11189,50%1,65
42,54% -0,05
49,54% 0,03
5730,81% -0,09
9297,33% 0,00
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Sosyal kooperatifler, kimsenin yalnız bırakılmadığı bir sosyal hizmet ekosistemi kurmanın anahtarıdır." dedi.
Bakan Göktaş, Ankara Hakimevi'nde düzenlenen "Sosyal Hizmetler ve Bakım Hizmetlerinin Sunulmasında Sosyal Kooperatifler Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, sosyal kooperatifçiliği sağlam bir kurumsal zemine taşımayı hedeflediklerini söyledi.
Çalıştayda emeği bulunanlara teşekkür eden Göktaş, burada ortaya çıkacak önerilerin, yol haritaları ve iş birlikleriyle sosyal kooperatifçiliği kalıcı ve yaygın bir yapıya kavuşturacağını belirtti.
Dünyanın hızlı bir değişim sürecinden geçtiğini, nüfus yapısının dönüştüğünü, kentleşmenin arttığını, aile yapısının değiştiğini, bakım ihtiyacının her geçen gün arttığını dile getiren Göktaş, hiçbir sosyal politikanın tek başına tüm sorunları çözemeyeceğini belirtti. Göktaş, devlet aklının, yerel tecrübenin, kadın emeğinin, sivil inisiyatifin ve toplumsal dayanışmanın aynı masada buluşturulması gerektiğini vurguladı.
Göktaş, İtalya'dan Fransa'ya, Belçika'dan Güney Kore'ye kadar birçok ülkede sosyal kooperatiflerin, yerel kalkınmayı destekleyen ve toplumsal faydayı artıran modeller olarak uygulandığını, yaşlı bakımından engelli hizmetlerine, okul öncesinden evde bakıma kadar geniş bir alanda başarılı örnekler sunduğunu anlattı.
Bakan Göktaş, şunları kaydetti:
"Ülkemizde de benzer bir potansiyel uzun süredir var. Mersin Umut Kooperatifi'nin çocuklara ve ailelere dokunan çalışmalarını biliyoruz. AYKA Yaşlı Bakım Kooperatifi'nin kadın istihdamını güçlendirirken yaşlılar için mahalle temelli bakım hizmetlerini geliştirdiğini görüyoruz. Tomurcuk Kooperatifi'nin okul öncesi eğitim alanındaki yenilikçi yaklaşımını izliyoruz. Bu örneklerin her biri, yaşam kalitesini güçlendiren, bireyin onurunu, özerkliğini ve yeteneklerini destekleyen uygulamalardır.
Bugün bu tablo, bize şunu gösteriyor. Türkiye, sosyal kooperatif modeli için hazırdır. Şimdi yapılması gereken şey, iyi örnekleri çoğaltmak, yaygınlaştırmak ve sağlam bir mevzuat altyapısıyla bu çalışmaları kalıcı kılmak. Sosyal kooperatiflerle amacımız, ailelerin, kadınların, çocukların, yaşlıların ve engelli bireylerin iyi olma halini güçlendirmek. Çocuklara güvenle büyüyecekleri bir ortam, yaşlılara sağlıklı ve nitelikli, engelli bireylere bağımsız bir yaşam sunmak. Bu anlamda kaliteli, erişilebilir ve sürdürülebilir bakım ve sosyal hizmet modelleri geliştirmek büyük bir önem taşıyor. Çünkü, sosyal hizmetler ve bakım hizmetleri, sosyal uyumu artıran ve toplumsal dayanışmayı güçlendiren stratejik alanlardır. Bu alana yapılan her yatırım toplumsal refah olarak geri döner."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu sosyal devlet ilkesinin, bu bakış açısını gerçeğe dönüştüren güçlü bir iradeyi ifade ettiğini belirten Göktaş, 23 yılda kimseyi geride bırakmayan bir anlayışla vatandaşların yaşam kalitesini yükselten kalıcı hizmetlerin hayata geçirildiğini aktardı.
Bu yaklaşımın, üst politika belgeleri ve Bakanlığın çalışmalarında da açıkça görüldüğüne vurgu yapan Göktaş, 12'nci Kalkınma Planı'nda kaliteli ve erişilebilir bakım modellerinin geliştirilmesinin temel hedefler arasında yer aldığını hatırlattı.
Sosyal hizmetlerin çeşitlendirilip yaygınlaştırılmasının ve toplum temelli bakım uygulamalarına öncelik verilmesinin planın öncelikleri arasında olduğunu söyleyen Göktaş, şöyle devam etti:
"2024-2028 dönemini kapsayan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planımız da bakım ekonomisine yönelik önemli hedefler içeriyor. Yaygın eğitim verilen kurumlarda çocuk bakım ve oyun odalarının artırılması bunlardan biri. Bakım sorumluluğunun ebeveynler ve kurumsal hizmetler arasında paylaşılmasını sağlayacak destek ve teşviklerin geliştirilmesi diğer bir hedefimiz. Yaşlı ve engelli bakımının çeşitlendirilmesi, erken çocukluk bakım ve eğitiminde ortak düzenlemelerin yapılması da önceliklerimiz arasında. 8 Mart'ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle kurduğumuz Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulları sayesinde, bu alandaki çalışmalarımızı merkezde ve yerelde etkili bir şekilde yürütüyoruz.
