Akif Üstündağ: "Türk voleybolunun her geçen gün nereye geldiğini görüyoruz"
Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, "Bu ülkenin gururu oldukları için, bütün ülkem adına teknik ekibi ve oyuncularımızı tebrik ediyorum. Türk voleybolunun her geçen gün nereye geldiğini görüyoruz. Artık olimpiyatlarda 5’inci olmanın, Avrupa’da 2’nci olmanın ve Milletler Ligi’nde 3’üncü olmanın üzüntü verdiği bir ortama geldik. Voleybolun çıtasının nerelere geldiğini görmüş ve yaşamış oluyoruz. Ben bu ekiple ne kadar gurur duysak azdır, diyorum. En kısa sürede tekrar toparlanıp Avrupa Voleybol Şampiyonası’na hazırlanacağız ve orada da en iyi dereceyi elde edeceğimize inanıyorum" diye konuştu.
Giovanni Guidetti: "Bu takım, her maçta her top için sonuna kadar savaştı"
Takımın olimpiyatlarda gösterdiği performanstan dolayı oyuncularıyla gurur duyduğunu vurgulayan A Milli Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü Giovanni Guidetti, "Türkiye, bu takımın başardığı şeyden dolayı çok büyük gurur duymalı. Bu takım, her maçta her top için sonuna kadar savaştı. İçine düştüğü zor durumlarda savaşmayı bırakmadı. İlk hedefimiz grubumuzdan çıkmaktı. 3’üncü bitirmek bizim umduğumuzdan da iyi bir sonuçtu. Güney Kore, bizim açımızdan çok daha farklı bir maç olmalıydı. Kore gerçekten harika oynadı. Onlar kadar iyi oynamadığımızı düşünüyorum. Sonuç, beklemediğimiz bir şekilde yaşandı. Bunun için gerçekten çok üzgünüz. Çeyrek final maçının zor geçeceğini biliyorduk, bizim için ilk çeyrek finaldi. Sanırım Kore daha önce 2-3 kez çeyrek final oynadı ve bu karşılaşmaların nasıl oynanacağını biliyordu. Sahada mücadelemizi sonuna kadar devam ettirdik. Sonuç istediğimiz gibi olmadı" şeklinde konuştu.
Eda Erdem Dündar: "Çok mutlu ve gururluyuz, bunun yanında içimiz buruk"
Olimpiyatlarda elde edilen 5’inciliğin çok büyük bir başarı olduğunun belirten Kaptan Eda Erdem Dündar, "Çok mutlu ve gururluyuz. Bunun yanında içimiz buruk. Keşke devam edebilseydik. 5’incilik daha önce hiç yaşanmayan bir şey. Bu ekip, her şeyin en iyisini hak ediyor. Bu mücadelemiz de sahada size yansıyor. Konu milli bayrak olduğunda tüm Türkiye’yi voleybolla birleştirebiliyoruz. Biz bunu görünce inanılmaz mutlu oluyoruz. Çok büyük bir destek gördük. Gecenin 3’ünde oynadığımız maçta tüm Türkiye’nin kalbi bizimle attı. Olimpiyatlar bizim için kötü geçmedi ama daha iyi olabilirdi. Çok daha iyi işler yapmak istiyoruz. Lütfen, desteğinizi bizden eksik etmeyin" açıklamasında bulundu.
"Bu kadar üzüldüğüm bir maç olmamıştı"
Çeyrek finalde kaybedilen Güney Kore maçından sonra yaşadıklarını da anlatan tecrübeli oyuncu, "Güney Kore’ye karşı 100 maçın 99 tanesini yenebilecekken o maç bize denk geldi ve kaybettik. Kafamızda sürekli oynadık maçı. Ben şahsım adına maçın ardından çok kötüydüm. 21 yıldır voleybol oynuyorum hayatımda hiç bu kadar üzüldüğüm bir maç olmamıştı. Çünkü kaçan balık çok büyük oldu. Biz bu işi yapıyoruz ama başarılı olmak istiyoruz. Spor zaten böyle, bu yüzden seviyoruz voleybolu. Kaybettiğimiz maçı hala daha kafamızda yaşıyoruz, hala daha atlatmış değiliz. Her yenilgi bize bir şeyler öğretiyor. Bir daha bu anları yaşamak istemiyorsak, neler yapmamız gerektiğini öğrendik diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.