Özel Asya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr.Mehmet Akdağ, vücuda yapılan her türlü cerrahi müdahalelerde azda olsa bir risk olduğunu belirterek, ?Risksiz bir ameliyat ne yazık ki mümkün değildir. Rinoplasti?de de en sık karşılaşılan sorunlar kanama, enfeksiyon, anestezi ile ilgili sorunlar sayılabilir. Bunlar ile ilgili ameliyat öncesinde hastaları muhakkak bilgilendirmek gerekir? diye konuştu.
Sosyal Güvenlik Kurumu veya Özel Sağlık Sigortaları estetik burun ameliyatı ile ilgili işlemleri karşılamadığını dile getiren Op.Dr.Mehmet Akdağ, ?Sadece burun nefes alma sorunlarını gideren ameliyatları karşılanıyor.
Rinoplasti ameliyatı temelde iki teknik ile yapılır. Açık teknik ve kapalı teknik. Açık teknikde burun ucuna kesi yapılarak burunu oluşturan kıkırdak ve kemikler direk ortaya konur ve ameliyat direk görüş altında yapılır. Kapalı teknikte ise burunu oluşturan kıkırdak kemiklere burun içinden kesiler yapılarak müdahaleler yapılır. Her iki tekniğinde kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Burada önemli olan cerrahın hangi tekniğe daha hakim olduğudur. Hangi teknikte daha başarılı oluyor ise o tekniği kullanmalıdır? diye konuştu.
Bilinenin aksine bu ameliyattan sonra çok ciddi ağrı olmayacağını anlatan Op.Dr.Mehmet Akdağ, açıklamasını şöyle sürdürdü; ?Çünkü ameliyat sonrası ilk gün damar yolundan ağrı kesiciler yapılır. Sonraki günlerde ise ağrı duymaması için ağrı kesici ilaçlar verilir. Bu ilaçlar aynı zamanda ödemin gerilemesine de katkı sağlar.
Bu ameliyattan sonra yüzde şişlik, morarma , burun tıkanıklığı , ağız hareketlerinde kısıtlama gibi şikayetler olabilir. Ancak bunlar geçici şikayetlerdir. Şişlik ve morarma genellikle 2.veya 3.gün belirginleşir ve 7-10 gün içerisinde minimale iner.
Ameliyattan sonra burun ucunda bir miktar düşme olabilir. Bu durum göz önünde bulundurularak ameliyat yapılmalıdır. Seçilen tekniğe göre burun ucunda düşme miktarı farklı olur. Burnun üst dudak ile yaptığı açı normalde 90 ile 105 derece arasındandır. Düşük burun ucu olan hastalarda bu açı 90 derecenin altındadır. Dolayısıyla ameliyattan sonra burun ucu bir miktar düşeceği hesap edilerek burun ucu normalden biraz daha kalkık yapılmalıdır. Tabi bunu hasta ile önceden konuşarak planlamak gerekir.
Her insanın yüz yapısı farklıdır. Dolayısıyla burun yapısı da farklıdır. Herkese aynı burun yapılması mümkün değildir. Önemli olan burnun yüzün diğer organları ile olan uyumudur. Ama genel olarak ideal bir burun ameliyatından sonra burun fonksiyonları iyi olmalı, nefes alma rahat olmalı. Burnun alın, kaş, göz, yanak, dudak ve çene ile uyumu sağlanmalıdır. Bunların yanı sıra hastanın da beklentilerine makul ölçüde cevap vermelidir.
Burun tamponlarının alınması yapılan ameliyatın şekline göre değişebilir. Ancak genel olarak 7 ile 10 gün içerisinde alınır. Burun sırtındaki alçıda yine 7-10 gün sonra çıkarılır ve burun sırtına beyaz yada ten renginde flasterler yapıştırılır. Burun ucuna atılan dikişler eriyebilen dikiş ise alınmaz, erimeyen dikiş ise 7 gün sonra alınır.
Bu ameliyat yatarak iyileşmeyi gerektiren bir hastalık değildir. Ancak yinede hastanın konforu açısından en az bir hafta evde istirahat edilmesi uygundur. Hasta bir haftadan sonra normal işine dönebilir. Ancak ağır spor, yüzme gibi buruna darbe getirebilecek durumlardan 6 hafta uzak durulmalıdır. Ameliyattan sonraki gün burun sırtındaki alçıya su değmediği sürece duş almakta bir sakınca yoktur. Burun alçısı çıkarıldıktan sonrada duş alınabilir.?
Orjinal Habere Git