Türkiye?nin ekonomik büyümesinde önemli bir paya sahip olan tekstil ve hazır giyimin tüm detaylarıyla ele alındığı ?Aşkın Konferansı? isimli seminerde sektörde önemli gelişmelere imza atan Balinler Yönetim Kurulu Başkanı Veysi Balin, Doğuş Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarım Bölümü?nün ev sahipliğinde öğrencilerle bir araya geldi. Veysi Balin?in bilgi ve deneyimlerini öğrencilerle paylaştığı seminere, Doğuş Üniversitesi Bölüm Başkanı, Doç. Dr. Ayşe Gamze Öngen, Moda Tasarım Öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üys. Sevinç Çelikyay, Araştırma Görevlisi Sibel Algül, Balinler Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Asistanı Sevtap Dündar, bölüm öğrencileri ve hocalar katılım gösterdi.
Veysi Balin, ?Tasarım ekonominin dinamiğidir?
Seminerde moda ve tasarımın görünenin ötesinde derin bir anlamı olduğunu ifade eden Veysi Balin, ?Moda havada bir kavram olarak algılansa da yenilik ve çağdaşlık demektir. Moda bütün sektörlerde vardır. Tasarım ise ekonominin dinamiğidir. Tasarım olmadan ekonomiden söz etmek mümkün değildir. İnsanlar ham olarak doğar. Daha sonra ailemizle, çevremizle ve aldığımız eğitimlerle kimlik kazanırız. Kimlik kazandığımızda doğada var olan tüm ham maddeleri işleyerek, onlara kimlik kazandırırız. Tasarım ham olana kimlik giydirmektir. O olmadan hiçbir şey olmuyor? dedi.
?Ülke olarak markalaşmamız lazım?
Türkiye?nin tekstil sektöründeki durumunu değerlendiren Balin,? Tekstil sektöründe 1960?lı yıllarda Avrupa?ya ilk olarak insan ihraç ettik. Sonra sırasıyla pamuk, iplik, kumaş ve konfeksiyon ihraç etmeye başladık. Ancak önemli olan işin ameleliğini yapmamak değil, işin mimari tarafında bulunmaktır. Bizler bu sektörü insan ihracatından tasarıma getirdik. Pamuktan, iplikten elde edilen kazançtan çok daha fazlasını tasarımdan elde etmeyi başladık. Bunun yanı sıra önemli olan bir diğer nokta ise sektörde markalaşmaktır. Ancak maalesef ülke olarak henüz markalaşmayı gerçekleştiremedik ama bunun için büyük bir çaba sarf ediyoruz. Ürettiğimiz markları gelişmiş ülkelerde mağazalar açarak, Türk ürünlerini markalaştırırsak, pamuktan konfeksiyona kadar olan kademeden kazandığımızın bir o kadarını markalaşmadan kazanabiliriz. Önemli olan üretimle beraber katma değer ürün yapabilmektir? diye konuştu.
?Türkiye?de tekstil ve hazır giyim çok iyi bir noktada?
Tekstil ve hazır giyimin ekonomideki payına da değinen Balin, ?İhracatta otomobil sektörünü birinci sektör olarak belirtiyorlar. Ancak bu doğru değil. İhracatta birinci sektör tekstil ve hazır giyim sektörüdür. Otomobil sektörü yüzde 60 civarlarında ithalata dayalıdır. Tekstil ve hazır giyim sektörü olmasa otomobil ve diğer sektörlerde de ihracat yapmak mümkün değil. Çünkü diğer pek çok sektör ithalata dayalıdır? şeklinde konuştu.
?Sektörle iş birliği içerisindeyiz?
Türkiye?de bu alanda zaman zaman durağanlık yaşandığını ancak yetiştirdikleri öğrencilerin katkılarıyla sektörün çok farklı yerlere geleceğine inandığını belirten Doğuş Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, Moda Tasarım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ayşe Gamze Öngen ise, ? Öğrencilerimiz okurken iş dünyasının bir provasını yapsınlar istiyoruz. Bu nedenle onları sektörde kendisini ispatlamış, tasarımcılar, modacılar ve iş insanlarıyla sık sık bir araya getirmeye çalışıyoruz ve ortak projeler yürütüyoruz. Yaptığımız projeler ve uygulamalarla öğrencilerimizin sektörün ihtiyaçlarını görmelerini sağlıyoruz. Bu şeklide bir projeyi nasıl başlatıp, tamamlayabileceklerini, sektör içeresinde karşılaşacakları sorunlara nasıl çözüm üretebileceklerini öğrenmelerini istiyoruz. Öğrencilerimizin mezun olduktan sonra sektörde kendilerinden emin bir şeklide istedikleri alanda çalışmaya başlamalarını hedefliyoruz. Bunu da sektörle bir arada çalışarak gerçekleştirebileceğimizi biliyoruz? dedi.