Kurulun ilk toplantısında oluşturduğumuz Bakım Sorumlulukları ve İş-Aile Yaşamının Uyumlaştırılması Alt Kurulu da bu alanda somut öneriler ortaya koydu. Bu önerilerin yeniden ele alınıp uygulamaya aktarılmasının çalıştayımızın en önemli sonuçlarından biri olacağına inanıyoruz. Bakanlık olarak, gündüzlü ve yatılı bakım merkezleri, geçici misafir bakım uygulamalarıyla binlerce vatandaşımıza hizmet sunuyoruz. Fakat, yaşlı bakımında kurum bakımına alternatif oluşturmak önem arz ediyor."
Çocukların sağlıklı gelişimini destekleyen bir sistem inşa etmek için çalıştıklarının altını çizen Göktaş, "81 ilimizde 3 bin 99 kuruluşla, 87 binden fazla çocuğumuzun kreş ve gündüz bakımevi hizmetinden faydalanmasını sağlıyoruz. Bu yıl, kamu çalışanlarının çocuk bakımına erişimini kolaylaştırmak için kreş kapasitesinin artırılması çalışmalarımızı hızlandırdık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla, mahalle tipi kreş modelinin bir adımı olarak, büyük konut projelerinde gündüz bakımevi açma zorunluluğu getirdik." diye konuştu.
Aile Yılı'nın, aile dostu hizmetlerin ve nitelikli bakım imkanlarının yaygınlaştırıldığı bir dönem olduğunu vurgulayan Göktaş, Aile ve Nüfus 10 Yılı kapsamında çocuklara, yaşlılara, engelli bireylere ve ailelere yönelik hizmet ağının daha da genişletileceğini söyledi.
Bakan Göktaş, çalıştayda dört temel konunun konuşulacağını belirterek, şunları kaydetti:
"İlki mevzuat ile ilgili. Sosyal kooperatifler hangi hukuki çerçevede güçlenebilir? Sosyal kooperatiflere ilişkin yasal çerçeveyi oluşturmak için, Ticaret Bakanlığımız bir taslak çalışma başlattı. Bakanlıklarımızın ekiplerinden oluşan Sosyal Kooperatifçilik Çalışma Grubu ile bu konuda çalışmalarımıza hız kazandırdık. Bu çalıştayda, bakım ve sosyal hizmet alanlarındaki deneyimlerinizle, taslağa değerli katkılar sunacağınıza inanıyoruz.
İkinci soru teşviklerle ilgili. Vergiden sigorta primine, eğitimden finansmana, yer tahsisine kadar hangi destekler uygulanabilir? Üçüncü soru iş birliği alanları kurmak için. Kamu, yerel yönetimler, STK'lar ve üniversiteler nasıl ortak çalışabilir? Dördüncü ve son soru ise hizmet standartların geliştirilmesine yönelik. Hizmetlerin günün koşullarına uygun biçimde yenilenmesi ve kalite düzeyinin sürekli iyileştirilmesi için hangi uygulamaları hayata geçirmeliyiz? Bu soruların yanıtı aslında aileyi güçlendiren sosyal devlet anlayışının da yol haritası olacak. Sosyal kooperatifler, kimsenin yalnız bırakılmadığı bir sosyal hizmet ekosistemi kurmanın anahtarıdır. Bugün atacağımız adımlar, geleceğe miras olarak bırakacağımız yeni bir sosyal hizmet kültürünü inşa etmektir."
Türkiye'deki sosyal kooperatif modelinin sosyal hizmet kapasitesini büyüttüğünü, kadın istihdamını artırdığını, aileyi güçlendirdiğini ve bakım ekonomisinde yeni bir başarı hikayesi yazdığını anlatan Göktaş, "Bu çalıştaydan çıkacak her görüş, her öneri bu hikayenin bir parçası olacak. Birleşmiş Milletler'in ilan ettiği '2025 Uluslararası Kooperatifler Yılı'nda' ülkemizin bu alandaki deneyim ve uygulamalarını küresel ölçekte de görünür kılacağız. Bu anlamda paylaşacağınız her fikir ve öneri kıymetli. Hep birlikte daha adil, daha kapsayıcı bir sosyal hizmet düzeni kuracağımıza inanıyorum." diye konuştu.
Gürcistan-Azerbaycan sınırında Türk askeri kargo uçağı düştü!
Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin Terasında Safran Hasadı
Meridyen öğrencilerinden muhtarlar günü ziyareti
Türk gezgin Ekvador'da kartel tarafından kaçırıldı!