Dünyanın her yerinde yaşanan kadına yönelik şiddetin, Türkiye?de ürkütücü boyutlara ulaştığına dikkat çeken Kara, ?Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen yıl artış göstermektedir. Şiddete uğrayan ve öldürülen kadınların sayısındaki artış, yaşanılan vahşetin ne kadar ciddi ve vahim boyutlara geldiğini gözler önüne seriyor? dedi.
Ülkemizde 2016 yıl ile 2019 yılının ilk yarısına kadar geçen sürede bin 167 kadının cinayete kurban gittiğinin altını çizen Kara, ?2017 yılında 409, 2018 yılında ise 440 kadın öldürülmüş olup, 2019 yılı Kasım ayı itibariyle bu rakam 300 civarındadır. 2016 yılından 2019 yılının ilk yarısına kadar geçen sürede bin 167 kadın öldürülmüştür" diye konuştu.
Oğuzhan Kara, ?Ülkemizde özellikle 6284 Sayılı Kanun ve çeşitli mevzuatlarda birçok düzenleme yer almasına ve ek olarak çeşitli kurum ve kuruluşların bu konuda ciddi uğraş vermesine rağmen şiddetin ve cinayetlerin artarak devam etmesi bazı hususların eksik ve yetersiz kaldığını gösteriyor? dedi.
Avukat olarak, şiddet olaylarında karşılaştıkları zorlukların başında erkeğin Koruma Kararlarına uymaması olduğunu hatırlatan Kara şunları söyledi:
?Bu nedenle uğradığı şiddet, gördüğü baskı sebebiyle evinden dışarı adımını atamayan binlerce kadın mevcut. Hal böyle iken bu kadınlardan karakola gitmelerini, mahkemelere müracaat ederek koruma talep etmelerini beklemek maalesef mümkün değil.?
Şiddetin önlenmesine ve şiddete uğrayan kadınların, çocukların, aile bireylerinin korunmasına yönelik birçok çalışma yapılmasına rağmen yetersiz kalındığını dile getiren Kara, şiddet uygulayan erkeğin "Koruma Kararlarını" önemsemediği kaydetti.
?Koruma tedbirlerine kolay erişim sağlanmalıdır?
Şiddetin önlemesi için, şiddet mağduru kadınların koruma tedbirlerine kolay erişmesi gerektiğini vurgulayan Avukat Oğuzhan Kara, çözüm önerileri hakkında şu bilgileri verdi: ?Öncelikle, mutlaka şiddete uğrayan kadınların koruma tedbirlerine daha kolay ulaşmasını sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Şikayet ve müracaatların internet üzerinden yapılabilmesi, ilgili kuruluşlar tarafından şiddet gören kadın talebini geri çekmiş olsa dahi anında dönüş yapılarak ve çevredekilerle konuşarak şiddet hususunun araştırılması; talepte bulunan kadına ilgili kurumlarca anında cevap verilmemesi halinde ciddi müeyyideler uygulanması, şiddet uyguladığı sabit olan kişiye elektronik kelepçe takılması ve tedavi programlarına katılmasının zorunlu tutulması, ev hapsi uygulanması ve benzeri şekillerde şiddet uygulayanın emniyet güçlerince takip edilmesi, ayrıca cezaların caydırıcı hale getirilmesi, kadına şiddet ve kadın cinayetleri konusunda etkili olacak önlemlerdir."
Kadına karşı şiddetin önlenmesi konusundaki en mühim ve en temel konunun okullarda verilecek eğitim olduğuna dikkat çeken Kara, mağdur olan kadına maddi imkanlar sağlanmasının da şart olduğunu belirtti.
Kadına karşı yapılan şiddetin en yaygın ve en yıkıcı insan hakkı ihlali olduğunun altını çizen Kara, şiddet ve cinayet vak?alarının sadece kentlerde değil kırsal bölgelerde de yaşandığına dikkat çekti: ?Kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik çalışmalar daha çok büyükşehirlerle sınırlı kalıyor. Halbuki gizli kalan ve ortaya çıkmayan şiddet olaylarının önemli bir kısmının da köylerde yaşandığı dikkatten kaçmaktadır. Bu sebeple kampanyaların ve bilgilendirme çalışmalarının yalnızca büyükşehirlerle sınırlı kalmayarak ülkenin her yerine, köylere kadar ulaştırılması ve farkındalığın artırılması zorunludur."