Doğa Koleji Hazırlık sınıfı öğrencisi Eray Mercan, yazdığı kompozisyonla, Avrupa DNA Günü Kompozisyon Yarışmasında birinci seçildi. Mercan, 18 Haziran günü İsveç?in Goteburg kentinde bulunan Svenska Mssan?da 3 bin 500?den fazla uluslararası bilim insanı ve doktorun katıldığı uluslararası bilimsel konferans "European Human Genetics Conference"a davet edildi.
?Bu başarı Türkiye?de bir ilki gerçekleştirdi?
Doğa Koleji Genel Müdürü Ali Rıza Lüle, ?Hazırlık sınıfında okuyan öğrencimizin, yazdığı İngilizce kompozisyonla, Avrupa ülkelerinden başvuruda bulunan yüzlerce makale arasından birinci seçilmesi kurumumuz ve ülkemiz adına gerçekten gurur verici. Öğrencimizin adı, okulu ve ülkesi; birinci seçilerek davet aldığı uluslararası bilimsel konferansta ilan edildi. Bu başarıyla birlikte Türkiye?de bir ilki gerçekleştirmiş olduk? dedi.
Gen düzenlemesi yetenekleri geliştirir mi?
Avrupa İnsan Genetiği Topluluğu (ESHG), her yıl Dünya DNA günü kapsamında genetikle ilgili bir problem yayınlayarak öğrencilerden bu problemle ilgili makale taraması yapmasını ve yorumlarını da katarak bir kompozisyon yazmalarını bekliyor. 2019 yılının problemi ise ?Gen düzenlemesi nasıl çalışır ve bundan beklentiler neden yüksektir?? oldu. Kompozisyonunda, gen değişiminin gelecekte insanlığı etkileyecek olumsuz yönlerini tartışan Eray, Biyoloji Öğretmeni Ayça Çolak?ın da desteklerini alarak ?Gen düzenlemesi nedir ve insanların yeteneklerini geliştirmede kullanılabilir mi?? sorusuna yanıt aradı.
Kompozisyon, gen düzenlemesinin nasıl yapıldığını ve bu tekniklerden olan CRISPR yöntemini, şu anda dünyada devam eden hastalık tedavisi çalışmalarını ve sonuçlananların verilerini, gen düzenlemesi ile insan yeteneklerinin geliştirilmesinin etik olup olmadığını içeriyor.
Eray Mercan: ?Çalışmalarım bununla sınırlı kalmayacak?
Kompozisyonunu, yaklaşık iki haftalık bir çalışma sürecinin ardından yazdığını belirten Eray Mercan, hazırlık sürecinde birçok ulusal ve yabancı makale okuduğunu ve araştırmalar yaptığını kaydetti. Araştırma sürecinde biyoloji öğretmenlerinin kendisini yönlendirdiğini ifade eden Mercan, duygularını şu ifadelerle dile getirdi:
?Çok güzel bir sonuç elde ettim. Ülkeme yararlı olduğum için çok mutluyum. Bu süreçte yanımda olan aileme, öğretmenlerime çok teşekkür ederim. Nitekim çalışmalarım bununla sınırlı kalmayacak. Farklı konularda da çalışmalar yürütmek istiyorum. TÜBİTAK?a katılmayı düşünüyorum.?
?Çalışmamda CRISPR tekniğine değindim?
Çalışmasında değindiği konuları aktaran Eray Mercan, kompozisyonun içeriğiyle ilgili şu bilgileri verdi:
?Gen düzenlemesi ile insan yeteneklerinin geliştirilmesinin etik olup olmadığı konusu üzerine çalışmamı üç bölümden oluşturdum. İlk bölümde gen düzenlemesinin ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anlattım. En güncel teknik olması nedeniyle CRISPR tekniğine değindim. İkinci bölümde, bazı hastalıklar ve bu hastalıkların nasıl tedavi edilebileceğine değindim. Üçüncü bölümde ise bunun etik olup olmadığı konusunu tartıştım.?
?Gen düzenlemesinin, bazı şartlar sağlandığında etik olabileceğini savundum?
Gen düzenlemesinin ne olduğunu anlatan Mercan, ?Gen düzenlemesi, canlıları geliştirmek için genetikleriyle oynanmasıdır. CRISPR tekniği ise bir savunma mekanizması olarak doğada var olan bir yöntemdir. Bu teknikle virüsler canlılara gönderiliyor. Böylece canlıların genetikleriyle oynanmış olunuyor. Bu yöntem nükleer gibi bir teknoloji. Yok edebilme özelliğine sahip ancak etik kurallar çerçevesinde kullanıldığında toplumu çok yüksek bir refah düzeyine de çıkarabilir. Ben kompozisyonumda bu yöntemin güvenli olup, herkese ulaştırılabilirse ve uluslararası kurallarla kısıtlanırsa etik olabileceği sonucuna vardım? şeklinde konuştu.
?Bu çalışmayla üstün bir ırk oluşturulabilir?
Gen düzenlemesi ile insan yeteneklerinin geliştirilebileceğini kaydeden Mercan, ?Bu çalışmayla üstün bir ırk oluşturulabilir. Ancak böyle bir çalışma etik dışı olur. Bu teknolojiyle hastalıklar da tedavi edilebilir. Çin?de kanser olan birkaç kişi bu teknolojiyle kanserden kurtarıldı. Ayrıca kas distrofisine benzer bir hastalığa sahip köpekler üzerinde de deneyler yapıldı ve iki köpek bu çalışmayla iyileştirildi. Gen düzenlemesi ile insanların yetenekleri de geliştirilebilir. Mesela insanlar aslında manyetik alanı hissedebiliyor. Bu yöntemle insanların bu yeteneğini açığa çıkarabiliriz. Bunun yanı sıra insanların daha hızlı koşması sağlanabilir ve acıkması geciktirilebilir? diye konuştu.
?Başta ülkemiz adına çok büyük bir mutluluk yaşıyoruz? diyen Doğa Koleji Biyoloji Bölüm Başkanı Muhammet Kılıçöz ise, başarının tesadüf olmadığını söyleyerek şu ifadelerde bulundu:
?Kurum olarak ?Proje Modelli Eğitim? anlayışıyla hareket ediyoruz. Avrupa DNA Günü Kompozisyon Yarışması, bu yıl öğrencilerimizin elde ettiği önemli başarı içeriklerinden biri oldu. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimize konuyla ilgili bilgi paylaşımlarında bulundu. Makale yazımıyla ilgili tecrübelerini öğrencilerimizle paylaşıp, eğitimler verdiler. Böylece öğrencilerimizin yeteneklerini gösterebilecekleri uluslararası platformlara başvuruda bulunmaları sağlandı. Göstermiş olduğumuz bu çabaların karşısında öğrencimizin böyle bir başarı elde etmesi bizler için büyük bir gurur kaynağı oldu?
228 bilimsel makale arasından birinci seçildi
Eray?ın akademik potansiyele sahip bir öğrenci olduğunu kaydeden Kılıçöz, ?Eray, İngilizce yazdığı kompozisyonla çok güzel bir başarı elde etti. 21 Avrupa ülkesinin katıldığı ve 228 bilimsel makalenin yarıştığı platformda, 59 jürinin değerlendirmeleri sonucunda Avrupa birincisi oldu. Eray?ın elde ettiği bu başarı, geçtiğimiz günlerde Avrupa İnsan Genetiği Topluluğu?nun yaptığı ve yaklaşık 3 bin 500?e yakın bilim insanının yer aldığı bir kongrede duyuruldu. Bu başarıyla dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanları, gençlerimizin bilim açısından potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu gördü? dedi.