Siyasal İletişimci Doç. Dr. Burcu Zeybek ve Doç. Dr. İlknur Doğu Öztürk, genelden yerele yıllara göre seçimleri ve sonuçlarını analiz etti. Önemli tespitlerde ve önerilerde bulunan akademisyenler, yerel seçimlerle ilgili olarak; “Seçmenin gözünde hizmetin yerinden üretildiği algısı yerine, bu hizmetin merkezdeki iktidarın gücü kullanılarak üretildiği yönünde bir algı oluşturulmaya çalışılır” ifadelerini kullandı.
31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilmesi beklenen yerel seçimler öncesi Siyasal İletişimci Doç. Dr. Burcu Zeybek ve Doç. Dr. İlknur Doğu Öztürk, genelden yerele yıllara göre seçimleri ve sonuçlarını analiz etti. Kamuoyu ile paylaşılan çalışmada şu önerilere yer verildi:
“Partiler genellikle, kampanyalarında genel başkalarını veya 3 büyükşehir başkan adaylarını ön planda tutarak seçim çalışmalarına genel seçim kampanyası yürütür gibi hazırlanmaktadır. Yerelde yapılan seçimler hem iktidar partisi hem de muhalefetteki siyasi partiler tarafından rekabete konu olmaktadır. Çünkü yerel yönetimler merkezi yönetimin taşradaki uzantıları olarak görülür. Yerel seçimler muhalefet partisi için iktidara geçme potansiyeli iken, iktidar partisi içinse güçlerini kullanarak iktidarlarını pekiştirmek açısından önemlidir. Yerel seçimler o yörenin tanınmış kişileri arasından belirlenmeye çalışılır, çünkü seçim sonuçlarına olumlu etki yapacağı düşünülür. Dolayısıyla yerel seçimlerde öncelikli olarak adayın imajı, sonrasında parti imajı ve seçmenin bilgi edinme kanallarının açık tutularak bilgi aktarımının yapılması seçmenin oy tercihinde etkili olmaktadır. Yerel ve genel seçimlerin oy oranlarını karşılaştırırken, yerelde il genel meclis sonuçları esas alınmıştır. Çünkü seçmenler il genel meclisi seçimlerinde oy kullanırken adayı tanımadığından siyasi tercihi yönünde oy kullanmaktadır. Genellikle iktidar partisi gücünü yerel seçimler öncesinde kullanarak bu seçimlerin sonucunu kendi lehine çevirmeye çalışmaktadır.”
“2004-2009-2014-2019 yerel seçimlerine baktığımız zaman, bu seçimlerin genel seçimler havasında geçtiğini, seçim propagandası ve faaliyetlerinin ise bu yönde yürütüldüğünü söylemek mümkündür. Yerel seçimlerle ilgili olarak; seçmenin gözünde hizmetin yerinden üretildiği algısı yerine, bu hizmetin merkezdeki iktidarın gücü kullanılarak üretildiği yönünde bir algı oluşturulmaya çalışılır. İktidar partisi olmak her seçimde avantaja dönüşmemektedir. Bazı zamanlarda dezavantaj oluşturduğu da söylenebilir. Çünkü seçmen oy tercihini belirlerken ileriye dönük olarak değil de geçmişe dönük olarak karar vermektedir. Nitekim 2009 yerel seçimlerinde seçmenin bir bölümü iktidar partisi olan Ak Parti’yi oy kaybına uğratmıştır. Seçmenin oy verme yaklaşımındaki genel ve yerele bütüncül bakışının değişmesi, siyasal kurumsallaşma bakımından önemlidir. Bu çerçevede siyasal partilerin seçim kampanyalarında bu ayrımı yaparak genel ve yerel seçimler bağlamında söylem geliştirmelidir.”
“Temel unsur kampanya başarısı”
Seçim sonucunda başarı ya da başarısızlığı belirleyen temel unsurun kampanyanın başarısı olduğunu söyleyen Doğuş Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. İlknur Doğu Öztürk, “Kampanya ise ülkenin içinde bulunduğu ortam ve koşullardan etkilenerek planlanmalıdır. Gerçeklikten uzak bir kampanya adayın izlenimini olumsuz etkileyebilmektedir. Adayın, etkili iletişim becerisi, söyleminin ve vaatlerinin hedef kitle beklentisine ve yerel sorunlara yönelik olması, mesajın zamanlaması, yüz yüze ve sosyal medya gibi çeşitli iletişim yollarının bir arada kullanılması bu kampanya başarısında önemli faktörler arasındadır. Bu faktörlerin tümü son derece önemli olsa da ilk sırada gelen unsur adayın kampanyası ile seçmenin duygularına ulaşmasıdır. Yerel yönetime talip olan aday adayı seçim kampanyasında seçmene kendisi ile ilgili bir izlenim sunar ve itibar kazanmaya çalışır. Bu sırada seçmenle ortak bir duyguda ortak dertlerde ve ortak bir mücadelede buluşmayı başarırsa kampanyasının başarılı olma olasılığını da arttıracaktır” şeklinde konuştu.
“Doğru aday en önemli konu”
Genel seçim verileri ile yerel seçim verilerini karşılaştırırken yurt dışı oylarının yerel seçimlerde olmadığını göz önünde tutmak gerektiğine dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Burcu Zeybek, “Rakamsal karşılaştırma yapılması durumunda bu durum mutlaka dikkate alınması gerekenler arasında yer alıyor. Yine son yıllarda Türk siyasetinin ittifak blokları ile şekillenmesi de dikkate alınması gereken bir diğer unsur. Ezcümle Yerel seçimlerde doğru aday en önemli konu. İttifak bloku doğru ilde doğru partinin adayını desteklemediğinde sonuç olumsuz olabiliyor. Bu konu adayın imajı ve bilinirliği gibi unsurlar kadar önem taşıyor. Örneğin Mayıs 2023 Genel seçiminde CHP’nin listelerinde ittifak partilerinin adaylarına yer vermesi tabanının tepkisini çekmişti. Benzer bir tercih yerel seçimde partilerin hayal kırıklığı yaşamasına yol açabilir. Stratejik kararlarla adayların belirlenmesi önem taşıyor.
Yerel seçimlerde doğru aday seçilmesi kadar kampanya dilinin, görsellerinin ve adayın yüz yüze iletişiminin önemi büyük. Doğru aday kötü bir kampanya ile kaybedebileceği gibi, dönem koşullarını dikkate alarak doğru strateji ile istediği sonucu alabilir” dedi.