Allianz Global Corporate & Specialty (AGCS) tarafından yapılan yıllık küresel iş dünyası riskleri anketi Allianz 2019 Risk Barometresi?nin sekizincisi yayınlandı. Araştırma bu yıl, aralarında CEO?lar, risk yöneticileri, brokerlar ve sigorta uzmanlarının da bulunduğu 86 ülkeden 2.415 uzmanın görüşleri ile rekor katılıma ulaştı. Araştırmaya göre siber risk küresel olarak, 2019 ve sonrası için iş dünyasının en büyük meselelerinden biri haline geldi. 2014 yılında dünya ekonomisine 445 milyar dolar zarar veren siber suçların neden olduğu zarar bugün 600 milyar dolara çıktı. Bu da, doğal felaketlerden kaynaklanan son on yıllık ortalama 208 milyar dolar ekonomik zararın üç katına denk geliyor.
AGCS CEO?su Chris Fischer Hirs, araştırma ile ilgili yaptığı değerlendirmede ?Ağ bağlantısı ile birbirine bağlanmış günümüz toplumunda en büyük riski tam da bu anlamda yaşayan şirketler çok çeşitli yıkıcı senaryolar ve tetikleyicilere karşı planlar geliştirmeli? dedi.
Siber tehditlerle ilk sırayı yüzde 37 oranıyla paylaşan ve iş dünyasının gelecek yıllarda karşı karşıya kalacağı bir diğer büyük riskin ise iş kesintisi. İş kesintisi dünya genelinde üst üste yedi yıldır en büyük tehdit. Özellikle ABD, Kanada, Almanya, İspanya, İtalya ve Çin için en büyük risk bu alanda. Küresel olarak birbirine bağlanmış bir ekonomik sistemde olası iş kesintisi senaryolarının giderek daha çeşitli ve karmaşık hale geldiğinin belirtildiği raporda, bu senaryolar arasında, temel BT sistemlerinin çökmesi, ürün geri çağırma veya kalite sorunları, terörizm, siyasi ayaklanma ve çevre kirliliği gibi sorunların yer aldığı kaydediliyor.
Küresel olarak sıralamadaki en büyük yükseliş ise yanıtların yüzde 13?ünde yer alarak 8. sırada bulunan iklim değişikliği ile yanıtların yüzde 9?unda yer alan 10. sıradaki kalifiye işgücü yetersizliği risklerinde görüldü. Ankette şirketlerin Brexit, ticaret savaşları ve gümrük vergileri gibi etkiler oluşturan mevzuat ve düzenlemelerdeki değişiklikler konusunda daha endişeli olduğu belirlendi. Söz konusu risk yüzde 27 ile 4. sırada yer aldı.
Türkiye doğal afetlerde en çok risk görülen beş ülke arasında
2018 yılında dünyada fırtına, sel, deprem gibi doğal afetler sonucu yaklaşık 146 milyar dolarlık ekonomik zararın gerçekleştiğine de dikkat çekilen Allianz 2019 Risk Barometresi raporunda Türkiye, dünyada doğal afetler kategorisinde yüzde yüzde 52 ile en yüksek riskli beş ülke arasında bulunuyor. Arjantin, Şili, Endonezya ve Japonya da Türkiye ile birlikte ilk beş ülke sıralamasında yer alan ülkeler. 2018 yılı, doğal afetlerden kaynaklanan zararların zirve yaptığı 2017?ye kıyasla daha yumuşak geçse de toplam ekonomik kayıplar 150 milyar dolara yaklaşıyor.
Allianz 2019 Risk Barometresi raporunda dünyada afetlerin yol açtığı ekonomik kayıplar artarken ve iklim değişikliğinin sürmesi ile ilgili endişeler büyürken, işletmelerin ve sigorta şirketlerinin doğal afet riskini etkin bir şekilde yönetebilmek için dünyadaki değişen riskleri çok iyi gözleyip takip etmelerinin gerektiği vurgulanıyor.
Türkiye için en büyük ikinci risk: Makroekonomik gelişmeler
Doğal afet dışında Türkiye için en fazla risk taşıyan unsur; tasarruf tedbirleri, emtia fiyatlarındaki artış, deflasyon ve enflasyon gibi Makroekonomik Gelişmeler olarak gösteriliyor. Söz konusu risk, Türkiye?ye İlişkin 10 Öncelikli Risk listesinde yüzde 48 ile ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü risk yüzde 40 ile Mevzuat ve Yönetmeliklerdeki Değişiklikler olurken; savaş, terör, sivil karışıklık gibi Politik Riskler ve Şiddet yüzde 27 ile Türkiye için risk sırasında dördüncü gösteriliyor. Pazar Gelişmeleri yüzde 23 ile beşinci, Yangın, Patlama riski yüzde 19 ile altıncı sırada yer alıyor. Yedinci sırayı yüzde 15 ile İş Kesintisi riski ve Siber Tehditler paylaşırken yüzde 10 ile İklim Değişikliği/Havanın Değişkenliğindeki Artış ve yüzde 4 ile Kalifiye İşgücü Yetersizliği de Türkiye?deki ilk 10 risk listesinin son iki sırasında yerini alıyor.
