MYP Lideri Yılmaz, KDV iadesi konusunda özel sektörün devletten ciddi bir alacağı olduğunu belirterek, "Türkiye?de satış yapmadığı halde KDV alacağı biriken insanların servetleri yok oluyor. Devletin KDV kanununa aykırı icat ettiği ?mahsuplaşma? uygulaması, haksızlığa, milli serveti çürütmeye, ekonomiyi durgunlaştırmaya sürükleyen bir işlemdir. Bu yaklaşım ne hukuki ne de OECD ülkelerinde veya AB ülkelerinde uygulanan bir KDV anlayışı ve uygulaması ile örtüşmüyor" ifadelerini kullandı.

Özel sektörün aylık alması gereken KDV bedellerinin devlet tarafından tutulduğunu kaydeden Yılmaz, "Devlet tarafından ileride satış yaparsanız ?mahsuplaşırız? deniyor. İyi de ben satış yapmıyorsam KDV adı altında aldığın parayı neden iade etmiyorsun. Ne zaman satış yaparsam zaten KDV alacaksın. O halde peşinen satma ihtimalim üzerinden KDV neden alıyorsunuz. Hangi OECD ya da AB ülkesinde, dünyada nerede böyle bir KDV uygulaması var" şeklinde konuştu.

KDV iadesi alınamadığı için satış yapılmayan inşaat projelerine yüzde 18 ilave maliyet eklendiğini vurgulayan Yılmaz, "Bu dolaylı bir vergidir. Bu durum derhal düzeltilmeli ve satış yapılmayan projelerde KDV alacağı olanlara bu iadeler yapılarak ekonominin canlanması için bu kaynak sahiplerine iade edilmelidir. Bu tür satış yapılmayan projelerde KDV devlet tarafından tutularak belki 10 yıl ya da 20 yıl sonra satış yapıldığında bir mahsuplaşmaya gidildiğinde tacirin zamanında ödediği KDV tutarı pula dönmekte, döviz ve enflasyon karşısında eriyip gitmektedir. Devlet, kendi alacaklarına faiz isterken haksız biçimde elinde tuttuğu bu paralara faiz ödemesini yapmayarak insanları fakirleştirmekte ve haksız biçimde bir peşin vergi almaktadır. Bu durum kabul edilemez" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan?a çağrıda bulunan Yılmaz, "Bu alacaklar derhal hak sahiplerine iade edilmelidir. Üstelik faizleri de hesaplanarak ödenmelidir. Zira burada büyük bir haksızlık ve hukuka aykırılık söz konusudur. Bu konu OECD gündemine de taşınabilir. Zira böyle bir KDV uygulaması dünyada hiçbir ülkede yoktur" dedi.