25 Haziran 2019 Salı günü saat 13:30 ile 17:00 arasında Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi -2. Kat Prof.Dr.Işıl Barlan konferans salonunda düzenlenen Pektus Hasta Okulu ve Farkındalık Konferansına Cerrahlar, hasta ve hasta yakınları katıldı.
Başkanlığını Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Bedrettin Yıldızeli ve Prof.Dr.Mustafa Yüksel?in yaptığı konferansta;
Hasta hikayelerinin dillendirildiği hastalık ve tedavi süreci ile ilgili yaşananların karşılıklı anlatıldığı, fikir alışverişinin yapıldığı bir söyleşi olduğu belirtildi. Bu hastalıkla ilgi olarak, Göğüs Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Mustafa Yüksel her yıl olduğu gibi bu yıl da amaçlarının Hasta Okulu?nda en son tedavi tekniklerinin hasta, hasta yakını ve hekimlerle paylaşılarak, buna dikkat çekilmek istendiğini, bu yıl da dünya ülkelerinin de ilgi alanına girmesini sağlamaya çalışacaklarını ve bunun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu anlatmayı amaçladıklarını belirtti.
Göğüs duvarı şekil bozukluklarında modern tedavi metodlarıyla yeni hayat
Prof.Dr.Mustafa Yüksel ?Bu hastalıktan dolayı göğüsteki deformasyonun, çocuklarda öz güvenin kaybolmasına sebep olmadan düzeltilmesi gerektiğini söyledi.??
2000?li yıllarda keşfedilen kapalı ameliyat yöntemi ile opere edilen ve vücutları yeni bir şekil kazanan hastalar kliniğimiz bünyesinde bir aile olarak her yıl düzenli olarak ?Pektus Hasta Okulu Konferansları?? ile buluşturulduğunu ve
2017 yılı itibariyle yaklaşık 750 Pektus Ekskavatum hastasına NUSS ameliyatı gerçekleştirildiğini, Pektus ekskavatumun sternum ve kıkırdak kostaların değişik derecelerde depresyonu ile karakterize bir anterior göğüs duvarı deformitesi olduğu ve göğüs duvarının en sık rastlanan anomalisi olduğunu söyledi.
Göğüsteki şekil bozukluğu doğumdan 1 yıl sonra belirginleşiyor.
Prof.Dr.Mustafa Yüksel; Deformitenin doğumdan itibaren belirgin olabildiği veya doğumdan bir yıl sonra ortaya çıkarak ve ilerleme eğilimi gösterebilen bir hastalık olduğunu belirtti. Bu hastalık genellikle 17 -19 yaşlarında stabil hale gelir. Olguların çoğunda çöküntü sternumun gövde kısmındadır ve derinlik ksifoid seviyesinde maksimum düzeyde olur, Ksifoid çıkıntı rudimeter, sternum altında, ayrık, dönmüş ya da bir tarafa kaymış olabilir. İlk iki kostanın çöküntüye katılmaları nadirdir. Deformite santralize ya da asimetrik olabilir. Asimetrik olgularda çöküntü daha çok sağ tarafta görülür ve sternumun uzun ekseni etrafında sağa rotasyonu olaya eklenir. Bu tip deformitesi olan kızlarda sağ memenin diğerinden daha küçük olduğu görülebilir. Şiddetli pektus ekskavatum olgularında çöküntü çok derindir ve sternum omurgaya değebilir.
Göğüsteki eğrilikle birlikte skolyoz (Omurga Eğriliği) görülebilir.
Prof.Dr. Yüksel ?Pektus ekskavatumlu hastalar genellikle ince ve yassı göğüslü, hafif kambur duran çocuklardır. Olguların dörtte birinde skolyoz (Omurga Eğriliği) mevcuttur.
Prof.Dr.Yüksel sözlerine şöyle devam etti;
Pektus ekskavatum anomalisine genel popülasyonda 300 doğumda bir rastlanmaktadır. Erkek/kadın oranı 5/1?dir. Semptomlar deformitenin derecesiyle ilgilidir, hafif deformiteler genellikle asemptomatiktir. Daha ileri deformitelerde eforla gelen göğüs ağrısı, çarpıntı, hareket kısıtlılığı görülebilir. Mitral kapak prolapsusu bu olgularda semptomların sebebi olabilir ve olguların %15?inde görülür. Hastaların %20?sine skolyoz yani ?Omurga Eğriliği? eşlik etmekle birlikte Pektus ekskavatumda ciddi kardiyovasküler ve pulmoner bozukluk olmadığı için sorun estetik olarak da değerlendirilebilir. Ancak orta ve ileri derecede deformitesi olan çocuklarda ameliyatın çocukların fiziksel kapasitelerine de katkı yaptığı bilinmekte olduğunun altını çizerek belirtti.
Yüksel Hastaların özellikle 18 yaşından önce ameliyat olmaları hastanın hem moralmen hem de psikolojik olarak kendisini daha rahat toparlamasını sağlamaktadır.
Prof.Dr Mustafa Yüksel tedavide kullandığı çelik barların dış menşeli olmasındaki zorlu süreci ortadan kaldırarak bu çelik barların Türkiye?de tasarlanıp üretilmesini sağlamıştır, dolayısı ile bu da hastaların daha rahat ve kısa süre içerisinde tedavi olmalarına katkı sağlamıştır.
Kullanılan Yöntem dünya cerrahları için bir ilk
Dünyanın sayılı merkezlerinde uygulanan bu özel ve kapalı tedavi metodu 2005 yılından itibaren Marmara Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı?nda da Prof.Dr.Mustafa Yüksel tarafından rutin olarak uygulandığını..
Ameliyat tekniği ve patentini aldığı pektus barı ile tedavi edilmiş olan 1500 hastasının olduğunu Dünya?nın değişik ülkelerinden farklı branşlardaki 100?e yakın cerrahın, kendi resmi talepleri doğrultusunda merkezimize gelerek bu cerrahi yöntem ile ilgili eğitim aldıklarını belirtti.
Bu yeni tekniği öğrenmek için dünyanın bir çok merkezinden alanında uzman doktorlar hastanemizi ziyaret etmektedirler. Prof.Yüksel?in yeni geliştiriği teknik tüm dünyada kendi adı ile anılmaktadır. (Yüksel Prosedürü).
Yüksel , bu ameliyat tekniğini göstermek için İngiltere, Rusya, Avusturya, Brezilya, Fransa, Almanya, Belçika,Güney Afrika, Portekiz, İsviçre, İspanya, Ukrayna, İsrail, Makedonya, Kuveyt ve Hollanda gibi ülkelere giderek 17 değişik ülkede ameliyatı bizzat yaparak eğitim vermiştir