İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri ?döviz/dolar krizi üzerine vatandaş algısı-tutum ve davranışlarının analitik boyutta incelenmesi? konulu araştırma yayımladı. 14 Ağustos-15 Ağustos 2018 tarihleri arasında 12 ilde 15-74 yaş aralığında yer alan tüm sosyo-ekonomik gruplardaki toplam 245 birey üzerinde gerçekleştirilen araştırmaya göre; toplumdaki her dört kişiden 3 tanesi bir krizin siyasi bir kriz olarak algılanırken, toplumun tüm kesimlerinde dolar bozdurmak ve Türk Lirasına geçme konusunda tam bir mutabakat olduğu tespit edildi. Türkiye?nin ve ekonominin geleceğine ilişkin güçlü bir iyimserliğin olduğu saptanırken, krizin ortaya çıkarabileceği güçlükler konusunda toplumun tüm kesimlerin fedakarlık yapmaya hazır olduğu analiz edildi. Ayrıca; vatandaşların kriz sonrasında karşılaşacağı zorluklar arasında, en önemli zorluğun ?hayat pahalılığı? olacağı tahmin ederken, bununla mücadele için gerekenleri yapmaya ve gereken özveride bulunmaya hazır olduğunu kaydedildi.
Araştırma kapsamında, Türk halkının yüzde 25?i bu krizi ekonomik olarak değerlendirirken %75?i ise siyasi olarak görüyor. Hatta ekonomik kriz olarak gören bu grubun içindeki her 10 kişiden 4?ü bunu bir ekonomik kriz olmanın ötesinde, sadece bir döviz krizi olarak algılıyorlar. Büyükşehirler ve Türkiye geneline göre karşılaştırıldığında, İzmir ili, sorunu biraz daha fazla ekonomik ele alırken İstanbul, daha döviz odaklı değerlendiriyorlar. Vatandaşlar, yaş ilerledikçe sorun daha siyasi bağlamda algılarken, özellikle gençler ve yaşlılar sorunu daha dolar ve döviz boyutunda yorumluyorlar.
Aynı şekilde, eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyi yüksek bireyler, meseleyi ekonomi-politik özelliğe sahip bir sorun olarak tanımlarken, meseleyi kesinlikle dolar ya da döviz kapsamlı değerlendirilmedikleri bildirildi. Eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyi düşük vatandaşlar ise sorunu daha ziyade ekonomik kapsamda gördüğü açıklandı.
Araştırma kapsamında görüşülen 18 yaş üzeri vatandaşların yüzde 13,4?ü, döviz ile aktif ilişkili iş hayatına sahip. Kısmen döviz ilişkili iş hayatı olanlarla beraber bu oran, yüzde 22,4 düzeyine yükseliyor. Dolar bozdurma konusunda ülke genelinde bir mütabakat gözlenirken, "Dolarım olsa bugün bozdurup TL?ye çeviririm" fikrine halkın yüzde 76,3?ü katılım gösteriyor. Görüşmecilerin kendilerini yakın hissettiği siyasi eğilimler bazında bu krizin sonrasında gelecek yük algısı ve bunun için hazır olunan fedakarlık derecesi/düzeyi arasında anlamlı bir ilişki söz konusu olduğu kaydedilirken, genel olarak incelendiğinde, araştırmaya katılan vatandaşların yüzde 78?i bu krizin ciddi ekonomik yüklerinin olacağı, yüzde 82,4 katılımla da "Ülkem için bu fedakarlığı yapmaya hazırım" ifadesi ile karşılaşıldığı bildirildi.
Ayrıca; alt gelir grubunda yer alan vatandaşlar yüzde 20 düzeyinde bir farkla karşılayabileceğinden daha fazla bir yükle karşı karşıya kalacağını düşünürken, orta altı ve orta gelir gruplarında ise beklenen yükün karşılanabilecek düzeyde olacağını ya da bunun için gereken fedakarlığı yapabileceğine (yapabilecek düzeyde olduğuna) inanıyor. Üst gelir grubu ise beklenen yükün fazla olacağını ve fakat, bundan daha fazla bir fedakarlık düzeyine hazır olduğunu ifade ediyor.
Görüşme yapılan vatandaşların sadece yüzde 20?sinde (yüzde 19,6) Türkiye?nin geleceğine ilişkin bir güven algı sorununun söz konusu olduğu açıklanan raporun öne çıkan başlıkları şöyle sıralandı:
Geleceğe güven kadınlara göre erkeklerde ve ileri yaşlara göre gençlerde daha yüksek. Geleceğe güven konusunda belirsizlik duygusu, beklenildiği üzere, sosyo-ekonomik gelişmişlik ve eğitim düzeyi ile pozitif ilişkili. Basit bir ifadeyle gelir ve eğitim düzeyi azaldıkça, geleceğe güven konusunda belirsizlik de azalıyor.
"Cumhurbaşkanının koşulsuz destekliyorum" diyen kitle yüzde 53,5 iken "Bu konudaki duruşunu destekliyorum" diyen kitle yüzde 64,5 ile bu oranın yüzde 20,56 üzerine çıkmış durumda. Bu oran Ankara ve İstanbul da daha da artarken, İzmir de alınan destek yüzde 46,7 düzeylerinde ve her zaman desteklerim diyenlerin 2,3 puan üstüne çıkmış durumda.
Bu krize karşı muhalefetin tutumunu desteklemeyenlerin oranı yüzde 60,8, kararsızlar yüzde 24,9 ve destekleyenler ise yüzde 14,3.
Araştırma kapsamında krizin arkasında herhangi bir ülke ya da ülkelerin olup olamayacağı sorgulanmıştır. Katılımcıların yüzde 15,9?u bunun bir dahili kriz olduğunu ve arkasında herhangi bir ülkenin olmadığını belirmiştir. Bu krizin arkasında bir ya da daha fazla ülke olabileceğini belirtenlerin oranı yüzde 84,1?dir. Bu kitle tarafından etken ülke algısı grafik 4 üzerinde yer almaktadır. Görüleceği gibi ilk 3 ülke olarak ABD (yüzde 55,43), İsrail (yüzde 19,46) ve yüzde 12,26 ile İngiltere ifade edilmektedir.
9420,54%0,56
34,56% 0,23
36,22% -0,03
2995,69% 1,15
4956,37% 0,00