Bu sene de Ramazan ayının yaz dönemine denk gelmesi ile birlikte oruç tutma süresi uzun oldu. Uzun süre aç kalma sonucunda da iftarda orucunu açanlar genellikle fazla yemekten kendini alıkoyamadı. Buna bağlı olarak kilo alan insanlara hem aldığı kiloları verme hem de Ramazan sonrası tekrar günlük beslenme programlarının daha sağlıklı olması konusunda tavsiyelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Muhsin Öztürk aynı zamanda daha fazla hareket edilmesi, egzersizin yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
?Asıl sorun bayramda başlıyor?
Bayram ile birlikte mideye birden yüklenilmemesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Muhsin Öztürk, ?Beslenmenin düzenlenmesi, koruyucu sağlık çalışmalarının başında geliyor. Bir ay boyunca oruç tutuldu ve bu oruç sürecinde de düzenli bir beslenme yapıldı. Ancak az yedik diyemiyoruz. Günler uzun olduğu için uzun süre aç kalındı ve bu yüzden de iftarda çok fazla besin alınmasıyla birlikte sindirim sistemine yüklenme söz konusu oldu. Bayram ile birlikte bir ay boyunca aç kaldığımız saatlerde yemeye başlayacağız. Asıl problem de burada başlayacak diye düşünüyoruz. Vücudun kendini ayarladığı ve midenin boş kaldığı, sahurda yenilen yiyecekleri mide yavaş yavaş sindirip rahatladığı ortam artık olmayacak. Dolayısıyla buna vücudun adapte edilmesi, geçiş sürecinin rahatlıkla ve sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlamamız lazım. Bunu da her zaman tavsiye ettiğimiz gibi her şeyden önce az ve kontrollü yiyeceğiz. Bayramda önümüze konulan porsiyonların yarısını yemeğe çalışacağız. Bizim kültürümüzde ikramlar çok değerlidir ve bu ikramları reddetmeme gibi bir alışkanlığımız var. Bu kötü bir şey değil fakat fazlaca yiyeceği vücudumuza aldığımızda harcadığımızdan fazla enerji alımından dolayı bu bizim sağlığımızı ciddi derecede tehlikeye sokacaktır. Bu yüzden az yiyip, sıcak bir mevsimde olduğumuz için de sıvı tüketimini ihmal etmemeliyiz? dedi.
Şerbetli yerine sütlü tatlılar
Bayramda tüketilen tatlı çeşitlerine ve nasıl olması gerektiğine de değinen Muhsin Öztürk, ?Bayramlarda tatlı ikram ediliyor. Tatlı demek aynı zamanda karbonhidrat demek. Bu da çok yüksek enerji alımı demek oluyor. Sonrasında vücudumuzda yağ olarak birikmesi, insülin metabolizmamızı zorlaması, karaciğerimizi, midemizi ve bağırsaklarımızı da yorması söz konusu. Bütün bunlara dikkat ederek tatlı alımını sınırlamamız gerekiyor. Tabi ki de tatlılar arasında da tercih yapmamız lazım, yağda kızarmış şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilirse daha sağlıklı olur. Yaz mevsimi olduğu için de dondurmaları da alternatif olarak tüketebilirsiniz. Fakat yine de bunları da az miktarda tüketilmesi lazım? ifadelerini kullandı.
Hareket ve egzersiz şart
Son olarak da sadece beslenmenin düzene girmesi değil aynı zamanda daha fazla hareket edilmesi ve egzersiz yapılması gerektiğinin altını çizen Öztürk, ?Beslenmemin yanında kesinlikle hareket ve egzersizi de öneriyoruz. Bilimsel çalışmalar sadece hareketsiz yaşam sürdüklerinden dolayı insanların öldüğünü söylüyor. Günlük hayatta doğal olarak iş amaçlı yaptığımız hareketler egzersiz olarak sayılmıyor. Özel olarak ritmik yürüyüşler, spor salonunda veya açık havada yapılan hareketler, evimizde basit bir şekilde onar dakika yaptığımız kültür fizik hareketlerini hiç olmazsa düzenli olarak yapmalıyız ki gerçekleştirdiğimiz doğru beslenme düzeni bir anlam taşısın? diyerek sözlerini tamamladı.