Bağcılar Belediyesi, İstanbul Üniversitesi, Türk Dil Kurumu, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu işbirliğiyle ?Birinci Dünya Savaşı?nın 100?üncü Yılında Savaş ve Toplum - Eve Dönen Asker- Kongresi? düzenlendi. Savaşın birey, toplum ve çevre üzerindeki etkilerinin konuşulduğu kongrede uzmanlar değerlendirmelerde bulundu.
Savaşın günümüze yansımalarının ele alındığı programa; Cambridge Üniversitesi Biyoloji Fakültesi Psikoloji mezunu olan ve yurt dışında önde gelen üniversitelerin Psikoloji laboratuvarlarında araştırmalar yapan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar, Birinci Dünya Savaşı?nda yaşanan olayları farklı bir perspektifle değerlendirdi.
Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi kapsamında düzenlenen sempozyuma, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı, YÖK Üyesi Prof. Dr. Hayati Develi ve çok sayıda akademisyen katıldı. Sempozyumda savaşın ?insan ve toplum? ile toplumsal süreçteki etkileri masaya yatırıldı.
?Her savaş, yıllar sonra başka savaşların ve acıların kapısını aralamaktadır?
Savaşların toplumdaki yıkımı beraberinde getirdiğini söyleyen Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, ?Savaşlar her zaman ardında büyük enkazlar bırakmıştır. Tarihi gerçekler gösteriyor ki, her savaş yıllar sonra başka savaşların ve acıların kapısını aralamaktadır. 1?inci Dünya Savaşı da yıkıcı ve artçı etkileri buna en güzel örnektir. 1900?lü yıllarda Avrupa devletleri arasında ham maddenin pazar arayışı, farklı niyetler ve farklı hedeflerle yola çıktıklarından tabi ki hedefler ve sonuçlar aynı olmadı. Bir çok yıkımı da beraberinde getirdiğine geçmişte hep birlikte şahitlik ettik. Bu tür sempozyumlarla gerçek ve sonuç itibarıyla hedeflenenlerin yeni nesillere en doğru şekilde anlatılacağına inanıyorum?dedi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı, YÖK Üyesi Prof. Dr. Hayati Develi, savaşların toplumlara etkilerini anlatarak, ?Savaş ölümcül ve yıkıcı bir olgudur. İnsanların ve toplumların hayatlarını tahrip eden sona erdiren sadece insanları değil, bütün canlı ve cansız varlıkları var oluşlarını tehdit eden yıkım sürecidir. Sanat ve edebiyat, yüzyıllardır savaşın acıların, ayrılıkların, göçlerin hikayesini anlatıp durdu. Ancak savaş aynı zamanda kahramanlıkların görüldüğü bir sahne, fikirlerin sergilendiği bir sergi, insanların, toplumların, fikirlerin ve medeniyetlerin karşılaştığı ve birbirinden etkilediği bir meydandır?diye konuştu.