Kadıköy-Tavşantepe seferi yapan metroda dün saat 19.00 sıralarında E.Y. isimli şahıs, tartıştığı kadına ve annesine bıçak çekerek hakaret ve tehditler savurmuştu. O anlar Türkiye'nin gündemini sarsmıştı. Olayın ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli E.Y. emniyetteki işlemlerinin ardından Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirildi.
Savcılıktaki ifade işlemleri tamamlanan şüpheli E.Y., ‘silahla tehdit', ‘halk arasında korku ve panik oluşturmak amacıyla tehdit' ve ‘basit yaralamaya teşebbüs' suçlarından tutuklanması talebiyle Anadolu Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. E.Y. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Cumhuryet Savcısı Fatmagül Yörük, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderdiği tutuklamaya sevk yazısında, şüphelinin cebinde kesici alet taşıdığını, maske takma meselesi ile ilgili bir kadın ile tartıştığını belirterek, araya giren müştekileri darp edip bıçakla yaralamaya çalıştığını kaydetti.
Yazıda, “Şüphelinin savunmasız gördüğü müşteki kadınlara saldırıda kullandığı takdirde öldürücü nitelikte olacağı neredeyse muhakkak bir kesici aletle tehdit ve yaralamaya teşebbüs eylemi şüphelinin işlediği suçun vahamet derecesini artırmaktadır” denildi. Kent yaşamında insanların topluca bir arada bulundukları etkinlik alanları, toplu taşıma araçları ve durakları ile buna benzer yerlerin kişilerin can, mal ve cinsel güvenlikleri açısından daha emin mahaller olduğunun kabul edildiğinin kaydedildiği yazıda, “Bu yerleşik sosyal kabul ile beraber şüphelinin eyleminin yalnızca müştekilere yönelik değil, o anda trende bulunan yolcuların hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır” ifadeleri kullanıldı.
Yazının devamında kadınların yaşam hakkında sahip çıkmanın tüm toplumun asli görevi olduğu belirtilerek, “Sokaklar, metrolar korku dolu değil, güven dolu olmalıdır. Şiddet ise önce dilde başlar sonrasında eyleme döner, olayda en çok dikkat çeken şeylerden biri de şüphelinin küfürleridir. Küfür şiddettir. Şiddeti yasalara uygulayarak engelleyebiliriz. Kadınların yaşam hakkına sahip çıkmak ve kız çocuklarına güvenli bir gelecek bırakmak tüm toplumun asli görevidir. Bireylerin toplum yaşamının akışına duydukları güvenin örselenmesi ceza, adalet sistemi ve sosyal açıdan onarılması güç zararlara yol açacaktır” ifadelerine yer verildi.