Başta işsizlik olmak üzere birçok sebeplerden dolayı şehirlere doğru başlayan göç günümüzde azalsa da belli bir oranda devam ediyor. Göçler ise büyük şehirlerin demografik yapısını ve hane halkı sayısını değiştirerek yeni konut ihtiyacı doğmasına neden oluyor.
Türkiye?de büyük şehirlere devam eden göçün, hane halkı sayınınsa olan etkisini değerlendiren ERA Gayrimenkul Türkiye Genel Müdürü Özhan Atalay, ?Türkiye?nin nüfus artış ortalaması yüzde 1,6 civarında. Türkiye?de yıllık şehirleşme hızı yaklaşık ise yüzde 5 seviyelerinde, yani nüfus artışının üç katından daha fazla. Ancak Türkiye?de şehirleşmenin sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yoğunlaşması ayrıca sadece köyden değil diğer şehirlerden de göç alması, bu üç büyük şehrin tüm demografik özelliklerini değiştirmektedir. Örnek vermem gerekirse, doğu illerimize baktığımızda hane halkı sayısının yaklaşık 4 kişi olduğunu görüyoruz. Bu sayı güneydoğu illerimizde 6?ya kadar çıkıyor. İstanbul ve diğer büyük şehirlerimizde hane halkı sayısı 2,5?lara kadar düşüyor. Yani İstanbul?da ortalama bir evde 2,5 kişi yaşarken Kars?ta 5,5 kişi yaşıyor. Bu da başlı başına bir konu talebi oluşturuyor. Çünkü bu şehirlerden göç eden kişiler, genelde ailece değil bireysel olarak geliyor bu da ekstra bir konut talebi oluşturuyor? dedi.
Atalay sözlerine şöyle tamamladı: ?Başka bir örnekle, Diyarbakır?da 1 milyon 650 bin kişi yaşıyor ve hane halkı sayısı dört kişi. Diyarbakır?ın hane halkı sayısının İstanbul?a eşitlendiğini düşünürsek, yani hane halkı sayısı 2,8 kişiye düşerse, Diyarbakır?da bir anda 180 bin yeni konut ihtiyacı oluşacak demektir. Bu da nüfus aynı kalırken mevcut konut sayısının yüzde 40?ı kadar bir artış anlamına geliyor. İşte bu sebeple büyük şehirlerimizin küçük şehirlerimizden aldığı göç bu demografik yapıyı değiştirerek artan nüfustan daha fazla yeni konut ihtiyacı çıkarmaktadır?.