Tarih: 22.04.2020 22:48

Ali Büyükasar ile Türkiyede Futbolun geleceği üzerine keyifli bir sohbet

Facebook Twitter Linked-in

Virüs sürecinde tüm dünyadaki ligler süresiz olarak ertelenmişti. Sizde bu gelişmeleri kaleme aldığınız yazılarınızda genişçe ele almıştınız. Şimdilerde ise olumlu yönde gelişmeler var, dünyadaki ve ülkemizdeki son durumu özetleyebilir misiniz? 

Salgının yavaş yavaş kontrol altına alınmasıyla ilgili güzel haberler aldık. Dünyanın çeşitli yerlerinde futbola dönüşün yavaş yavaş başladığını görüyoruz. Son gelişme olarak Coronavirüs nedeniyle 1 aydır askıda olan Türkmen liginde erteleme kaldırıldı, sezon kaldığı yerden geçtiğimiz günlerde tekrar başladı. Tacikistan, Belarus, Burundi ve Nikaragua gibi ülkelerde futbol heyecanı devam ediyor.

UEFA, 55 ülke federasyonuyla video konferans aracılığıyla bir toplantı gerçekleştirdi. Avrupa futbolunun patronu, ülke federasyonlarına yerel ligler ve kupa karşılaşmalarının oynayarak bitirmesi yönünde öneride bulundu. Coronavirüsü nedeniyle liglere ara verilen Almanya'da yetkililer Mayıs ayı ortası veya sonunda futbola yeniden izin verilmesinin düşünülebileceği konusunda fikir birliğine vardıklarını açıkladılar.  Dünya kamuoyundan takip ettiğimiz kadarıyla; İngiltere Premier Lig: 8 Haziran, İspanya La Liga: 12 Haziran, Fransa Ligue 1: 17 Haziran, Hollanda Eredivisie: 19 Haziran, Portekiz Liga NOS: 5 Haziran tarihinde kesin olmamakla birlikte futbola dönüş sinyallerini vermiş bulunmaktalar. Ülkemizde de Haziran ayının 3. haftası muhtemel başlangıç tarihi olarak öngörülüyor. 

Liglerin kaldığı yerden oynatılması gündemdeki yerini koruyor. Kalan 6 hafta ve play-off sizce nasıl oynatılmalı? 

Öncelikle liglerin kesinlikle iptal edilmemesi ve mecbur kalınmadıkça tescil yoluna gidilmemesi hususundaki fikirlerimi konuk alarak katıldığım programlarda ve yazmış olduğum yazılarda defalarca beyan ettiğimi söylemek isterim. Burada takımların vermiş olduğu büyük emekler var. Herkesin emeğine saygı duymak lazım. Hayat normale döndüğü takdirde, ben liglerin kaldığı yerden devam etmesini temenni ediyorum. 

TFF 2.ligde kalan 6 haftanın; bir takımın haftada 2 maç yaparak organize edilmesi en mantıklı çözüm olarak gözüküyor. Madem bir takım haftada iki maç oynayacak, ilk maçlar pazartesi, salı, çarşamba oynansın. İkinci maçlar Cuma, Cumartesi, Pazar yapılsın. İlk maçını Pazartesi oynayan takım, ikinci maçını Cuma, Salı günü oynayan takım Cumartesi, Çarşamba oynayan takım da Pazar günü ikinci maçlarını yapsın. Böylelikle olması muhtemel yığılmaları önleyebiliriz. Play-off süreci içinde aynı yöntem uygulanabilir. 

Son dönemde çeşitli söylentilere göre maçların hepsinin bir şehirde oynatılması durumunu nasıl değerlendirirsiniz? 

Maçların belirlenecek olan bir ilimizde oynatılması fikrini de ilk savunanlardanım. Antalya ve ilçesi Alanya’nın bu noktada ön plana çıktığını görüyoruz.  Antalya’da 3 büyük stadyum ve yaklaşık 200 tane saha mevcut. Antalya; otel olanakları ve yatak sayısı olarak Türkiye’nin bir numarası. Ligler seyircisiz oynatılacağına göre bu mevcut saha ve otel sayısı tüm profesyonel takımlarımıza fazlasıyla yetecektir. Bu olay aynı zamanda virüsten olumsuz etkilenen turizm sektörü için büyük bir fırsattır. 

Futbol kulüpleri ekonomik açıdan nasıl etkilenecek?

