12 yaşındaki Makbule Öztürk, 10 yaşındayken ?Gergin omurilik sendromu? nedeniyle ameliyat oldu. Bu ameliyatta idrar torbasını kontrol eden sinirler etkilendi. Küçük kız, 2 senedir bu nedenle idrarını rahat bir şekilde yapamadı. İlk kez uygulanan robotik cerrahiyle idrar kanallarından mesane büyütülmesi ameliyatı olan Öztürk sağlığına kavuştu.
Prof. Dr. Yusuf Kibar, Makbule Öztürk?ün yaşadığı bu rahatsızlık yüzünden böbreklerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, "Makbule 10 yaşında gerilmiş kord (tethered cord) nedeniyle belden operasyon geçirmiş. Sonraki dönemde idrar torbasını kontrol eden sinirlerde problem çıkması üzerine zamanla idrar torbasının yapısında bozulmalar başlamış. Nörojen mesane adını verdiğimiz bu hastalıkta zamanla vezikoüreteral reflü adını verdiğimiz bir durum ortaya çıkmış. Yani idrarı mesaneden geriye, üreter ve böbreklere geri kaçıyordu. Buna bağlı olarak da zamanla bu kanallarda genişleme ve uzama, böbreklerde şişme ve çalışmalarında bozulmalar oluşmuş" dedi.
Prof. Dr. Kibar, hastanın mesanesinin kasılmalarını azaltan çok sayıda çeşitli ilaçları da uzun zamandır kullandığını kaydederek, "Küçük kız günde 4-5 kez kendi kendine sondalama yapmaktaydı. Buna rağmen böbrek fonksiyonlarındaki bozulma ilerleyince hasta bana ulaştı" diye konuştu.
Prof. Dr. Kibar, literatürde olmayan bir ameliyatla küçük kızın bu rahatsızlıktan kurtulduğunu ifade ederek, "Her ikisi de çalışan böbreklerde üreterlerin (idrar kanalları) kullanılarak mesane yapılması tekniği Türkiye?de ve dünyada çok az merkezde uygulanan zor bir ameliyat. Açığının zor olduğu bu tekniğin, çocukta robotik yöntemle uygulandığı ve bunun da sunulduğu bir literatür bulunmamaktadır. Robotik yöntemin hastanın erkenden ayağa kalkması, daha az kanama olması, ameliyat sonrası dönemde daha az ağrı kesici kullanımı, daha kolay dikiş atma ve üç boyutlu görüntü sağlama gibi pek çok avantajının yanında, daha az yara izi (skar) oluşumu gibi bir artısı da bulunmaktadır. Hastanın kız çocuğu olması nedeniyle aile ameliyat skarını çok önemseyince, hastaya daha önce dünyada hiç yapılmamış bu yöntemi yapmayı planladık" dedi.
Prof. Dr. Kibar, ameliyatın başarılı olmasından dolayı mutlu olduğunu vurgulayarak, "Anestezi ve üroloji ekibinin çok değerli katkılarıyla toplam 7 saatte bu tekniği başarıyla hastaya uyguladık. Hasta ameliyatın ertesi günü gazını çıkarttı ve ayağa kalktı. Hastayı dünyada ilk vaka olması nedeniyle biraz gözümüzün önünde tutmak istedik ve 6 gün sonra sondalı olarak evine taburcu ettik. Ameliyattan 20 gün sonra sondası çekilmek üzere müracaat etti. Şu an durumu oldukça iyi, bundan sonraki dönemde mesanesinin daha da toparlanmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.