Howden Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölge CEO?su Atınç Yılmaz, artışın bu sene de devam ettiğine dikkat çekerek, hem ürünün bilinirliğinin artması hem de devlet destekli ticari alacak sigortasının sunulmasının talebi artırdığını ve tabana yayılmaya başladığını ifade etti.
Ticari alacak sigortalarını diğer sigorta ürünlerinden ayıran en önemli farkın, poliçe süresi içindeki değişken teminat yapısı olduğunu belirten Yılmaz, geleneksel elementer sigortalarda firmaların duran varlıklarının risklere karşı sigortalandığını ve tüm operasyon süreci ile maliyetlerin ilk baştan belli olduğunu kaydetti. Ancak Yılmaz, ticari alacak sigortalarında sadece poliçe alınırken değil poliçe süresi içinde de hem sigortalı hem de aracı kurum için ayrı bir dikkat ve operasyon gerektiren farklı bir durumun söz konusu olduğunu vurguladı.
Yılmaz, "Bu üründe kurumların en hareketli varlıkları, yani ?vadeli ticari alacakları? sigortalanır. Her alıcı için detaylı bir şekilde teminat çalışması gerekir. Ayrıca poliçe dönemi içinde alıcıların mali yapılarına göre bu teminatlar azalabilir veya artabilir. Sonuçta bir firmanın, sürekli vadeli alım yapan yüzlerce alıcısı olabilir. Bu alıcılar poliçe dönemi içinde daha fazla alım yapmak isterlerse alıcı limitleri artırılmalıdır. Ayrıca, ürünün kurumlara fayda sağlayan başka önemli özelliği de poliçe süresince yeni alıcılara da alıcı limiti çalışması yapılıp yeni teminat alınabilmesidir. Bu durumda poliçe sadece bir sigorta ürünü olmanın dışında aynı zamanda bir risk yönetimi ve satış destek ürünü olarak da çalışmaktadır." dedi.
Ürünün bu hareketli yapısının sigortacı, aracı kurum ve sigortalı açısından dikkatle takip gerektirdiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi: "Ticari Alacak Sigortası, Türkiye sigorta pazarında 20-25 senelik geçmişe sahip olduğu halde özel teminat yapısı dolayısıyla ve poliçe müddetince verilmesi gereken sürekli servis nedeniyle uzun yıllar kısıtlı üretimde kaldı ve maalesef çok yaygın olarak gelişemedi. Sadece ilk bin şirket arasında yer alan ticari işletmelerin bir kısmıyla ve uluslararası firmalarla sınırlı kaldı. Son yıllarda ise Türkiye?deki ticari anlayışın değişmesi, poliçeli firmaların üründen memnun olması, sigorta şirketlerinin Türkiye tecrübelerinin artması ile ürüne güvenirlik arttı ve talep artmaya başladı."
Geçen seneden itibaren gerçekleşen kur artışının da ticari risklerin büyümesinde etkili olduğunu kaydeden Yılmaz, sigorta şirketlerinin bu dönemde daha muhafazakar olmalarına rağmen geçtiğimiz yıl ticari alacak sigortalarında prim üretiminin; 171,21 milyon liradan 245,65 milyon liraya çıktığını belirtti. Bu üretimin yaklaşık yüzde 60?ının da ticari alacak sigortasında uzman kadrosu olan ve poliçelere devamlı hizmet verebilecek uluslararası brokerler aracılığıyla gerçekleştiğini ifade etti.