İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Bilim Komisyonu Üyesi Uzm. Dr. Özgür Akbaba, griple ilgili olarak bilgilendirmelerde bulundu. Uzm. Dr. Akbaba, soğuk havada ve rüzgarlı havalarda dolaşmanın hasta etmeyeceğini söyleyerek, evin soğuk olmasının değil havalandırılmamasının hasta edeceğini belirtti.
Uzm. Dr. Akbaba, "Grip olduğumuzda, toplumda ?genel kültür bilgisi? gibi kafamızda yer ettiği için, hemen ?dün ceryanda kaldım, soğukta kaldım, yağmur yedim, hava rüzgarlıydı, klima çarptı, soğuk su içtim? gibi nedenler ararız ve mutlaka buluruz. Çünkü bunları neredeyse her gün yaşarız. Sonuçta kış mevsiminde havanın soğuk olmadığı gün yok gibidir. Yani bizi hasta edenin bir virüs olduğunu bilmediğimiz için sadece o günlere denk gelen bir soğuk havayı ya da yağmuru suçlarız. Ya da sadece bir gün önceki soğuk hava bir gün sonraki boğaz ağrısına ya da öksürükle aynı günlere denk gelmiştir o kadar" diye konuştu.
Gripte 3 gün ateş olmasının beklenen bir durum olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Akbaba, "Grip nezle virüsleri üst solunum yolları dediğimiz; burun, sinüsler, geniz, boğaz, bademcikler, gırtlak ve ses telleri, soluk borusu yüzeyine yerleşir ve bir hasar oluşturur. Bağışıklık sistemimizin de buna verdiği cevapla birlikte nezlede burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşurma, öksürük, boğaz ağrısı, geniz akıntısı ve gripte bunlara ek olarak yüksek ateş, baş ağrısı, eklem ağrıları ve halsizlik yaşarız. Yüksek ateş kendini üşüme ve titreme şeklinde gösterir. Yani ateş yükselirken, aslında üşürüz. Ateş düşmeye başladığında vücudumuzda sıcaklık hissederiz ve terleriz. Gripte 3 gün ateş olması beklenen bir durumdu? şeklinde konuştu.
?Antibiyotikler virüslere karşı etkisizdir?
Antibiyotikler hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Akbaba sözlerine şöyle devam etti:
"?Acile gittim, serum taktılar, anında ayağa kalktım. Antibiyotik aldım ertesi gün bir şeyim kalmadı, bitki çayı içeceksin sabaha bir şeyin kalmaz.? Aslında bunların hem hepsi doğru hem de tamamen yanlış. Üçüncü gün civarında aslında hastalık kendiliğinden hafiflediği için o dönemde aldığınız herhangi bir serum genelde sadece tuzlu sudur, bazen içine vitaminler karıştırılır ama aslında tamamen gereksiz ve yararsızdır ya da bitkisel çay ya da ilaçlar hastalığı iyileştirdi sanırız. Antibiyotikler virüslere karşı etkisizdir. Hatta yan etkileri nedeniyle en başta ishale ve bağırsak florasının bozulmasına neden olur."
3 günden fazla ateşi olmayan vatandaşlara antibiyotik gerekmediği vurgulayan Uzm. Dr. Akbaba, ?En basitleştirilmiş formülle 3 günden uzun süren ateşi olmayan hastalar çoğunlukla antibiyotik gerekmez. Dördüncü gün hala ateş varsa bir doktora gitmek iyi olacaktır. Grip ilaçları da iyileştirici değil sadece semptom gidericidir, yani geçici olarak boğaz ağrınızı azaltır, burnunuzun akıntısını azaltır ya da tıkalıysa geçici olarak açar. Ancak hastalığı iyileştirmez, hastalık süresini kısaltmaz" ifadelerini kullandı.
