- Cinayete yol açan 200 lira maktulün mirasçılarına verildi
- Cinayeti işleyen sanık: "Adalete güveniyorum?
Yargıtay?ın bozma kararının ardından yeniden görülen dosyada mahkeme, cinayetin işlemesine neden olan ve olaydan sonra adli emanete alınan 200 TL?nin ise Fırat Karavil?in mirasçılarına verilmesine hükmetti. Cinayeti işleyen sanık, "Ölene Allah?tan rahmet diliyorum. Adalete güveniyorum? dedi.
İstanbul Maslak?taki bir caminin tuvaletini işleten Fırat Karavil`in 1 liralık tuvalet ücreti nedeniyle çıkan tartışmada silahla başından vurarak öldürülmesine ilişkin dava dosyası, Yargıtay?ın bozma kararının ardından yeniden görüldü.
İstanbul 20`inci Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Selahattin İnci ve kardeşi tutuksuz sanık Mustafa İnci ile avukatları katıldı. Maktül Fırat Karavil`in ailesi adına da avukatları duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada son sözü sorulan sanık Selahattin İnci ?Çok pişmanım. Böyle bir şey olsun istemezdim. Ölene Allah?tan rahmet diliyorum. Ailesine sabır diliyorum. Adalete güveniyorum? dedi.
Tutuksuz sanık Mustafa İnci ise son sözünde ?beraatimi talep ederim? dedi.
Cinayete götüren 200 TL aileye iade edilecek
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Selahattin İnci`yi ?Kasten öldürme? suçundan önce müebbet hapse çarptırdı. Sanığın bu suçu haksız tahrik altında işlemesi ve duruşmalardaki iyi hali nedeniyle ceza 12 yıl 6 aya düşürüldü. Mahkeme, sanık Mustafa İnci`yi ise ?silahlı tehdit?, ?ruhsatlı silahını suçta kullanmak? ve ?kardeşi Selahattin İnci`nin suçunu üstlenmek? suçlarından 2 yıl 7 ay 7 gün hapisle cezalandırdı. Sanık Selahattin İnci`nin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, bozuk para olmadığı gerekçesiyle 1 TL`lik tuvalet ücreti yerine verilen 200 TL paranın adli emanetten çıkarılarak maktulün ailesine verilmesine hükmetti.
Usul?den bozulmuştu
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan ilk yargılamada da mahkeme sanıkları aynı cezaya çarptırmıştı. İtiraz üzerine istinaf mahkemesine gönderilen dosya usulden bozulmuştu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, yapılan ilk yargılamada her iki sanığın da avukatının bir olduğu, sanıklar arasında menfaat çatışması olduğundan davanın usulden bozulmasına karar vermişti.