Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), 2018 yılını rakamlarını ve 2019 beklentilerini düzenlediği toplantıyla açıkladı. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler toplantıda yaptığı açıklamada; sektörün 4 beyaz eşyada (buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, fırın) 2017?de iç satışların itici gücüyle yüzde 7,3 büyüdüğünü, ancak 2018?de yüzde 6?lık büyümeye karşın iç satışlardaki yüzde 17 daralma sebebiyle toplamda yüzde 1 civarında küçülme olduğunu belirtti.
"Dünyada 100?e aşkın ülkeye ihracat yapılıyor"
Büyüklük olarak 57 milyar TL?lik bir sektör olan beyaz eşya sektörünün cirosunun yüzde 75?inin ihracat kaynaklı olduğunu ve dünyada 100?ü aşkın ülkeye çoğunluğu AB pazarı olmak üzere ihracat yapıldığını vurgulayan Güler "Doğrudan istihdamın 60 bin kişi, ancak sektör olarak geniş bir ekosisteme sahibiz. 500 tane KOBİ büyüklüğünde yan sanayi ve 15 bin tane perakende satış noktaları bulunuyor. 3 bin 500 tane satış sonrası hizmet yerine getiren servis ağımız var. Dolayısıyla istihdamda 600 bin kişi civarında çok büyük bir rakamdan söz ediyoruz" dedi.
Çin?den sonra üretim kapasitesi olarak dünyada en büyük ikinci beyaz eşya sektörünün Türkiye olduğunu, böylelikle Avrupa birliğindeki pek çok büyük ülkeyi geride bıraktıklarını ifade eden Güler, "Sektörümüzün büyüklüğü sadece üretim kapasitesinden meydana gelmiyor; AR-GE, patent, uluslararası marka yönetimi, tedarik zinciri yönetimi anlamında da Türkiye ortalamasının üzerindeyiz. Ancak, Türkiye?nin bu avantajlı durumunun devam etmesi risk altındadır. Gelişen teknolojinin bir parçası olmak için sanayi 4.0 yatırımları yapılmaktadır. Uzun süre yüksek seyreden ve geriden gelen maliyetlerin baskısı bir süre daha hissedilecektir" diye konuştu.
Yapılan bilgilendirmeye göre; geçen yıl 620 bin adet aylık ortalama iç satış gerçekleştiği, ancak 2018?de 515 bin seviyesinin zorlukla yakalandığı, Kasım ayında devreye giren ÖTV teşvikinin daralmayı yavaşlattığı ve bu sebeple iç yüzde 17 küçülme ile yılın kapatıldığı ifade edildi.
Teknolojik gelişmelerin sektörün omurgasını oluşturmaya başladığını, rekabet gücünün, maliyet avantajından ziyade teknolojik başarıya dayandığını belirten Güler, "Bu durum mevcut istihdam yapısının ciddi şekilde gözden geçirilmesini de gerekli kılıyor. Zira bizim ekosistemimiz aynı zamanda bizim müşterimizdir. Müşterilerimizin alım gücünü yitirmesi asla istemediğimiz gibi sosyal anlamda hiç kimsenin olumsuzluk yaşamasını da dilemeyiz? şeklinde konuştu.
"Türkiye?de satılan beyaz eşyanın yüzde 95?i Türkiye?de üretiliyor"
Türkiye?de satılan beyaz eşyanın yüzde 95?inin Türkiye?de üretildiğini, Türk sanayisine yapılan katkının dış ticaret rakamları ile gözler önüne serildiğini belirten Güler, "Beyaz eşya sektörü net ihracat fazlası veren bir sektördür. Ülkemizin cari açığına yapılan katkı ortadadır. 2018 olumlu seyreden tek rakam ihracattır" dedi.
Beyaz eşya sektörünün firma bazında alınan inisiyatifler ile enflasyonla mücadele programına katkı sağladığını, ancak ülkede genel bir talep daralması yaşanması sebebiyle, ister istemez üretim birim maliyetlerinin etkilendiğini ifade eden Güler, "Üretim birim maliyetleri ise sektörün en önemli gücü olan ihracat rekabeti açısından bizi çok yakından ilgilendirmektedir. Tüm bu bulgular bizi, beyaz eşya sektörünün ihracat gücüne rağmen, gelişimi garanti altında olan bir sektör olarak görülmemesi gerektiği sonucuna getirmektedir" açıklamalarında bulundu.
ÖTV indirimi devam etmezse 2019 yılında yüzde 15 küçülme bekleniyor
Güler, ÖTV teşviki sektördeki küçülmeyi bir miktar frenlediğini buna rağmen 2018?de iç pazar yüzde 17 daraldığını ifade ederek, "Bu etkinin 2019?da da devam etmesi beklenmektedir. Sadece, daralmanın hızı ÖTV teşvikinin devamına bağlıdır. ÖTV indiriminin 2019 yılı boyunca devam etmemesi durumunda, sektörün yüzde 15 küçüleceği beklenmektedir" açıklamalarında bulundu.