İstanbul Gedik Üniversitesi İnsan Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezi ?Emperyalizm ve Ermeni Politikası? konulu konferans düzenlendi. Konferansta, 1915 olayları nedeniyle Türkiye adına olumsuz bir şekilde yansıtılan görüşlerin, bilimsel temellere dayanarak yanlış oldukları ortaya koymak amaçlandı. Gün boyun süren konferansa İstanbul Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hülya Gedik, İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Utlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi?nde (AİHM) Perinçek İsviçre Davası?nda alınan kararların Türkiye?ye kazanım sağlayan Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Prof. Dr. Berin Ergin, Dr. Orhan Çekiç, Prof. Dr. Barış Özdal, Prof. Dr. Adnan Şişman, Doç. Dr. Barış Doster?in yanı sıra, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan gibi alanında uzman akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
"Üniversite olarak 1915 olaylarında toplumu bilinçlendirmek istiyoruz"
Yapılan konferansın amacına değinen İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Utlu, "Emperyalizm ve Ermeni politikası başlıklı konferansımız da amaçladığımız nokta; ülkemiz adına olumsuz bir şekilde yansıtılan görüşleri, ortaya konulan fikirleri tamamen bilimsel temellere dayanarak yanlış oldukları ortaya koymak. Çünkü bu konuda ülke olarak ciddi anlamda sıkıntılar çektiğimizi, bunun karşılığında 40 diplomat şehidimizin olduğunun bilincindeyiz. Ermeni sorunu, sürekli olarak Avrupa ülkeleri tarafından üzerimize baskı unsuru olarak oluşturulmaktadır. Bunu haksız bir baskı unsuru olarak görüyoruz. Çünkü bilimsel ve tarihi gerçekler; Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti?nin, Ermenileri üzerinde bir baskı oluşturarak herhangi bir işlem yapmadığını aksine Ermeni vatandaşlarımıza karşı bir çok ayrıcalıklar tanındığını ortaya koymaktadır. Bununla ilgili bugünkü konferansımız da kendi alanında uzman akademisyenlerin ve Avrupa İnsan Hakları Komisyonu tarafından Avrupa?nın öne sürmüş olduğu önergeleri ortadan kaldıran ve kaldırtma başarısını gösteren politikacıların aramızda olması bize güç katmıştır. Üniversite olarak bu tür sosyal konulara sürekli eğilerek toplumumuzu ve kamuoyunu bilinçlendirme çalışmalarına aktif olarak katılıyoruz. Bir sonraki etkinliğimiz 8-12 Nisan tarihleri arasında düzenleyeceğimiz ?Uluslararası Çocuk İstismarı ve İhmali, İyi Uygulamalar Sempozyumu?dur" şeklinde konuştu.
"Ermeniler, Urartu uygarlığı üzerinden yurtdışında iddia da bulunuyorlar"
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise şöyle konuştu: "Ermeniler kimdir denildiği zaman Ermeniler yoktur denilemez. Ermeniler, Anadolu kök uluslarından bir tanesidir. Atatürk?ün söylediği gibi "Biz Anadolu?nun 15 bin yıllık uygarlığının tek mirasçısıyız. Onun adı da Türk?tür". Bunu bir ırkçılık kavramıyla değil de, bir kültürel anlamda söylüyorum. Ama Ermenilerin şöyle bir iddiası var: Yaklaşık 4 bin yıl önce Doğu Anadolu?nun dağlık kesiminde yaşamış olan Urartu uygarlığı,bizim uygarlığımızdır. Eski Urartu uygarlığı, Hazar Denizi?nden başlayıp Adana?ya kadar giden bir ülkeydi. Ama Urartu yazıları, bugün için Ermeni yazılana benzemiyor. El işleri ve taş işçiliğinde Ermenilerle bir bağdaşma var. Şu anda da yurtdışında "Bakın bu bizim tarihsel ülkemiz, bu tarihsel ülkenin sahibi de biz olmalıyız" tezini sürüyorlar. Bunu Gedik Üniversitesi, araştırma konusu yapıp köklerine inmeye çalıştı. Gerçekten böyle bir bağ var mıdır? ya da yok mudur? Onun için bugünkü toplantı belki bu işin bir başlangıcıdır diyebilirim".
"1915 olaylarında soykırım yapıldığına dair bir mahkeme kararı yok"
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi?nde (AİHM) Perinçek İsviçre Davası?nda alınan kararların Türkiye?ye kazandırdıkları konusunda değerlendireme yapan Dr. Doğu Perinçek, ??Bu konuda kamuoyunda yanlış var. Sanılıyor ki biz yalnızca özgürlük elde ettik. Bu kararla, Avrupa?da ve dünyada serbestçe Ermeni Meselesi?ni konuşabilmek ve ?Ermeni soykırımı yalandır, yoktur? diyebilmenin özgürlüğünü elde ettik. Böyle tespitler yapılıyor, evet bunu kazandık. Ama bunun ötesinde AİHM verdiği kararların hem 12 Aralık 2013 tarihli kararıyla hem de AİHM?in Perinçek İsviçre Davası?nda 15 Ekim 2015?de verdiği kararla çok önemli bir mevzi kazandık. O mevzi şu: AİHM 1915 olayları, Yahudi soykırımına benzemiyor, bunlar ayrı kategoride. Çünkü Yahudi soykırımı hakkında soykırım yapılmıştır diye bir mahkeme kararı var. O nedenle soykırım var ama 1915 olaylarında soykırım yapıldığına dair bir mahkeme kararı yok. Mahkeme kararı olmadığı için soykırım yok. Aynı zamanda AİHM Perinçek İsviçre Davası?nda 2 kez, Ali Mercan İsviçre Davası?nda 1 kez, toplamda 3 kez şu kararı verdi: "1915 olayları Yahudi soykırımına benzemiyor, aynı kategoride değildir, 1915 olaylarında soykırım suçu işlenmemiştir" şeklinde bir karar vermiş oluyor. Bu büyük bir kazanım, yalnız özgürlük elde etmedik. 1915 olaylarının aynı zamanda hukukenken soykırım diye iddia edilemeyeceğini, uluslararası en yüksek mahkeme kararıyla saptamış olduk" dedi.
Perinçek şöyle devam etti: "Böylece meclislerin, parlamentoların, devlet başkanlarının ve belediyelerin kalkıp da kendi kafalarından 1915 olaylarını soykırım diye kararların almaları tamamen hukuk dışıdır. Ne suçun işlendiği ülkenin mahkemesi ne de uluslararası mahkeme 1915 olayları için böyle bir karar almadı. Dolayısıyla mahkeme kararı yok, soykırım yok".
Konferansın konuşmacılarından Prof. Dr. Barış Özdal ise sunumunda, 1915 olaylarına ilişkin Almanya?nın rolünü anlatmaya çalıştığını ve bu konuda bilgiler paylaştığını ifade etti.
Orjinal Habere Git