Diyetisyen Emre Uzun, metabolik sendromun kucağına iten nedenleri açıkladı ve hangisinden nasıl korunması gerektiği konusunda bilgi verdi. Şişmanlık ve obezite ile adeta kol kola gelip başa dert olan Tip 2 diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi ve kardiyovasküler hastalıkların vücutta ortaya çıkması ölüme sürükleyen metabolik sendroma da davetiye çıkardığını belirten Dyt Uzun, "Kendi ayaklarımızla gidip, adeta dört kolu olan bir canavara teslim oluyoruz. Çünkü metabolik sendrom genetik değil ama biz, bu duruma sürüklemede en etkili olan dört ayrı gıda grubundan bir türlü uzak duramıyoruz. Ya da onlar öylesine hayatımızın içine girmiş ki farkına bile varmadan tüketiyoruz" dedi.
Dyt Emre Uzun, o gıdaları da şöyle sıraladı:
Trans yağlar
"Artık belli denetim mekanizmaları var ve trans yağlar gibi ölümcül bir maddenin varlığı denetlenebiliyor. Şunu önce açıklığa kavuşturalım. Trans yağ, doğal bir yağ değildir. Bitkisel yağa hidrojen eklenmesiyle elde edilir. Bu sayede yiyeceklerin raf ömrü uzatılır ama sizin ömrünüz kısalır. Trans yağlar, damar sertleşmesi gibi kronik metabolik hastalıkların en önemli sebebidir. Yiyecek endüstrisi tarafından kullanıldığı için paketli her türlü gıda maddesi, raf ömrünün uzun olması adına trans yağ içerebilir. Ve bu yağlar mitokondri tarafından yakılıp enerjiye çevrilemez. Damarları tıkanıklığından Alzheimer?a kadar pek çok hastalığın sebebidir. En büyük tehdit unsuru da metabolik sendromdur. Önlem olarak market alışverişlerinizde tercih edeceğiniz paketli ürünlerin etiketini mutlaka okuyun. Trans yağ miktarının yüzde 1 in altında olduğu paketleri tercih edebilirsiniz fakat en güvenlisi paketli ürünlerden tamamen uzak durmaktır. Yemeklerinizde margarin kullanmak yerine zeytinyağı kullanmayı tercih edin. Yemek hazırlarken kızartma yönteminden uzak durun, buharda pişirme yöntemini kullanın. Dışarıda yemek yemekten ve özellikle fast food tarzı yiyeceklerden uzak durun.
Dallanmış zincirli aminoasitler ya da BCAA
İnsan vücudundaki proteini oluşturan birbirinden farklı 20 aminoasit bulunur. Bunların 9 tanesi esansiyel aminoasittir ve sadece besinlerden almamız gerekir. Bu 9 amino asitin 3?ü de dallanmış zincirli amino asittir: lösin, izolösin ve valin. ?Dallanmış zincirli? terimi de bu aminoasitlerin kimyasal yapısını tarif etmek için kullanılır. Bunlar her gün düzenli egzersiz yapanlarda enerji düzeyini kontrol altında tutar. Ama düzenli egzersiz yapmıyorsanız, masum ve vücut için gerekli bu üç önemli amino asit, biz farkına bile varmadan yağlarımıza yağ ekler. Zaten metabolik sendrom hastalarının kanlarında da bu üç aminoasit seviyesi, normalden yüksektir. Önlem olarak; lösin, izolösin ve valin; tahıllar, baklagiller, kuru üzüm, armut, elma, zeytin, ay çekirdeği, muz, kayısı, şeftali, ıspanak, susam, soya, barbunya, kivi, portakal, kızılcık, kayısı, bal kabağı, pirinç, badem, mantar, bezelye, soya, incir gibi gıdalarda bulunur. Proteinleri doğal yoldan almak gerekir, protein tozlarından özellikle uzak durmanız gerekir. Doğal kaynakları da fazla kullanmamakta fayda var. Fazla aldığınız kaloriler vücutta yağ olarak depolanacaktır.
Alkol
Alkol tüketimi metabolik sendromu arttırır. Hiç alkol kullanılmama sağlık için gereklidir.
Fruktoz
Metabolik sendrom dediğimiz canavarın en uzun kolu fruktoz olsa gerek. Fruktoz, aslında meyve şekeridir. Tahıllar ve kök sebzelerde bulunan fruktoz, doğal şekerlerin içinde en tatlı ve en yüksek kaloriye sahip olanı ama endüstriyel fruktoz adeta zehirdir. Fruktoz en çok çocukları hatta artık bebekleri tehdit eder. Fruktoz, başta karaciğer yağlanması, obezite, diyabet, hipertansiyon, böbrek taşı, gut, kanser ve elbette metabolik sendromun en önemli sebeplerinden biridir. Önlem olarak Amerikan Kalp Derneği?nin yayınladığı rakamlara göre; günlük olarak alınması tavsiye edilen şeker miktarı erkekler için 35 gram, kadınlar içinse 20 gramdır. Neredeyse tüm alkolsüz içecekler, meyve suları, bütün şekerli hazır gıdalar, şekerlemeler, bisküviler, gofretler, çikolatalar, jöle benzeri ürünler, hazır ekmekler fruktoz içeriyor. Bu tarz ürünlerden uzak durmak günlük fuktoz alım miktarınızı azaltır. Günlük meyve tüketiminize dikkat etmeniz gerekir. Gün içerisinde 2-3 porsiyon meyveyi aşmayın. Meyve suyu yerine meyveyi tercih etmeniz fruktozun emilimini yavaşlatır.