Tarih: 21.05.2018 20:14

Nevzat Artık: ?Açıkta Satılan Sütler Kesinlikle Tüketilmemeli?

Facebook Twitter Linked-in

 

Dünya Süt Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen ?Süt İçelim Harekete Geçelim? adlı panel İstinye Üniversitesi?nde gerçekleştirildi. Panele İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Yavuz Dizdar, Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik ile çok sayıda öğrenci katıldı.

 

21 Mayıs Dünya Süt Günü kapsamında düzenlenen panelin ardından açıklamalarda bulunan Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık, 1956 yılından beri 21 Mayıs Dünya Süt Günü olarak kutlandığını belirterek , ?Bu günde süt tüketiminin artırılmasında tüketicilere sütün özelliklerini önemini anlatmak için yapılmış bir gün olarak değerlendiriliyor. Süt hızla bozulabilen bir gıda maddesi onun için açıkta satılan sütleri kesinlikle tüketilmemeli pastörize ve ambalajlı süt tüketimini özendirmeliyiz. Uluslar arası arenada bu şekilde bir yapılanma söz konusu. Süt bir canlının annesinden doğduktan sonra ilk karşılaştığı gıda maddesidir? dedi.

 

?7?den 77?ye süt ve süt mamulü tüketmemiz gerekli?

Türkiye?de tüketilen süt ve süt ürünleri verilerini paylaşan Artık, ?Türkiye?de yıllık kişi başına 36 kilogram süt, 231 kg süt ve süt ürünleri tüketiliyor. Peynir yaklaşık 15 kg, yoğurt 30 kg, tereyağ tüketimimiz biraz az o da 1,5 kg tüketiyoruz. Bunların arttırılması çok önemli tüketicilerimize sadece çocuklar değil 7?den 77?ye süt ve süt mamulü tüketmesi gereklidir. Ambalajlı süt 2 şekilde oluyor. Bunlar birincisi mikro bakteriyel tüberküloz organizma 1-2 gün içerisinde tüketilmeli bir diğer işlem ise Ultra High Temperature (UHT) süt var. UHT süt 130 derecede 2 saniye dayanıklı hale getiriliyor ve 4 veya 6 ay dayanıklı hale geliyor. Bu da herhangi bir içerisinde değişiklik olmasını engelliyor. Rahatlıkla tüketilebilir? şeklinde konuştu.

 

?Güneydoğu Anadolu ve Ege?de 2030?da tarımsal üretim yapılamayabilir?

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik ise tarımsal ve hayvansal üretimin Türkiye genelindeki etkilerini değerlendirdi. Tarımın ve hayvansal üretiminin üzerindeki çevresel etki yükünün arttığını ve tehlikeli boyutlara geldiğini göstermek istediklerini belirten Menlik, ?2030 yılı gerçekten ciddi bir dönem noktası çünkü o tarihten itibaren nüfus ve tarım alanlarına ilişkin ön görüler hepimiz için son derece kaygı verici bir hal alacak. Özellikle iklim değişikliğinin Türkiye?deki gediği ve gideceği nokta alanında çıkardığımız sonuç 2030 yılında Güneydoğu Anadolu ve Ege bölgesinin alt kısımlarında tarımsal üretimin risklerin büyüdüğünü üretimin neredeyse yapılamaz hale geleceğinin gösteriyor? dedi.

 

?Çöpe atmak kolay ama sofraya getirmek çok zor?

Menlik, bilerek tüketmenin çok önemli olduğunu vurgulayarak, ?Bir bardak süt deyip geçmeyelim. Tükettiğimiz tüm gıdaların çevre üzerinde çok büyük etkisi var. Çöpe atmak kolay ama sofraya getirmek çok zor kıymetini çok iyi bilmek gerekir? diye konuştu.

 

?Türk insanı sütü sever ve içer?

İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Yavuz Dizdar, Sütün çocuklar üzerinde önemli etkilerinin olduğu söyledi. Dizdar, ?Zaman içerisinde bazı değişiklikler oldu. Aslında Türk insanı sütü sever ve içeriz. Özellikle çocuklar içer. İçmezsek yerine yoğurt koyarız. Olması gereken sütün doğala yakın olmasıdır. Hayvanın yeri nasıl olduğu önemli değil. Süt az işlemden geçecek yani günlük pastörize süt olacak cam şişede olursa iyi olur. Mümkünse endüstri kaymaklısını getirecek? ifadelerini kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
... ...