Türkiye?deki hastanelerin, hekim kadrosunun çok iyi olduğunu, tıbbi anlamda ve hasta bakımı konusunda çok iyi yerlere gelindiğini söyleyen Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Derneği kurucularından ve İstanbul Cerrahi Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Banu Başaran, tamamlayıcı bir unsur olarak artık sağlık otellerinin kurulması gerektiğini kaydetti.
Sağlık hizmeti almak için Türkiye?ye gelen herkese ?misafir? denildiğinin altını çizen Başaran, "Ancak gelen kişinin hasta olduğunu da unutmamak gerekiyor. Çünkü buraya yemek yemek için, otelde kalmak için, eğlenmek için değil tedavi olmak için geliyor. Onlar sonuçta hasta ve endişeleri, beklentileri, korkuları var. Hasta ve hasta yakınına bu şekilde davranmamız gerekiyor. Diyelim ki hasta diyabetik ve bir otelde kalıyor. Tedavi için hastaneye gelip gidiyor. Ama o süre içerisinde normal yemekten ziyade ona özel diyet yemeğinin çıkması gerekiyor. Veya hastayı ameliyat ettiniz ardından da taburcu oldu. Bunun bir bekleme süresi var. Doğal olarak bu süreci hastanede geçirmek istemeyen ve otele yerleşmek isteyen hastalar var. İşte bu dönemde hastanın enfeksiyon kapmaması gerekiyor. Göz ameliyatı veya herhangi bir cerrahi operasyon geçirmiş olabilir. O süre içerisinde bu tür misafirleri kabul eden otellerin ve işletmelerin de onların bir tıbbi süreçten geçtiğini bilerek hareket etmesi gerektiği konusunda bilinçlenmemiz gerekiyor. Yani mutlaka sağlık otellerinin kurulması gerekiyor" dedi.
"Haksızlığa karşı yekvücut olunmalı"
Başaran, "Hastalar Türkiye?ye tedavi olmak için geliyor. Ülkemizin şu anki algısı ise oldukça yüksek bir noktada. Bu nedenle gelen hastalar, şu veya bu kuruluş diye bakmıyor. Ancak yanlış hizmet aldığında bundan sadece hastane değil, Türkiye olumsuz etkileniyor" ifadelerini kullandı.
"Ülkemizde maalesef merdivenaltı hizmet veren sağlık kuruluşları hala var" diyen Başaran hem Türkiye?nin imajına büyük darbe vuran hem de sektörde haksız rekabete neden olan bu yanlışa karşı sadece Sağlık Bakanlığı?nın değil, Turizm Bakanlığı?nın, otellerin, alışveriş merkezlerinin, taksicilerin kısaca herkesin yekvücut olması gerektiğini dile getirdi.