Futbol Kulüplerinin gelirleri; maç gelirleri, ticari gelirler ve yayın gelirleri olarak üç ana başlığa ayrılmaktadır. Ekonomik olarak; ertelenen veya iptal edilen müsabakalar, kulüplerin büyük gelir kaynağı olan maç ve ticari gelirlerini önemli ölçüde etkileyecektir. Örneğin, kulüpler maç günü bilet gelirlerinden yararlanamayacaktır. Bunun dışında, seyircinin olmadığı müsabakalarda ürün satışını da dahil olmak üzere kulüplerin ticari gelirlerinde büyük miktarda azalma meydana gelecektir. 

Yayıncı kuruluşun ligler başlayana kadar ödeme yapılmayacağını açıklaması da gündeme bomba gibi düşmüştür. Seyircilerin olmadığı bir ortamda önce reklam ve sponsor şirketlerinden kaynaklanan zararlar, ardından ise yayıncı kuruluştan alınamayan hakkedişler büyük bir ekonomik krize yol açacaktır. Tüm bunların sonucunda maddi olarak en çok zarar edecek kurum, bu zincirin son halkası olan futbol kulüpleridir.

Futbolcuların durumu ne olacak? Sözleşme ve ödemeler konusunda ne tür problemler olabilir?

Son günlerde en çok konuşulan konu futbolcuların maaşlarında indirime gidip gitmeyeceği ya da kulüplerin futbolcuların maaşlarını bu kriz döneminde nasıl ödeyeceği olarak ön plana çıkıyor. Liglerin ertelenmesi sebebiyle dünyada ve ülkemizde tüm spor kulüplerinin ne tür gelir kaybına uğrayacaklarını bir önceki soruda kısaca belirttik. Gelirlerini yitiren kulüplerin futbolculara karşı sözleşmeyle belirlenmiş ödemeleri yapabilmeleri şuan için imkansız hale gelmiştir. Birçok Süper lig başkanı ve yöneticisi şu durumda ödeme yapamayacaklarını açıkça beyan etmiş durumdalar.  

Bu durumda virüs salgın hastalığının mücbir sebep olarak kabul edilmesi söz konusu olabilir ve mevcut sporcu sözleşmelerinin yeniden uyarlanması gündeme gelebilir. Bir süredir FIFA ile Uluslararası Profesyonel Futbolcular Birliği arasında Coronavirüs sebebiyle liglerin ertelenmesinden doğan ve doğması muhtemel ekonomik sorunlar göz önünde bulundurularak, futbolcu maaşlarında indirime gidilmesi hususu yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Bu tip fedakarlıklar için illa bir kanuna gerek olduğunu düşünmüyorum. Buna örnek olarak İtalya Ligi takımlarından Juventus verilebilir. Juventus takımında oyuncular ve teknik ekip gönüllü olarak toplam 90 milyon Euro maaş kesintisi konusunda anlaştı. Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran ayı ödemelerini kapsayan anlaşmada oyuncular alacaklarının büyük kısmından fedakarlık yaparak vazgeçti. Bu onurlu ve anlamlı davranışın tüm takımlara örnek teşkil etmesi gerektiğine inanıyorum. Unutulmamalıdır ki, kulüplerimiz yaşadıkça futbol oynanabilir. Bu krizden nasıl el birliği ile en az zararla nasıl çıkılabilir şimdiden konuşulmalı ve gerekli tedbirler ivedilikle alınmalıdır.

Sporcu sağlığı açısından spor kamuoyuna mesajınız nedir ? 

Kulüpler, sporcular ve teknik ekipler morallerini yüksek tutsun. Bu süreçte hiç kimse karamsarlığa kapılmasın. İçerisinde bulunduğumuz bu sıkıntılı süreçte ortak akıl ve mantık çok önemli. Birbirimize moral ve destek vereceğiz. Biz bir sporcumuzun sağlığını, bin maçın oynanmasına değişmeyiz. Teknik heyetlerin, sporcuların ve halkımızın sağlığı her şeyin önünde gelir. Her şeyin başı sağlık. Sağlık olduktan sonra her şey Allah'ın izniyle olur.

Son olarak neler söylemek istersiniz? Sarıyerlilere mesajınız nedir? 

Ben vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, tedavi görenlere de şifa temenni ediyorum. Bu süreci atlatacağız. Uyarılara kulak verelim. Yetkili kurullarımızın ve Sağlık Bakanlığımızın uyarılarına uyalım. Tedbirli ve sabırlı olalım diyorum. Sizlerin aracılığıyla tüm Sarıyerli hemşerilerimin mübarek Ramazan aylarını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını kutluyor, sağlık ve huzur temenni ediyorum. 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
... ...