Tarih: 28.05.2021 13:11
’’Baş ağrısı, başka bir hastalığın belirtisi olabilir’’
Nöroloji Uzmanı Dr. Behice Şebnem Usta, ’’Baş ağrısı, bazen tek başına önemli bir semptom olarak hastalığın kendisiyken bazen de başka bir hastalığın belirtisi olur’’ dedi.
Hayatı zindan edebilen migren ağrılarından, doğru tanı ve kişiye özel tedavilerle kurtulabilineceği belirtilirken, baş ağrısının bazen de başka bir hastalığın habercisi olabileceği söyleniyor. Medicana Ataşehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Behice Şebnem Usta, konu hakkında açıklamalarda bulundu.
Dr. Behice Şebnem Usta, baş ağrısının, bazen tek başına önemli bir semptom olarak hastalığın kendisiyken bazen de başka bir hastalığın belirtisi olduğunu belirtti. Dr. Usta, baş ağrılarının primer ve sekonder olarak iki grupta sınıflandırıldığını; primer baş ağrılarında altta yatan, saptanabilir başka bir neden olmadığını, sekonder baş ağrısında ise baş ağrısının bir başka hastalığa bağlı olduğunu vurguladı. Dr. Usta, primer baş ağrılarının çoğunlukla çocukluk ve orta yaş döneminde başladığını ve primer baş ağrıları içinde en sık karşılaşılanların migren ve gerilim tipi baş ağrıları olduğunun altını çizdi.
’’Migreniniz kronik olabilir’’
Migrenin; yaygın, yineleyen, tek taraflı, şiddetli, zonklayıcı ve geçici özürlülük oluşturan bir baş ağrısı hastalığı olduğunu ve atakların 4-72 saat sürdüğüne değinen Dr. Usta, yetişkin popülasyonda kadın egemenliğinin yüksek olduğunu ve yüksek sosyo-ekonomik yüke sahip olduğunu vurguladı. Auralı ve aurasız olmak üzere 2 tip migren atağı olduğunu, 5 dakika içinde başlayıp 60 dakika içinde sonlanan ve beynin belli bölgelerinde işaretlenen belirtilerin aura olarak isimlendirildiğini belirtti. Bilinen migren atakları olan bir hastada ataklar giderek sıklaşmış ve en azından 3 aydır ayın 15 gününden fazlasında baş ağrısı ve bu baş ağrılarının en az 8’i migren atağı ise, bu hastalarda kronik migrenin düşünüldüğünü aktardı.
’’Uykusuzluk migreninizi tetikleyebilir’’
Dr. Usta, hiç tetikçi etmen olmadan baş ağrısı olabileceği gibi, aşırı uyku veya uykusuzluk, açlık, alkol, hormonal değişiklikler (menstürasyon, doğum kontrol hapı kullanımı, gebelik), keskin kokular, titrek-parlak ışıklar, yolculuk, stres, hava değişikliği, aşırı yorgunluğun tetikleyici olabileceğine değindi. Dr. Usta ayrıca; çikolata, narenciye, kafein, yapay tatlandırıcılar, çin tuzu, limon, asitli meyveler, tiramin ve nitrit içeren besinlerin de migren tetikleyicileri olarak sayıldığını vurguladı.
Migren tedavisinde yüksek başarı oranı
Dr. Usta, hastaya uygun tedavi seçimi ile başarının yüksek olduğunu vurgularken, hastayı, hastalığı ile ilgili bilgilendirmek, beklentileri öğrenmek ve beklentilere ne ölçüde yanıt verileceğini anlatmanın tedavinin başlıca temeli olduğunu belirtti. Yaş ilerledikçe atak sıklığı azalsa da atakların ömür boyu sürebileceğini ancak tedavi ile ağrı sıklığında düşme, ağrının süresi ve şiddetinde azalma sağlanabileceğine değindi.
Dr. Usta, atak tedavisinde ağrı kesiciler ve spesifik migren ilaçlarının kullanılabileceğini ve yeni geliştirilmekte olan migren tedavileri ile tedavi seçeneğinin çok yakında artacağının altını çizdi. Koruyucu tedavide kullanılacak ilaçları seçerken hastaya özel ‘giydirilmiş’ tedavi uygulandığını ve hastanın eşlik eden özellikleri, hastalıklarının, ilaç seçimini belirlemede rol oynadığını aktardı.
’’Alışkanlıklarınızı değiştirin’’
Gerilim baş ağrısının, geniş sosyoekonomik etkileri olan, en sık görülen baş ağrısı tipi olduğuna değinen Dr. Usta, ’’Genelde ‘basıya benzer’ veya ‘mengene gibi’ bir his şeklinde açıklanır. Sıklıkla iki taraflı (başın ön, arka kısmında veya yaygın) olur. Çoğunda boyunda ağrı eşlik eder ve ağrı günlerce sürebilir. Günlük aktiviteyi durdurmayacak şekilde orta şiddette ağrı olur ve fiziksel aktivite sırasında sıklıkla kötüleşmez ve ağrı sırasında bulantı, kusma, ses-ışık hassasiyeti olmaz veya az olur. Sebebinin ise multifaktöriyel olduğu düşünüyor. Emosyonel faktörler; genetik faktörler, periferal (musküler) faktörler gelişiminde önemli rol oynar. Akut atak tedavisinde analjezikler kullanılırken, koruyucu tedavide antidepresanlar, antiepileptik ilaçlar kullanılabilir. Hastalara, yeterli uyku almaları, dengeli beslenmeleri, düzenli egzersiz yapmaları ve sigara, alkol gibi alışkanlıkları bırakması önerilir. Psikolojik faktörlerin üzerinde durulmalı ve gerekiyorsa destek alınması gerekir. Ayırıcı tanıda hipertansiyona bağlı baş ağrısı düşünülerek tansiyon takibi mutlaka yapılması gerekir. uyku apnesi, beyin tümörleri ve göz bulgularının da incelenmesi gerekir’’ şeklinde konuştu.
Dr. Usta, baş ağrısında alarm veren belirti ve bulgular şöyle açıkladı:
’’İlk veya hayatının en şiddetli baş ağrısı. Yeni başlayan, şiddetli veya sıklığı ve şiddeti giderek artan baş ağrısı. 55 yaşından sonra yeni başlayan baş ağrısı. Egzersiz ile ortaya çıkan baş ağrısı (öksürük, efor, cinsel aktivite ile belirmesi). Belirli bir şekle uymayan baş ağrısı. Tedaviye yanıt vermeyen baş ağrısı. Alışılmadık, uzun süren aura. Eski baş ağrısının özelliklerinde açıklanamayan değişiklik. Nörolojik başka yakınmaların veya bulguların eşlik ettiği baş ağrısı olması durumunda hemen bazı tetkiklere başvurulmalıdır’’.
Migrende botox tedavisi
Dr. Usta, migrende botox tedavisi ile ilgili şöyle konuştu: ’’Koruyucu tedavilere yanıt vermeyen, ağrı sıklığı ve şiddeti nedeniyle yaşam kalitesi olumsuz etkilenen kronik migrenli olgularda, botox enjeksiyonu güvenli ve etkili bir tedavi seçeneğidir. Baş, yüz ve boyunda özel bazı kaslara, değişik noktalardan uygun dozlarla toksin enjeksiyonu yapılarak uygulanır. Bu uygulama mutlaka deneyimli hekimler tarafından yapılmalıdır’’.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
...