Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi Kantar iş birliği ile hazırladığı 2019 yılının Ocak-Mart dönemine ait TOKKDER operasyonel kiralama sektör raporunu açıkladı. Söz konusu rapora göre, Türkiye?de gerçekleşen yeni otomobil satışları 2018 yılının aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 44 oranında azalırken, operasyonel araç kiralama sektörü ise 2019 yılının ilk çeyreğinde Türkiye?de satılan yeni otomobillerin yüzde 10?u olan 6 bin 700 adet yeni aracı filosuna kattı. Bu dönemde 805 milyon TL yeni araç yatırımı yapan sektörün aktif büyüklüğü ise 28 milyar 600 milyon TL oldu. 2018 yılı sonuna göre yüzde 5,7 daralan operasyonel kiralama sektörünün, filosundaki araç sayısı toplamda 305 bin adet oldu. TOKKDER raporuna göre, ilk 3 aylık dönemde Renault yüzde 26,2?lik payı ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün araç parkında en çok tercih edilen marka oldu. Renault?u yüzde 13,3 ile Volkswagen, yüzde 13,2 ile Fiat, yüzde 10,3 ile Ford markaları takip etti.
Araç parkının yarısı kompakt sınıf
Sektörün araç parkının yüzde 49,1 gibi önemli bir kısmı kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 31,4 üst orta sınıf araçlar ise 13,9 pay aldı. Rapora göre ayrıca, sektörün araç parkının yüzde 93,6?sını dizel araçların oluşturması dikkat çekerken, otomatik vitesli araçların payı ise yüzde 53,8 olarak gerçekleşti. Raporda yer alan verilere göre, 2018 yılında yaklaşık 5,3 milyar TL vergi ödeyen operasyonel kiralama sektörü, 2019 yılının ilk 3 aylık döneminde yaklaşık 471 milyon TL vergi ödeyerek ülke ekonomisine yaptığı katkıyı sürdürdü. Rapora göre sözleşme sürelerine bakıldığında ise yüzde 62,4?lük oran ile en fazla 30-42 aylık sözleşmelerin tercih edildiği görülüyor. Onu yüzde 18,7?lik oran ile 18-30 ay ve yüzde 13,5 ile de 43 ay ve üzeri sözleşmeler takip ediyor.
?Risk yönetimi her zamankinden daha önemli?
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, küresel, bölgesel ve yerel dinamiklerin etkisiyle 2018 yılının ikinci yarısından itibaren yaşanan olumsuzlukların, bir yandan ekonomide daralmaya yol açarken diğer yandan da enflasyon ve faizlerde artışa neden olduğunu belirtti.
Bu gelişmelerin doğal olarak ticaret hayatını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Ekici, ?Zaten sınırlı olan kaynakların verimli kullanımı ve risk yönetimi şirketler için her zamankinden daha önemli bir hale geldi. İşte tam bu noktada, risklerini azaltarak kaynaklarını verimli kullanmak isteyen şirketler araç ihtiyaçlarını karşılamak için satın alma alternatifi yerine operasyonel kiralama yöntemini tercih etmeye devam ediyor? dedi.
?Operasyonel kiralama ile riskleri bertaraf edin?
Ekici, şöyle devam etti: ?Operasyonel kiralama yöntemi işletmelere kaynaklarını verimli kullanma adına iyi bir alternatif olurken, üstlerindeki birçok riski de bertaraf etme imkânı sunuyor. Faiz, ikinci el satış fiyatı ve sigortada hasar/prim oranı gibi riskler operasyonel kiralama yöntemini tercih eden şirketler için sorun olmaktan çıkıyor. Tüm bu saydığım risk unsurları operasyonel kiralama şirketleri tarafından yönetiliyor. Ayrıca, operasyonel kiralama şirketlerin, araç parkı yönetim sistemi gibi emek, zaman ve para maliyeti azımsanmayacak ölçüde olan yüklerini hafifletiyor. Araç kiralayan şirketler tüm kaynaklarını ve konsantrasyonlarını asıl faaliyetlerine yönlendirerek hem finansal hem de kendi operasyonel verimliliklerini artırıyorlar? dedi.