Kabataş Lisesi?nin 2018 - 2019 eğitim ve öğretim yılının açılış töreni gerçekleşti. Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, çok sayıda eğitimci ve öğrenci katıldı.
"Eğitim, olgunlaşma yolculuğudur"
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, açılış programında yaptığı konuşmada, "Eğitim deyince akla sınavlar, notlar geliyor. Aslında biz eğitim kavramını bunun çok daha ötesinde görmek durumundayız. Sadece bir diploma meselesi değil, aslında eğitim insanın kamil olma, olgunlaşma yolculuğudur. Eğer eğitime gereken önem verilirse eşkiyadan evliya doğar ve eğitim bizim genlerimizde taşıdığımız bütün potansiyeli açığa çıkartır. Tüm hayallerimizi bizler gençlerimiz üzerinden eğitimin kanatlarına yükleriz. Eğitimi yasak savmanın ötesinde hayat bahşedici bir kurum olarak da görürüz" dedi.
Bakan Selçuk, öğrencilere seslenerek, "Sevgili öğrenciler hepimiz biliyoruz ki, eğitime yeterli yatırım yapmazsak, kaynak ayıramazsak biz ekonomik savaşı kazanamayız, benliğimizi koruyamayız. Kültürümüzü koruyamayız. Bunu iliklerimize kadar hissediyoruz. Bu çerçevede çok kararlı bir şekilde eğitimle ilgili almamız gereken mesafenin farkındayız. Japonların bir sözü var. ?Zehiri tatmışsan, tabağını sıyır? diyor. Yani bir kararlılık ifadesi bu. Biz eğitim meselesine aynı kararlılık içinde bakıyoruz. Çünkü bize nasıl bir ülke bıracaksınız diyen çocuklarımızın gözlerine iç huzuruyla bakmak istiyoruz. Eğer 20 sene sonra bize nasıl bit ülke bıraktınız sualinin cevabına müsterih olarak cevap veremiyorsak o zaman bir sıkıntımız var demektir" şeklinde konuştu.
"Eğitim ihraç edilebilir ama ithal edilemeyen bir kurumdur"
"Yeterli insan kaynağımız, motivasyonumuz var" diyen Bakan Selçuk, "Fazlasıyla ümidimiz var, umudumuz var Allah?a şükür. Hep beraber önümüzdeki 10 yılları kapsayan kararlar alacağız. İnsanımız bunu hak ediyor ama bu mesele o kadar kolay bir mesele değil. Aslında 300 yıllık bir mesele. 300 yıldır biz bu muasır medeniyet seviyesine çıkmakla ilgili bir dava peşindeyiz. Belirli bir şuur içerisinde inşallah bu davayı belli bir yola koyacağız. Çünkü eğitim ihraç edilebilir ama ithal edilemeyen bir kurumdur. Eğer baskın bir uygarlık varsa kendi eğitimini ihraç eder, kopyalayan ülkeler de bunu ithal ederler. O zaman da tohumları bozulur, nesli ıslah olmaz, nesiller bozulur. O sebeple bizim özgün, orijinal eğitim sistemi kurma ihtiyacımız var" diye konuştu.
Gelecek yıllarda bilimin ve teknolojinin insan hayatındaki yerine değinen Bakan Selçuk, "Sevgili gençler sizi çok farklı bir gelecek bekliyor. Dijital, biyolojik ve fiziksel olanın aynı bedende bütünleşeceği bir çağa doğru gidiyoruz. Yani 20 sene sonra hepinizin vücudunda çiplerin olacağı, herkesin düşüncesinin uzaydan okunacağı bir çağa doğru gidiyoruz. Bizim bu konularda muhakkak mesafe almamız şart. Bugün ilkokula başlayanlar 2040 yıllarda iş hayatına atılacaklar ve büyük ölçüde yapay zeka marifetiyle robotların hakim olduğu işlerin yüzde 80?ine yakının robotların yaptığı bir çağ olacak. Bu çağ aynı zamanda bir müjdeyi de içinde taşıyor. Bizim daha fazla insanlaşmamıza yol açacak. Çünkü eğitim, beşeri insan yapan süreçtir. Biz daha fazla insanlaşmak için daha fazla bilime, daha fazla sanata ihtiyaç duyuyoruz" ifadelerini kullandı.
"Diploma ambalajdır, pusula ahlaktır, bilimdir"
Bakan Ziya Selçuk, "Diploma ambalajdır, pusula olmaya yetmez. Pusula ahlaktır, bilimdir. Eğer bunlar olursa siz çift kanatlı yetişirsiniz. Hem taliminiz, hem terbiyeniz olur. Okumak tahkik etmektir, taklit etmek demek değildir. Öyle bir Türkiye hayal ediyoruz ki dünyanın da hayali olsun. Öyle bir Türkiye hayal ediyoruz ki insanlık için de ümit olsun. Bunun için çok çalışmamız lazım" dedi.
"Çocuk bozulursa insanlık bozulur" diyen bakan Ziya Selçuk, velilere de üzerilerine düşen görevi yerine getirmeleri gerektiğini söyledi.
