Medipol Mega Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü?nden Prof. Dr. Abdülkadir Ömer kamuoyuna ekmekle ilgili yansıyan tartışmalara cevap verdi. Prof. Dr. Abdülkadir Ömer, "Katkısız undan yapılan doğal ekmek sağlığa faydalıdır. Doğal ekmek tüketimi toplum içinde özendirilmelidir" açıklamasını yaptı.
Ekmeğin tarih boyunca tüm toplumların temel gıdası olduğunu belirten Prof. Dr. Ömer, "Ülkemizde, doğal, ucuz, kolay ulaşılabilir olması nedenleriyle günlük tüketilen karbonhidratlar arasında en ön sırada gelir. 2017 verilerine göre, Türkiye?de kişi başına yıllık ortalama ekmek tüketimi 150 kilogramdır. Normal diyette, karbonhidratlar günlük kalorinin yarısını oluşturur. Ekmek, toplumumuzda temel karbonhidrat gereksinimini karşılar. Toplumumuzda ekmek yendiğinde daha kolay doyulacağı yönünde bir inanış var. Organik, kimyasal maddelere maruz kalmamış ve genetiği değiştirilmemiş tahıllardan elde edilmiş doğal undan yapılmış ekmek tüketimi ile daha kolay doyulacağı söylenebilir. Bahsedilen nedenlerden dolayı ekmeksiz beslenme planı ülkemiz koşullarında toplumun büyük kesimi tarafından kabul görmeyecektir." şeklinde konuştu.
Kolesterolü düşürüyor
Ekmeğin, içerdiği karbonhidrat yanında protein, lif, mineraller (kalsiyum, fosfor) ve vitaminler (B1, B6) yönünden de zengin bir gıda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Abdülkadir Ömer, "Bu açıdan doğal ekmek, zihinsel ve fiziksel sağlığın korunmasını sağlar. Lif alımıyla mide ve bağırsak sağlığının korunması, kabızlığın önlenmesi için ciddi bir destek sağlar. Bunun yanı sıra şeker hastalarının kan şekerinin daha yavaş yükselmesine ve kan şekeri ve kolesterol kontrolüne de yardımcı olur." dedi.
"Sağlığa uygun ekmek, doğal undan yapılmış ekmektir"
Ekmek tüketimindeki en önemli noktanın doğal ekmek tüketimi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ömer sözlerine şöyle devam etti: "Sağlığa uygun ekmek doğal undan yapılmış örneğin buğday, çavdar, yulaf gibi tam tahıl ekmeği için geçerlidir. Kimyasal yöntemlerle beyazlatılmış undan yapılmış ekmeğin lif değeri ve besleyiciliği daha farklı olabilir. Dolayısıyla doğal ekmek tüketimi toplum içinde özendirilmelidir."
"Kek ve galetadan uzak durun"
Doğal ekmeğin değil, rafine un, şeker ve yüksek miktarda şeker içeren gıdaların zararlı olduğunu belirten Prof. Dr. Ömer, "Rafine undan üretilmiş ve yüksek miktarda eklenmiş yağ ve şeker içeren pasta, çikolata, kek, poğaça, açma, galeta gibi diğer karbonhidratlı gıdalar tehlikeli. Bu gıdalar yüksek kalorileri nedeniyle başta şişmanlık başta olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına neden olur." bilgisini verdi.
Kim ne kadar tüketmeli?
Günlük ekmek tüketiminin kişinin fiziksel aktivitesine, yaşına, cinsiyetine ve sağlık durumuna bağlı olduğunu bildiren Prof. Dr. Ömer, "Genç bir inşaat işçisi ile kilolu masa başı çalışanı veya ileri yaşlardaki bir şeker hastasının ekmek tüketimi tabii ki farklı olacaktır. Eğer önemli bir rahatsızlığımız yoksa doğal ekmeklerden her öğünde ihtiyacımız kadar ekmek tüketmemizde sakınca yoktur. Ancak diyabet, kalp, obezite ve yüksek tansiyon gibi hastalıkların varlığında ekmek tüketimi her öğünde bir dilim ile sınırlandırılabilir." ifadelerini kullandı.
Glutenli mi glutensiz mi?
Prof. Dr. Ömer, son dönemde tartışılan diğer iki başlık olan ekşi maya ve glüten konularına ilişkin elde edilen son bilimsel verileri de paylaştı: "Ekşi mayanın, ekmek yapımında kullanılmasıyla probiyotik özelliklerinin artabileceği, sindirimin daha kolay olacağı ve içeriğindeki vitamin ve minerallerin kana geçişinin daha iyi olacağı bilimsel olarak kanıtlandı. Öte yandan, glütensiz beslenmenin glüten hassasiyeti olmayan kişilere faydalı olacağına dair yeterli bilimsel veri yok. Doğal üretilen ve içine şeker, glikoz şurubu veya glüten eklenmemiş bir ekmeğin normal insanlarda glüten hassasiyetini arttırdığına dair herhangi bir bulguya da rastlanmadı. Buradaki sorun, doğal olmayan koşullarla üretilmiş undan yapılan ekmeğe dışarıdan eklenen glütenin ortaya çıkarabileceği sorunlardır."