Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay Başkanlığı?nın ev sahipliğini yapılan Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi?nde konuştu. İstanbul Bildirgesi?nin ele alındığı toplantıda açılış konuşmasını yapan Cirit, yargıda şeffaflığın önemine değindi.
Bu yıl 150?nci kuruluş yıl dönümünü kutlayan Yargıtay Başkanlığının ev sahipliğinde Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi düzenlendi. Zirve kapsamında konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, ?Bu toplantı sonucunda İstanbul Bildirgesi daha somut ve detaylı hale geldi. Bugün ve yarın bu ilkeler yeniden tartışılıp anlam ve içerik bakımından zenginleştirme fırsatı bulabileceğiz. Ayrıca farklı ülke uygulamaları konusunda bilgi sahibi olacağız. Böylece adalet insan haklarının herkese eşit bir şekilde sağlandığı evrensel hukuk kültürünü idealine doğru İstanbul bildirgesi kapsamında 2010 yılında başlattığımız bu yolculukta bir adım daha ilerleyeceğiz. Özellikle yargıda şeffaflığa ilişkin İstanbul Bildirgesi kapsamında yüksek mahkemelerin gelişen tarihsel süreç içerisinde yeni roller üstlenmesi gerekir. Bu nedenle yüksek mahkemelerin halkın yargıya güveni yükseltmesi mahkeme kullanıcılarının memnuniyet düzeyini sürekli olarak ölçmesi, yargı süreçleri konusunda öğrencilerin bilgilendirilmesi, halka ulaşım programlarının düzenlenmesi, kurumsal iletişim ve şeffaflık stratejilerinin oluşturulması, adalet politikalarının oluşumuna aktif katkı sağlaması tüm kararların düzenli şekilde yayınlanması bir zorunluluk haline gelmiştir. Günümüzdeki hakimlerin yargının kaderini belirleme konusunda daha fazla sorumluluk almaları gerekir. Bu konuda temel ilkeler ile bu ilkelere ilişkin kılavuzlar İstanbul Bildirgesi?nde yer almaktadır. Biz Türk Yargıtayı olarak bu ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalmak üzere bazı reformları gerçekleştirdik. Diğer reformları da projelendirdik? dedi.
?Halkın adalet sistemine duyduğu güvenin korunması ve güçlendirilmesi yargı organının sorumluluğundadır?
Yargıtay Başkanı Cirit yargıdaki şeffaflığın sağlanması konusundan bahsederek, ?Halkın yargı sistemine güveni, yargının ahlaki otoritesi ve doğruluğu modern ve demokratik bir toplumun teminatıdır. Bağımsız tarafsız güvenilir dürüst bir hukuk ve yargı sistemi tüm gerçek ve tüzel kişilerin en doğal hakkıdır. Bu anayasal bir haktır. Ancak bireylerin yalnızca haklarını bilmeleri yeterli olmayıp bu hakların güvence altında olduklarını da bilmeleri gerekmektedir. Yargıda şeffaflığa ilişkin İstanbul Bildirgesi?ndeki standartlar gayet açık ve nettir. Halkın adalet sistemine duyduğu güvenin korunması ve güçlendirilmesi yargı organının sorumluluğundadır. Yargı bir yandan etik, şeffaflık iş süreçlerinin verimli olması gibi yapısal meselelere özen ve önem gösterirken, diğer yandan bu çalışmaların topluma doğru şekilde anlatılması büyük önem taşımaktadır? dedi.
?Şu anda dördüncü sanayi devrimini yaşıyoruz?
Dijital çağın gerekliliklerine vurgu yapan Yargıtay Başkanı, ?Şu anda dördüncü sanayi devrimini yaşıyoruz. Yapay zeka, robotik taşıtlar, 3D yazıcılar, nano teknoloji gibi saymakla bitmeyen yenilikler içinde bulunduğumuz çağı anlamak için çok ciddi zaman ve emek harcamamızı gerektirmektedir. Günümüzde hem uzmanlığa duyulan ihtiyaç artmış hem de uzmanlık alanları da hızla çeşitlenmeye başlamıştır. Teknolojik gelişmeler bilgi toplumuna geçişi hızlandırarak bireyleri olaylar karşısında daha duyarlı hale getirmiştir. Yargı organı anayasal sorumluluklarını yerine getirirken bu çağın gerektirdiği koşulları dikkate almaktadır. Geleceğin düşünmeyen kurumlarının bir geleceğinin olmaması ve kuruluş amacını gerçekleştirmesi mümkün değildir. Bu bağlamda yargı organlarının da İstanbul Bildirgesi?nde belirtildiği üzere iletişim çağının gereklerine bağlı olarak iletişim stratejisi oluşturması ve buna uygun çalışmalarla toplumun algısında ve vicdanında hak ettiği yeri almaya özen göstermesi gerekir? şeklinde konuştu.
Orjinal Habere Git