Türkiye MS Derneği son yılların en önemli hastalıklarından biri olan Multipl Skleroz (MS) ile ilgili farkındalık oluşturmak ve toplumu hastalık konusunda bilinçlendirmek adına Eczacıbaşı İlaç Pazarlama ile işbirliği yaparak hayata geçirdiği ?objektifiMSensin? projesinin basın toplantısını İstanbul Modern?de gerçekleştirdi.
Türkiye MS Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve proje basın sözcüsü Nöroloji Uzmanı Dr. Serkan Demir, Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Genel Müdürü Canan Bademlioğlu ve fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut?un konuşma yaptığı toplantıda ayrıca proje süresince MS hastalarının katıldığı sanat çalışmalarında oluşturduğu eserler basına tanıtıldı. MS hastalarının aktif olarak dâhil oldukları ?objektifiMSensin? projesinde hastalar, İstanbul Modern?de gerçekleştirilen resim, desen ve heykel atölyelerinde kreatif özelliklerini ortaya koyarken fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut ile yapılan aktivitelerde ise kendi dünyalarının yansıması olan fotoğraflar çektiler.
?Bu tanıyı aldıklarında derin bir psikolojik yükün altına giriyorlar?
Türkiye MS Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nöroloji Uzmanı Dr. Serkan Demir hastalık ile ilgili açıklamalarda bulundu. ?MS hastalığı merkezi sinir sistemi dediğimiz, beyin, omurilik ve ek olarak da göz sinirinin etkilendiği genellikle 20-40 yaş arasında ki gençlerin etkilendiği tutulan bölgelere göre klinik ataklarla seyreden bir hastalık. Yaş ortalamaları genellikle tam mezun olunduğunda, iş hayatına girildiğinde, kariyer planlaması yapıldığında, aile planlaması, evlilik, ya da çocuk arifesinde olan kişiler bunlar. Bu tanıyı aldıklarında derin bir psikolojik yükün altına giriyorlar. İki hafta önce normal bir insanken, atak geçiriyorsunuz ve yapılan tetkikler sonucunda hastaya MS tanısı konuluyor. Bu gerçekten kaldırılması büyük bir yük olabiliyor. Biz hekimler olarak aynı zamanda hem hastanın, hem hasta yakınlarının, hatta çalışma arkadaşlarının da bu konuda bilgilendirilmesini hedef belirlemiş durumdayız. Bu farkındalık projelerinin amacı da bu zaten. İşin doğrusu başa gelmeden bilinmiyor? şeklinde konuştu.
?Biz bu projeyi ölümsüz kılmak ve daha genişletip performans sanatlarıyla da bütünleştirmek istiyoruz?
"MS hastalığı dendiği zaman, herkesin bildiği ama detaylarının bilinmediği bir hastalık ve genç yaşta özellikle sosyal yaşamdan uzaklaştırabilen bir hastalıktır" diyen Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Genel Müdürü Canan Bademlioğlu, ?Elbette atakları, şiddeti, hastaya göre değişiyor ama MS hastalığı nedir nasıl yaşanır muhtemelen hasta ve hasta yakınlarından daha iyi bilen yoktur. O insanları iyi anlamak ve sosyal yaşama kazandırabilmek çok önemli bir unsur. Biz de bu projede MS Derneğinin bir destekçisi olarak yola çıktık. Bu tip projelerde farkındalık oluşturmak istiyorsanız bir kerelik bir aktivite olmayacak. Biz bu yola yeni çıktık Mart ve Nisan aylarında bir dizi atölye çalışmaları yaptık. Bu atölye çalışmalarında MS hastaları yalnızca sosyalleşme faaliyetleri değil, aynı zaman da profesyonellerinden eğitim alma fırsatı da buldular. Bir nebze görme sorunlarını bir yere bırakıp iç dünyalarını dışa yansıttılar ve eserlerini ölümsüz kıldılar. Nisan ayında da her hafta sonu fotoğraf sanatı üzerine eğitim aldılar ve son hafta ise bu eserleri nasıl ölümsüz hale getiririz eğitimini aldılar. Bu aktiviteler bunlarla sınırlı kalmayacak çünkü MS sadece görme sorunlarına sebep olmuyor, şiddeti ve nasıl yaşandığı hastaya ait ama bir süre sonra tabi ki hareketlerde sorun yaşayan hastalar oluyor. Biz bu projeyi ölümsüz kılmak ve ?objekifiMSensin?in çerçevesini biraz daha genişletip performans sanatlarıyla da bütünleştirmek istiyoruz. Eczacıbaşı topluluğunun yapı taşlarından bir tanesi sanat, dolayısıyla sanat yalnızca fotoğrafla ya da resimle ya da heykelle sınırlı kalmayacak ve ümit ediyorum ki ?objektifiMSensin? projesi sanatla birleştirip çeşitli dallarda hastalarımızın sosyalleşebileceği çok önemli faaliyetlere de imza atacak. Mayıs ayı MS ayı bu anlamda farkındalığın artırılmasını çok önemli buluyoruz? ifadelerini kullandı.
?Biz bu yolculuğa moralle başladık?
Hastalarla ilgili deneyimlerinden bahseden Fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut, ?Biz bu yolculuğa moralle başladık. Hatta üçüncü gün ikinci dersimiz de Balat?tayız öyle kaptırmışım ki kendimi şuraya tırmanalım, oradan gidelim derken birileri beni uyardı. ?Mehmet Bey yavaş o kadar hızlı hareket edemiyoruz? dediler. Daha sonra bir baktım bütün öğrenciler merdivenleri tırmanıyor. Orada yürümekte zorlanan arkadaşlarımız da vardı ama o motivasyonla bunları yaptılar. Üçüncü haftaya geldiğimizde zaten artık herkes birbirine ısınmıştı ve benim gerçekten anlatmak istediğim gibi bir derdim olduğunu anlamışlardı ve yaptığımız çalışmaların meyvelerini almaya başladılar. Son güne geldiğimizde onların en etkilendiği ve kendilerine vay be dedikleri benim baskı atölyeme girip uygun kâğıtları seçip normal bir fotoğraf sanatçısı bir sergiyi nasıl oluşturuyorsa aynı bu şekilde onların eserleriyle bir sergi oluşturduk. Fotoğrafları seçtik, uygun materyal bulduk daha sonra baskıya geçtik basıldı, basıldıktan sonra özel bir cam masada hepsi altına bir fotoğraf sanatçısı gibi imzalarını attılar. Ben çok iyi verim aldım. Bu tip konulara çok daha dikkat ederiz, umarım devamı gelir? dedi.
Orjinal Habere Git