Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklardan biri olan şarbonun son dönemde gündeme gelmesi nedeniyle Medicana Çamlıca Hastanesi Enfeskiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kadir Göktürk, şarbon hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Şarbon hastalığının kontrol altına alınmamasının ciddi sorunlara neden olabileceğini vurgulayan Dr. Göktürk, hastalığın belirtileri ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.
Şarbon hastalığı
Şarbon hastalığının ne olduğunu açıklayan Dr. Mehmeh Kadir Göktürk, ??Ot yiyen sığır, keçi,koyun gibi hayvanların hastalığıdır. İnsanlara enfekte hayvan veya hayvanın ürünleri ile bulaşır. Salgınlar yapabilmekte biyolojik silah olarak kullanılabilmektedir. Orta asya, Güney Amerika, Orta doğu bölgelerinde dünyanın diğer bölgelerine göre daha çok görülür. Şarbon basili toprakta barınır. Şarbon ülkemizde salgın olmaksızın görülen hastalıklardandır. Zimbabwe?de 1979-1985 yılları arasında 10 bin vaka görülmüş ve 200?e yakın ölüm meydana gelmiştir. Şarbon basilinin deri, solunum veya ağız yolu ile alınmasıyla klinik tablo oluşur. Şarbon basili bulaşmış keçi kılı, yün, deri, post gibi hayvansal ürünlerin çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşanlarda doğrudan temas ile bulaşabilmektedir?? şeklinde konuştu.
Şarbon hastalığı nasıl bulaşır?
Şarbon hastalığının bulaşma yolları konusunda bilgi veren Dr. Göktürk, ??Şarbonun bulaşma yolları çeşitlidir. Şarbonlu hayvanlarla doğrudan temas ya da dolaylı olarak temas etmek, bu hayvanların etinin yenilmesi, hayvanın kesilmesi sırasında temas edilmesi, sanayi ürünlerinde kullanılan hayvan yünleri, derileri ve kılları, hastalığın görüldüğü ülkeden hayvan ve hayvan ürünlerini almak. Ayrıca laboratuvar çalışmaları sonucu dikkat edilmezse, şarbon mikrobu bulaşabilir?? dedi.
Şarbon çeşitleri ve belirtileri
Şarbon çeşitleri ve belirtileri hakkında konuşan Dr. Göktürk, ??Şarbon, etkenin alım yoluna bağlı olarak, akciğer şarbonu, gastroinstestinal şarbon ve deri şarbonu klinik formlarıyla ortaya çıkar. Deri şarbonu; tüm şarbon vakalarının yaklaşık yüzde 97 sini oluşturur. Lezyonların yüzde 90?dan fazlası deride boyun, yüz el ve kollarda yerleşir. Basiller deriye sıyrık,kesi yolu ile girerler. Akciğer şarbonu; basilin solunum yolu ile alınması sonrası veya deri şarbonu, gastrointestinal şarbonun sebep olduğu kana karışmış basillerin ikincil olarak akciğerde zatürre ve akciğerde hayatı tehdit eden klinik tabloya sebep olabilirler. Sindirim yolu şarbonu; tüm şarbon vakalarının yüzde 1?den azdır, ancak ölüm oranı yüksektir. Basil bulaşmış gıdaların alınmasından 1-5 gün sonra semptomlar ortaya çıkar. Bağırsak şarbonu ve orofaringeal şarbon olarak iki klinik formu görülür?? ifadelerini kullandı.
Dr. Göktürk, sözlerine şöyle devam etti: ??Bağırsak şarbonunda başlangıçta mide bulantısı, kusma,ateş gibi hastalığa özgül olmayan belirtiler görülür. Hastalık ilerlediğinde karın ağrısı, ağızdan kan gelme, kanlı ishal ve batında yaygın sıvı toplanması ortaya çıkar. Orofarengeal şarbon daha az görülen bir klinik tablodur. yutma güçlüğü, boğazda şişme, ateş, solunum sıkıntısı görülebilir. Şüpheli hayvan ürünlerine maruz kalma, mesleki maruziyet gibi durumlarda şarbondan şüphelenilmelidir??.
Şarbon hastalığının tedavisi
Sistemik enfeksiyon belirtileri olan hastaların hastaneye yatırılarak izlenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Göktürk, ??Komplike olmayan deri şarbonu olguları ayaktan tedavi edilebilir. Şarbondan korunmak için en etkin yöntem, şarbonun görüldüğü bölgelerde hayvanların ve insanların aşılanmasıdır. 18-65 yaşları arasında laboratuar çalışanları, veteriner hekimler gibi, hayvanlar ve hayvansal ürünlerle temas eden risk gruplarına temas öncesi aşı önerilir. Şarbon nedeniyle ölen hayvanların eti yenmemeli , derine gömülmelidir?? diye konuştu.
9549,89%1,94
34,53% 0,17
36,00% -0,63
3009,75% 1,62
5006,70% 1,01