Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, bilinçsiz bir şekilde kullanılan televizyon, bilgisayar ve internetin, çocukların bünyelerine verdiğini zararlar hakkında açıklama yaptı. Dr. Büyüközer, modernitenin teknoloji ürünleri çocukları öldürdüğünü söyledi.
Pek çok ailenin çocuklarını teknoloji ürünlerine teslim ettiğine vurgu yapan Büyüközer, "Çocuklarımız evdeki televizyon ve bilgisayarla bilinçsiz bir şekilde meşgul oluyor. Bize dışarıdan taklit ve propaganda yolu ile giren ve bu modern hayatın vazgeçilmez unsurları gibi gözüken vasıtaları sunarken, çocuklarına iyilik yaptıklarını düşünüyorlar. Ne yazık ki, bu bilinçsiz davranışları ile çocuklarına ne kadar büyük zarar verdiklerinin farkında olamıyorlar" ifadelerini kullandı.
"Çocuğu gözlemek ve denetlemek çok önemlidir"
Televizyon internet ve bilgisayar kullanımının zararlarına değinen Dr. Büyüközer, "TV, internet ve bilgisayarların yetişkinlerden daha çok, çocuklar üzerinde etkileyici, kendine bağlayıcı bir etkisi vardır. Zaman zaman çocuklarımızın TV, internet ve bilgisayar karşısında büyülenmiş gibi saatlerce durduklarını fark ederiz. Bu sürede çocuğu gözlemek ve denetlemek çok önemlidir. Uzun süreli bilgisayar kullanmak, TV önünde durmak çocuklarda fiziksel ve ruhsal problemlere yol açabilmektedir. Bu problemlerin başında; göz rahatsızlıkları, radyasyonun olumsuz etkileri, duruşta ve iskelet yapısında bozukluklar, otistiğe varan beyinsel ve içe kapanıklığa varan ruhsal rahatsızlıklar gelmektedir" dedi.
"Pek çok sağlık sorununa yol açabiliyor"
Televizyon ve bilgisayar başında uzun süre geçirmenin çocuk ve gençlerde olumsuz sonuçları üzerinden duran Dr. Büyüközer, "Hareketsizlik ve buna bağlı sağlık, kilo sorunları, göz rahatsızlıkları, duruş problemleri ve radyasyona maruz kalma sonucu gelişen pek çok sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Korku, kaygı, sinirlilik, aşırı duygusallaşma olabiliyor. Sözel becerilerde kısıtlılık, dikkat dağınıklığı, okul başarısızlığı, yeni şeyler meydana getirme azalması, okumaya ilgisizlik yaşanıyor. Şiddet eğilimi, küfür, cinsellikle erken tanışma, sapkın eğilimler, tüketim ve marka tutkusu, bağımlılıklar oluşabiliyor. Sosyal ilişkilerde zorluk, isteksizlik ve içe kapanıklılık olabiliyor" ifadelerini kulandı.
"Tamamen yasaklamak tepkilere sebep olabilir"
Bunları tamamen yasaklamanın tepkilere sebep olabileceğini savunan Dr. Büyüközer, "Çocukların televizyon ve bilgisayar karşısında geçirdikleri süreye ve oyunların içeriğine karşı son derece dikkatli olarak bu eylemi faydalı hale getirmelisiniz. Büyük çoğunluğu ile yabancı kültür kaynaklarından gelen bizim kültürümüze yabancı, hatta özellikle bizim kültürümüzü bozma maksatlı, hazırlanmış casus programlara karşı uyanık olmamız gerekir. Çocuklarımız çizgi filmlerle, dizilerle, oyun programları ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Dikkatli bir seçim ortaya konmazsa istemediğimiz sonuçlarla karşılaşmak zorunda kalabiliriz" dedi.
"Çocuklar korunmasız bir dünyada yaşıyorlar"
Çocukların korunmasız bir dünyada yaşadığını söyleyen Dr. Büyüközer, açıklamasını şöyle tamamladı: "Çizgi filmlerin büyük çoğunluğunda saldırma, yok etme, vurma, savaş, büyü, sihir bulunuyor. Dizilerde, mafya, cinsellik, şiddet, doğaüstü güçler, ruhlar ön plana çıkıyor. Oyunlarda ise savaş, terör, kapkaç, kaçırılma, hırsızlık, cinayet teşvik ediliyor ve çocuklarımız erken yaşta erişkin dönemlerde dahi tanık olmasını istemeyeceğiniz her şeyle, tanışıyorlar. Çocuklarımız bizden çok daha fazla imkânlara sahipler, ancak daha korunmasız bir dünyada yaşıyorlar. Bu nedenle anne babalara çok daha fazla görevler düşüyor. Küçük yaşlardan itibaren televizyon ve bilgisayarda oyun, çizgi film, reklam, klip izlemenin ne gibi sakıncaları vardır? Sorusunu çocuklarımıza ikna edici bir diyalogla anlatmalıyız".