Riskleri artıran ve azaltan faktörler
Raporda; Brexit sürecinin oluşturduğu belirsizlik, küresel ticaret savaşları ve gümrük vergilerinin mevzuat ve düzenlemelerdeki değişikliklerle ilgili kurumsal kaygıları körüklediği belirtiliyor. Bu yılın küresel sıralamasındaki en büyük yükselişin gerçekleştiği unsurlardan iklim değişikliği, yalnızca aşırı hava olayları ve doğal afetler nedeniyle artan kayıp ve aksaklıkların habercisi olmakla kalmıyor, aynı zamanda katı emisyon hedefleri ve birçok sektördeki yeni raporlama ve kamuyu aydınlatma gereklilikleri göz önünde bulundurulduğunda düzenlemeler ve yükümlülükler anlamında ciddi etkiler oluşturuyor.
İnsan sermayesi dijital ekonominin kıt kaynağı
Orta ve Doğu Avrupa?daki birçok ülke ile Birleşik Krallık, Kanada ve Avustralya?da görülen kalifiye işgücü yetersizliği ise bu yıl ilk kez küresel iş dünyası riskleri sıralamasında yer aldı. Bu risk, değişen nüfus yapısı, Brexit?in oluşturduğu belirsizlik ve dijital ekonomideki yetenek havuzunun sığlığı gibi faktörlerden kaynaklanıyor. Kalifiye işgücünün ve daha genel olarak insan sermayesinin, dijital ekonominin kıt kaynağı haline geldiğini belirten Allianz Yardımcı Baş Ekonomisti Ludovic Subran bu riske ilişkin şu değerlendirmede bulundu: ?Yapay zeka, veri bilimi, siber risk ya da itibar riski yönetimi gibi ?öncül risk yönetimi? alanlarında yetkinliğe sahip yeni çalışanların işe alımı konusunda şirketler arası rekabet, söz konusu pozisyonların çoğu daha 10 yıl öncesine kadar var olmadığı için oldukça kızışmış durumda. İhtiyaç duyulan becerilere sahip aday havuzunun sınırlı oluşu nedeniyle cazip maaş teklifleri bile yetersiz kalırken, işe alım konusundaki aciliyet hizmet içi eğitime de imkan vermiyor."
En büyük 10 küresel iş dünyası riski
İş Kesintisi yüzde 37
Siber Tehditler yüzde 37
Doğal Afetler yüzde 28
Mevzuat ve Yönetmeliklerdeki Değişiklikler yüzde 27
Pazar Gelişmeleri yüzde 23
Yangın, Patlama yüzde 19
Yeni Teknolojiler yüzde 19
İklim Değişikliği / Hava Değişimlerindeki Artış yüzde 13
İtibar ya da Marka Değeri Kaybı yüzde 13
Kalifiye İşgücü Yetersizliği yüzde 9
Türkiye?de ilk 10 risk sıralaması
Doğal afetler (Fırtına, sel, deprem gibi) yüzde 52
Makroekonomik gelişmeler (Tasarruf tedbirleri, emtia fiyatlarında artış, deflasyon, enflasyon) yüzde 48
Mevzuat ve Yönetmeliklerdeki Değişiklikler (ticaret savaşları ve vergiler, ekonomik yaptırımlar, korumacılık, Brexit, Euro-zone çözülmesi) yüzde 40
Politik riskler ve şiddet (Savaş, terör, sivil karışıklık) yüzde 27
Pazar gelişmeleri (e.g. kırılganlık, yoğunlaşan rekabet / yeni girişler, Satın alma ve birleşmeler (M&A) , pazar durgunluğu, pazar dalgalanması) yüzde 23
Yangın, patlama yüzde 19
İş kesintisi (tedarik zincirinin yıkılması dahil) yüzde 15
Siber tehditler (Siber suçlar, BT arıza ve kesintileri, veri sızıntıları, ceza ve müeyyideler) yüzde 15
İklim değişikliği /hava değişimindeki artış yüzde 10
Kalifiye işgücü yetersizliği yüzde 4
9420,54%0,56
34,56% 0,23
36,22% -0,03
2995,69% 1,15
4956,37% 0,00