"Öksürmek hastalığın göğüse indiği anlamına gelmez"
Öksürüğün kötü anlama gelmediğinin altını çizen Uzm. Dr. Akbaba, ?Hastalığın göğüse inmesinden kastedilen genelde şiddetli öksürüğün başlamasıdır. Öksürük zaten genelde gribin bir parçasıdır. Öksürmek hastalığın göğüse indiği anlamına gelmez. Grip bazen çok ağır geçebilir, gribin üzerine zatürre de gelişebilir ancak bu çok nadir görülen bir durumdur. Bunun olmasını önleyecek bir ilaç zaten yoktur" diye konuştu.
Gribin en çok el sıkışmadan ve kullanılan eşyalardan bulaştığını dile getiren Uzm. Dr. Akbaba, "Grip, nezle en çok ellerden bulaşır. O yüzden yapılması gereken öpüşmemek değil el sıkışmamaktır. Virüsler en çok da kapı kolları, masa-sandalye, bilgisayar klavyesi gibi yüzeylerden bulaşır? dedi.
Çocuklar grip olduğunda telaşlanmamak gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Akbaba, ?Çocuklar grip geçirecek ya da geçiriyor diye aşırı endişe etmenin bir anlamı yok. Hele ki bu endişeyle çocuk üzerinde sürekli baskı kurmak, ?montunu giy, fermuarını çek?, ?atkını tak?, ?aman pencereyi açma?, ?aman ceryanda kalma?, ?soğuk su içme?, ?koşma?, ?terleme? gibi sözleri sürekli tekrarlamak çocuk üzerinde psikolojik olarak olumsuz etki gösteren davranışlardır. Grip-nezle geçirmek çok da kötü bir şey değildir, yüzde 95?ten daha yüksek oranlarda kendi kendine geçer ve sonuçta çocuğun bağışıklık sistemi gelişir. Grip, nezle olan çocuklarda ateş yüksekliği olursa ateş düşürücü vermek, burun tıkanıklığı için deniz suyu kullanmak dışında 3 gün evde gözlemlemek çoğunlukla yeterli olacaktır. Yüzde 90?dan yüksek oranda 3?üncü günden sonra iyileşme başlayacaktır. Çocuklar için olan grip ilaçları iyileştirici değildir. Öksürük şurupları da çoğunlukla gereksizdir ve iyileştirici değildir. Birçok yan etkiye ve hatta nöbet geçirmek gibi ciddi yan etkilere sebep olabilir. Burun akıntısı, boğaz ağrısı ya da öksürük ilaç verilmesini gerektirmez. Bunlar çoğunlukla bir süre sonra yavaş yavaş kendiliğinden iyileşecektir? şeklinde konuştu.
"Soğuk hasta etmez"
Halk arasında doğru bilinen yanlışları sıralayan Uzm. Dr. Akbaba, ?Soğuk hasta etmez. Soğuk havada dışarıda dolaşmak, rüzgarlı havada dolaşmak, ceryanda kalmak, yağmur altında kalmak hasta etmez. Soğuk hava belki kas ağrılarına, kas tutulmalarına, belki karın ağrısı, karında gaz şikayetlerine neden olabilir. Evin soğuk olması değil, havalandırılmaması hasta eder. Hava soğuk diye zaman zaman pencereleri açmazsanız. Eve giren çıkan insanlardaki mikroplar havaya karışır ve evin içinde kalır, sonra da evde olan herkese bulaşır. Terliyken su içmekle grip olunmaz, boğazlarınız şişmez. Her terliyken su içtiğimizde hasta olsak, bütün yazı hasta geçirmemiz gerekirdi. Terli su içildiğinde ya da soğuk su içildiğinde grip olunduğuna dair bilimsel bir kanıt yoktur. Soğuk su içmek hasta etmez. Dondurma yemek hasta etmez, yaz ya da kış farketmez. Klima hasta etmez. Odaya giren çıkan herkesten gelen virüsler pencereler açılıp oda havalandırılmazsa insandan insana bulaşır? ifadelerini kullandı.