Tarih: 05.07.2021 09:46
Hamilelikte ilk 3 ay diş tedavisine dikkat
Pedodonti Uzmanı Diş Hekimi Dr. Özge Bektaş, hamilelik döneminin ilk üç ayında bebeklerin organlarının geliştiğini hatırlatarak bu süreç içerisinde anne adaylarının diş tedavisinden kaçınması gerektiğini söyledi.
Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Bektaş, özellikle hamilelik döneminde östrojen ve progesteron hormon düzeylerindeki artışın etkisiyle anne adayının ağız sağlığında bazı değişikliklerin olduğunu söyledi. Bu durumun ağız hijyeninin yeterli düzeyde sağlanamaması ile dişler üzerinde plak birikimine, dişeti iltihabına (gingivitis), diş etlerinde ödem ve kanamaya neden olabileceğini ifade ederek, “Diş etleri kanayan anne adayları dişlerini fırçalamaktan kaçındığı için dişlerde daha fazla bakteri birikimi, diş etlerinde ödem, kızarıklık, kanama ve diş kaybı ile sonuçlanan periodontitis gelişimi görülebilir. Bu nedenle hamilelik planlanıyorsa veya hamilelik durumunda diş hekimi kontrolü önemlidir” uyarısında bulundu.
“Dengeli beslenme ile vitamin takviyesi alınmalı”
Pedodonti Uzmanı Dr. Özge Bektaş, hamilelik döneminde yeme alışkanlıklarının değişim göstermesi ile birlikte, annenin hem kendi sağlığı hem de bebeğin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmesi gerektiğini belirterek, “Diş sağlığı için protein, A vitamini (et, süt, yumurta, sarı sebze ve meyveler), C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balık) ve kalsiyumdan (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) zengin gıdaların yeterli düzeyde alınması gerekir. Dengeli beslenme ile birlikte C ve B12 vitamin destekleri de ağız sağlığının sürdürülmesi açısından önemlidir” dedi.
“Hormonal değişiklikler, ağız içi salgılara da etki eder”
Hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığı konusunda yaşanan en büyük sıkıntıların reflü, bulantı ve kusma nedeniyle ağızdaki asit oranının artması olduğunu ifade eden Dr. Özge Bektaş, “Bu durumda oluşan asidik ağız ortamı, diş dokusuna zarar verir. Sürekli asidik ortama maruz kalan diş yüzeyleri aşınarak hassasiyete ve çürüğe neden olur. İlk aylarda görülebilen kusma sonrasında, gebelerin ağız hijyenine dikkat etmemesi de çürük riskini arttırmaktadır. Bu süreçteki hormonal değişiklikler ağız içi salgılara da etki eder. Tükürüğün akışı ve tükürük akışının hızı etkilenebilir. Yoğunlaşan ve azalan tükürüğün diş ve diş çevresindeki dokuları temizleme etkisi azalır. Bu nedenle ağız sağlığının devamı için diş fırçalama alışkanlığı oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.
Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde uyku kalitesinin bozulması sonucunda diş sıkma alışkanlığına bağlı olarak eklem ağrılarının da görülebileceğini belirten Özge Bektaş, bu durumda kulak, boyun ve omuz bölgelerinde gerginlik ve ağrı oluşabileceğini ifade etti. Ayrıca ağız sağlığı açısından özellikle planlı hamilelik öncesi dönemde tüm diş kontrollerinin yapılması gerektiğini ifade ederek ağız hijyeni, çürük diş olup olmadığı, 20 yaş dişlerin durumu, eski veya kötü yapılmış tedavilerin kontrolü ve yapılması gereken tedavilerin bitirilmesi gerektiği konusunda uyardı.
“İlk üç ayda diş tedavisinden kaçınılmalı”
Bektaş, hamilelik sırasında bebeğin organ gelişim evresi olan ilk üç ayda diş tedavisinden kaçınılması gerektiğini belirterek ‘‘Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir, diş tedavileri için en uygun dönem bu dönemdir (hamileliğin 4.-5. ve 6. ayları). Hamileliğin son üç ayı da ilk üç ay gibi hassas bir dönemdir ve acil olmayan diş tedavileri doğum sonrasına bırakılmalıdır. Buna karşın acil durumlarda enfeksiyonun bebeğin gelişimini diş tedavisinin olumsuzluklarından daha fazla etkilenebileceği bilindiği için şiddetli ağrının eşlik ettiği bu durumlarda tedavi hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabilmektedir. Diş hekimi anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren durumlarda jinekolog ile iletişim kurarak tedavileri gerçekleştirilmelidir. Bu durum dışında ertelenebilecek işlemler doğumdan sonraya bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Bektaş, hamilelik döneminde diş problemlerine bağlı şikâyetlerin değerlendirilmesi için film çekilmesinin uygun olmadığını ve gereksiz ilaç kullanımı açısından dikkat edilmesi gerektiğini ise şu sözlerle aktardı:
“Annenin genel sağlığının söz konusu olduğu önemli tablolarda yaklaşım farklı olabilir. Tanı için filmin kaçınılmaz olduğu durumlarda; her ne kadar diş hekimliğinde çekilen röntgenlerde verilen radyasyon miktarı çok az ve karın bölgesine çok yakın değilse de, gelişmekte olan bebeğin zararlı radyasyon ışınına maruz kalmasını önlemek için kurşun önlük kullanarak film alınabilir. Hamilelik sürecinde ilaç kullanımı açısından da dikkatli olunmalıdır. Kullanılan ilaçlar bebeğin diş sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle tetrasiklin grubu antibiyotikler bebeğin dişlerinde renklenmelere neden olmaktadır. Bu nedenle bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
...