Tarih: 20.05.2020 12:52
Anne karnında oksijensiz kalan bebekler ’soğutularak’ yaşama tutunuyor
Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, anne karnında veya doğum sırasında oksijensiz kalma nedeni ile ölümcül, zihinsel veya bedensel engelli olma riski bulunan bebeklerin tedavisinde tüm vücudu soğutmak için kullanılan Terapötik Hipotermi cihazı ile uygulanan tedavi yöntemi hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ile Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç Dr. Ceyhun Dalkan, anne karnında veya doğum sırasında, çeşitli nedenlerle bebeğin oksijensiz kalmasının, başta beyin olmak üzere birçok organda hasara yol açtığını söyleyerek, bugüne kadar oksijen eksikliği yaşamış birçok bebeğin yaşama devam edemediğini, yaşayabilenlerin ise büyük bir kısmının zihinsel ve bedensel gibi kalıcı hasarlar yaşadığını söyledi.
Anne karnında veya doğum sırasında oksijensiz kalan bebekleri sağlığına kavuşturmada kullanılan ve dünyada kabul görmüş tek cihaz olma özelliğini taşıyan Terapötik Hipotermi cihazının, Mart ayı itibarı ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi yenidoğan yoğun bakım ünitesinde hizmet vermeye başladığını ifade eden Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, ileri teknoloji cihazın Kıbrıs’ta sadece Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde yer aldığını ifade etti.
“Amaç beynin su toplamasını önlemek ve sinir hücrelerinin ölümünü en aza indirgemektir”
Oksijensiz kalma durumunun yenidoğan bebeklerde sık karşılaşılan bir sorun olduğunu kaydeden Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, bu durumun zihinsel veya bedensel engelli olarak hayatına devam etme, hatta ölüm gibi sonuçları olabileceğini ifade etti. Terapötik Hipotermi ile tedavi sürecinde oksijensiz kalan bebeklerin tüm vücudunun bu özel cihazla 33.5 dereceye kadar soğutularak, beynin oksijen düzeyinin ve elektrik aktivitelerinin yenidoğan ve çocuk nöroloji ekipleri tarafından yakından takip edildiğini belirten Ceyhun Dalkan, tüm vücut soğutma işlemi ile önceliğin beyin olmak üzere tüm vücut metabolizma hızı ve enerji kullanımının azaltılarak, beynin su toplamasını önlemek ve sinir hücrelerinin ölümünü en aza indirgemek olduğunu ifade etti. Dalkan, böylece, anne karnında veya doğum sırasında oksijensiz kaldıkları için ölüm, zihinsel veya bedensel engelli olma riski yüksek olan bebeklerin, vücut soğutma yöntemi ile artık daha sağlıklı ve daha az engelli olma şansına kavuştuğunu söyledi.
“İlk 6 saat içinde başlanan tedaviler çok daha başarılı“
Oksijensiz kalan bebeğin tüm vücudunun soğutulmasının, kalp, böbrek gibi diğer organlarının da benzer zararlardan korunmasını sağlamak olduğunu söyleyen Dalkan, yenidoğan ölümlerinin ve engelliliğinin en önemli nedenlerinden biri olan oksijensiz kalmanın getireceği olumsuz etkilerin tüm vücudu soğutmakla önlenebileceğini belirtti. Dalkan şöyle devam etti: “Ünitemizde uygulanan bu tedavinin başarısı tedavinin başlama zamanı ile yakından ilgilidir. Özellikle ilk 6 saat içinde başlanan tedavilerin sonucu çok daha başarılı olmaktadır. Doğum öncesi ve doğum sırasında gerekli önlemler alınmalı, deneyimli ekipler tarafından, etkin ve yeni canlandırma prensipleri uygulanmalıdır. Günümüzde, hayati riski bulunan veya sakat kalma ihtimali yüksek olan yani hayata şanssız başlayan bu bebeklerin tüm yaşamlarını etkileyecek ilk günlerinde, özellikle ilk 6 saat içerisinde uygulanacak tüm vücut soğutma tedavisi ile daha normal bir yaşam sürmeleri sağlanabilmektedir. Tüm dünyada yaygın olarak kullanılan bu tedavi yöntemi artık Kuzey Kıbrıs’ta ilk kez Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi yenidoğan yoğun bakım ünitesinde de uygulanmaya başlanmıştır. Bu yeni tedavi ile oksijensiz kalmaya bağlı ölümler ile zihinsel ve bedensel engelli olma oranı azaltılabilecektir.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
...