Özel İbni Sina Hastanesi Uzman Psikolog Bülent Korkmaz, hedonizm hastalığı konusunda açıklama yaptı. Türkçe anlamı haz, zevk olan hedonizmin giderek büyük bir tehlike haline dönüştüğünü belirten Psikolog Bülent Korkmaz, "Ülkemizde yükselen bir trend haline gelen haz insanlık yaşamı için ciddi tehlike boyutlarındadır. Bu trendin tutsağı olan milyonlarca insan, yaşamında sadece yeme-içme, eğlence ve cinsel hazzı ön planda tutan, sadece bedensel haz doyumuna ulaşmayı temel yaşam prensibi olarak gören bir anlayış ve yaşayış biçimi içindedir. Bu durum da sosyal değil psikolojik ve tehlikeli bir durum, tedavi edilmeli" dedi.
"Gençler tehdit altında"
15 ila 40 yaş arasındakilerin tehdit altında olduğunu anlatan Uzman Psikolog Bülent Korkmaz ?Haz akımına kapılan insanlar, yaşamlarını tamamen zevk almaya yönelik olarak planlamakta, eylemleri hep buna yönelik olmaktadır. Buna ulaşacakları yolda da karşılaştıkları engelleri aşacak tüm ahlaki olmayan, yasal olmayan tutum ve davranışları da gösteren dejenere olmuş bir insan topluluğundan söz ediyorum. Bu kişiler çoğunlukla parasal açıdan pek sorunu olmayan, narsisist kişilik özellikleri gösteren; ben merkezci ve bencil yapıda, en çok ve bazen sadece kendini seven, başkalarını kendi çıkar ve arzuları için kullanan; genellikle çocukluktan bu yana istekleri kolayca ve fazlasıyla yerine getirilmiş ve doyumsuzluk problemi olan, eleştiriye kapalı vb. özellikleri olan tiplerden oluşuyor" ifadelerini kullandı.
Psikolog Korkmaz, "Televizyon kanallarında özellikle magazin programlarında, sıkça eş veya partner değiştiren, eşini veya sevgilisini aldatmayı neredeyse bir başarı gibi gören; bu anlamda cinsel sayı peşinde koşan, her tür popüler eğlence ve tatil mekanlarında sürekli boy gösteren, hatta neredeyse oralarda yaşayan, yeme-içme ve eğlence gurmesi olmuş, yada bazı bu tip ünlülere özenerek onların yaşam anlayışını benimseyip o yolda ilerleyen, yaşamda bedensel haz dışında pek fazla amacı olmayan, yada sadece sonuçta bu hazza ulaşmalarını kolaylaştıracak ara amaçları olabilen kişiler olarak çokça gözlemlemekteyiz. Hepimizin çevresinde olan bu tip insanlar ne yazık ki bir çok çocuk ve gencimiz bu kişilere gıpta ile bakabiliyor ve bir gün öyle olmanın hayalini kuruyor" şeklinde konuştu.
"Sorun sosyal değil psikolojik"
Sorunu sadece sosyal bir problem olmadığını ciddi olarak psikolojik bir problem olduğunu belirten Psikolog Korkmaz ?Bir psikolog olarak hedonizmin psikopatolojik (ruhsal bozukluk ve hastalıklarla ilgili) boyutuyla algılanmasının altını çizmek istiyorum. Çünkü hedonist yaşam biçimi süren kişiler aslında muhtemelen kendilerine ruhsal olarak acı veren bir şeyden kaçmaktadırlar. Bu egolarının çözemediği bir iç ruhsal çatışma, yaşamlarının erken dönemlerinde karşılaştıkları ve onarılamamış bir ruhsal travma, klinik boyutta bir depresyon, hayatını anlamlı hale getirecek doğru yaşam modellerinin sunulamaması (aile ve çevre), hatta bazen kısırlaşmış monoton bir yaşamın verdiği sıkıntı bile hedonist eğilim ve davranışın kaynağı olabilir" ifadelerini kullandı.
"Hedonizm psikolojik bozukluk, tedavi edilmeli"
Hedonizminin bir psikolojik bozukluk olduğunu ve altta yatan nedenlere bakılarak tedavi edilmesi gerektiğini belirten Psikolog Korkmaz, "Bunu doğrulayan bir veri de şudur ki hedonist yaşam tarzı süren kişilerin çoğu bu haz halinin sürekli olamamasından dolayı ağır bir depresyonla karşı karşıya kalmakta ve intihar etme eğilimi ve davranışını sıkça gösterebilmektedirler. Ya da bu haz halinin sürekliliğini sağlayacağını (yada bir başka deyişle gerçek sorunlarından ve acıdan kaçmalarını kolaylaştıracağını) sandıkları alkol ve uyuşturucuya yönelmekte ve bu hem ruhsal ve hem bedensel açıdan bazen geri dönüşü olamayan bir bataklığa girmelerine yol açmaktadır" diye konuştu.
Psikolog Korkmaz "İster sosyal, isterse psikolojik boyutuyla bir problem olarak görelim fark etmez; hedonizmi tümüyle dikkate alarak ve ciddi bir tehlike olarak görüp; kendimizi, arkadaşlarımızı, çocuklarımızı, gençlerimizi bu tehlikeden korumanın yollarını araştırmaya başlamalıyız. Böylece insanı insan yapan değerleri korumaya, yüceltmeye ve değerlerimizi yitirmeden ve tabiki doğanın bize sunduğu bedensel hazları da bir kenara itmeden (ama onları en yüksek değer haline de getirmeden), ruhsal hazları da en az o kadar önemseyerek denge içinde yaşamaya çalışmalıyız" diye konuştu.