Tarih: 08.12.2020 10:55
Dyt. Gizem Gençyürek: “Hazır çorbaları önermiyoruz”
Dyt. Gizem Gençyürek, “Hazır çorbaların sodyum içeriği yüksektir ve özellikle hipertansiyon hastaları için büyük bir risk oluştururken, sağlıklı kişilerde de kan basıncını olumsuz etkileyebilir. Hazır çorbaların sık tüketimiyle metabolizma ve bağırsak florasında bozukluk oluşabilir ve kalp-damar rahatsızlıkları, kanser, metaboliksendrom gibi birçok hastalığa davetiye çıkarabilir” dedi.
Pendik Medipol Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümünden Dyt. Gizem Gençyürek, pratik olması nedeniyle çokça tercih edilen hazır çorbalara karşı uyarılarda bulundu. Dyt. Gençyürek, hazır çorbaların kolay ve hızlı hazırlanması nedeniyle birçok kişi tarafından tercih edildiğini belirterek “Hazır çorbalar sağlığımız için risklidir. Hazır çorbaların çok büyük bir kısmı çeşitli katkı ve koruyucu maddeler içerir. Ayrıca hazır paketli her gıdada olduğu gibi hazır çorbaların sodyum içeriği yüksektir. Sodyum içeriği özellikle hipertansiyonu olanlar için büyük bir risk oluştururken, sağlıklı kişilerde de kan basıncını olumsuz etkileyebilir aynı zamanda vücutta ödem oluşmasına neden olabilir” dedi.
“Metabolizmayı bozabilir”
Sıkça tüketilen hazır çorbaların kilo alımına da neden olabileceğine değinen Dyt. Gençyürek, şöyle devam etti: “Hazır çorbaların evde taze besinlerle yapılan çorbalar kadar lif ve besin öğesi içermemesi nedeniyle sürekli hazır çorba tüketen kişilerde vücut için önemli rol oynayan besin öğelerinin eksikliği meydana gelebilir. İçeriğindeki sağlıksız yağlar ise kilo artışına sebep olabilir. Hazır çorbaların sık tüketimi ile metabolizma ve bağırsak florasında bozukluk oluşabilir ve kalp-damar rahatsızlıkları, kanser, metaboliksendrom gibi birçok hastalığa davetiye çıkarabilir. Ayrıca kilo verme ve kilo kontrolü sağlama aşamasında da hazır çorbalar yerine evde yapılan özellikle sebze ve kurubaklagil içeriği yüksek lif açısından zengin çorbalar tercih edilmelidir. Ancak katkı ve koruyucu madde içermeyen hazır çorbalar bir alışkanlık olarak değil, çok nadir zor anlarda tüketilebilirler”.
“Beyaz un, şehriye bağışıklık için tehlike”
Dyt. Gençyürek, evde yapılan çorbaları sağlıklı ve sağlıksız hale getiren etkenleri ise şu şekilde açıkladı: “Evde yapılanı makbul olan özellikle kış günlerinin vazgeçilmezi çorbaların besin değerini artırmak veya sağlıksız hale getirmek kendi elimizde. Bir yandan soğuk havalarla bir yandan pandemi süreciyle savaşırken hem bağışıklığımızı güçlendirmeye hem de kilo kontrolü sağlamaya ihtiyacımız var. Çorbaların içeriğine koyacağımız karabiber, kırmızı toz biber, pul biber, kimyon, zerdeçal gibi baharatlar hem metabolizmamızın hem de bağırsaklarımızın çalışmasını düzenleyerek vücut direncini artırır hem de kilo kontrolü sağlamaya yardımcı olur. Sağlıklı ve besin değeri yüksek bir çorba elde etmek için mevsim sebzelerini mutlaka çorbalarımıza eklemeliyiz. Ayrıca posa değerini artırmak ve bitkisel protein içeriğini zenginleştirmek için kurubaklagilleri çorbalarımıza eklemekte fayda var. Tam tahıl ürünlerini de (bulgur, karabuğday, esmer pirinç gibi) yine çorbalara eklememizde fayda var. Bununla birlikte çorbalarda kullanılan yağ önemli. Hayvansal yağlar doymuş yağ kaynakları oldukları için yerine bitkisel yağları özellikle zeytinyağını kullanmayı her zaman öneririm. Çorbalara eklenen fazla miktarda tuz, katı yağlar, yağlı etler, basit karbonhidrat kaynaklarından olan beyaz un, erişte, şehriye, makarna, pirincin bağışıklığımız, bağırsak sistemimiz ve kilo kontrolümüz için tehlike oluşturduğunu unutmamalıyız”.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
...