Fin-As Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı, Strateji ve Finans Uzmanı Ali Serim, bankacılık sektörü hakkında değerlendirmede bulundu. Serim, ?Türkiye?de bankacılık güneşli hava bankacılığı. Havalar azıcık kapasa bankalar da küçük ve orta boylu işletmelere kapılarını kapıyor. Bugünün kapitalist dünyasında bankaları diğer kar amacı güden işletmelerden ayırmak zorundayız. Zira bankaların ülke ekonomilerinin büyümesinde önemli ve yeni bir yeri var. Düşük faizle kredi vermenin yanında bankaların ekonomiyi desteklemek, yeri geldiğinde karlarını minimize etmek pahasına destekler vermek gibi görevleri var. Amerikada ve Avrupada 2008 krizi akabinde devletlerin bankalara sahip çıkması, zor zamanlarda işletmelere bankaların vereceği hizmetlerin aksamaması için önemsemişti? dedi.
Türkiye?de bankacılık sisteminin devlet desteğine ihtiyaç duyulmayacak sağlam bir yapıya sahip olduğunun altını çizen Serim, ?Ama bu sağlam yapı küçük ve orta boy işletmelerin desteklenmesi noktasında istifadeye sunulmuyor. Bu noktada bankacılık sektörü yüksek karlar yazmanın hırsına kapılmış gözüküyor. Bu durum da bazı yabancı kuruluşların ve yabancı finans kurumlarının BDDK denetiminden uzak olarak ülkemizde faaliyet göstermelerine sebep oluyor. Zira bu kurumlar gerek uluslararası ticaretin finansmanı ve proje finansmanı konusunda hizmetler sunduklarını iddia ediyorlar. Birçok şirketten şirketlerin info email hesaplarına yolladıkları emaillerde kendilerine fon veya finans kurumu adını veren, şirketlere finansman sağlama vaadiyle bir takım fizibilite masrafları adı altında paralar talep eden, özellikle körfez adresli kuruluşların bu paraları aldıktan sonra ortadan kaybolduklarını duyuyoruz? şeklinde konuştu.
Serim son olarak vatandaşları şu noktada uyardı: ?Yine bu duyumlara göre kimileri seyahat masrafı adı altında bazı masrafları şirketlere faturaladıktan sonra vaad edilen hizmetleri sunmadan gidiyorlar. Vatandaşlarımızı bu noktada uyarmak istiyorum. Türkiye?de temsilciliği olmayan kurumlarla irtibatlarında çok dikkatli olmalılar. Ülkemizde vergi vermeyen, devlet denetiminde olmayan, BDDK tarafından ilan edilmiş listelerde yer almayan şirketlerle çalışırken 2 defa düşünsünler.Türkiye?de bankacılığın bazı kalıplara sıkışmasıın işletmeleri alternatif finansman kaynaklarına yönlendirmesi anlaşılır ama alternatif olduğunu iddia eden kuruluşların çok azının tatminkar neticeler üretmeye müktedir olduğunu da göz ardı etmememiz gerekiyor.?